Translate.vc / español → turco / Reste
Reste traducir turco
33 traducción paralela
Reste un centímetro, divida por dos...
"Çıkan sonuçtan 1 cm çıkarıp ikiye bölün."
" Encantado de verlos Bleibe, reste, quédese.
" Sizi gördüğümüze sevindik Bleibe, reste, rahat et.
" Encantado de verlos Bleibe, reste, quédense.
" Sizi gördüğümüze sevindik Bleibe, reste, rahat edin.
¿ Quiere decir que sume o que reste?
Bu eklemek mi demek, yoksa çıkarmak mı?
No dejes que el premio de tu hermano te reste gloria.
Ağabeyinin ödülü gününü bozmasın. Buna izin verme.
Claro, con los ingresos, invertir en bonos y con cualquiera sea la suma que reste... comprar una pequeña casa en Finlandia.
Parayı tahvillere yatıralım fazladan gelecek parayla da Finlandiya'da küçük bir villa alalım.
Lo que reste de tiempo, debemos aprovecharlo bien.
Kalan zamanımızı iyi kullanmalıyız.
No se reste méritos.
Kendine biraz daha toleranslı davran.
Quizás le reste importancia a ciertas cosas... Parece que esto se cae a pedazos.
Görünüşe göre bu şey dağılıyor.
Yo no pienso que el trabajo que desempeño me reste hombría.
Hayatımı kazanmak için yaptığım şey, benim daha az erkek gibi hissetmemi sağlamaz.
Y reste 9034.
" Ve dokuz bin otuz dört çıkarın.
"Reste 1, divídalo entre B, suba 8 grados arriba al norte".
"Bir çıkarıp, B'ye bölün ve sekiz derece kuzeye gidin."
¢ Ü happy to see you bleibe, reste, stay ¢ Ü
- Untranslated subtitle -
Por reste pasillo, pasando la puerta, a la derecha.
Koridoru geçin, kapıdan girin, sağa dönün.
Mi nombre y lo que reste de mi estado con todas las obligaciones legales y beneficios todas las propiedades, oro plata y otras forma de dinero se los dejo a Gaius Octavio que de ahora en adelante será mirado para todo intento y propósito como mi hijo de ley y heredero único.
Adımı ve gayrımenkullerimin kalanını, tüm yasal yükümlülükleri ve karlarıyla birlikte, tüm mallarımı, altını, gümüşü ve diğer paraları, Galyus Oktavyus'a, Şu andan itibaren, hatti zatında, meşru oğlum, ve yegane mirasçıma bırakıyorum.
Permite que su alma reste en perfecta paz a través de Jesucristo, Nuestro Señor.
Ruhu mükemmel huzurla Yüce İsa sayesinde huzur bulabilir, Tanrım.
¿ Quieres que le reste importancia?
Üstünü sekerle örtmemi mi?
Dodge Connelly ha capturado el balón en la zona final sin que reste tiempo!
Dodge Connelly süre bitiminde gol çizgisinde topu yakaladı!
- Después, lo que reste- -
- Sonra da, ondan ne kaldıysa- -
Dejen que el pan reste en la caja por tres meses, y se volverá mohoso, y se convertirá en nada que sea bueno.
Ekmeği bir kutuya koyup üç ay bırakın da görün nasıl küfleniyor. Hiç iyi bir şey olmuyor.
Que mi confusión no le reste importancia.
Akıl karışıklığımın önemini azaltmasına izin vermeyin.
Alguien debe dar un paso al frente y arregla reste desastre.
Birinin öne çıkıp bu karışıklığı düzeltmesi gerekiyor.
Mire, puede acusarme puede tomarme muestras, restarle importancia a mi pasado ¡ pero no le reste importancia a mi fe solo porque usted carece de ella!
Beni suçlayabilirsin, numune alabilirsin geçmişte olduğum kişiyi aşağılayabilirsin ama inancımı aşağılayamazsın çünkü sende hiç inanç yok!
Reste ici, Sam.
Reste ici, Sam
Et que tes vains secours cessent de rappeler Un reste de chaleur tout pret a s'exhaler ".
Bu nafile kurtarış her daim hatırlatır sıcaklık duruyor, solumaya hazır.
Se supone que salga en televisión nacional y le reste importancia... que actúe como si ni hubiera pasado.
Ulusal kanala çıkmamı, ve onca şeyi hafife almamı olmamış gibi davranmamı istiyorlar.
Flora, se dará cuenta al leer mi talonario de ventas que anulé el recibo número cinco, pero lo resté del total.
Flora, satış defterime baktığında anlayacağın üzere 5 numaralı fişi iptal ettim ama toplamdan düştüm.
Si, enumeré las veces que has sido malo y resté las veces que has sido bueno.
Yaramazlık yaptığın zamanların sayısını hesapladım, iyi olduğun zamanların sayısını bundan çıkardım.
Le resté importancia a que tan duro ha sido este año para tí, lo siento
Geçen yılların senin için ne kadar zor olduğunu tahmin edemedim, özür dilerim.
Resté importancia a una fiebre en una paciente y a la mañana tenía un brote completo de septicemia.
Bir hastanın yüksek ateşini gözden kaçırdım sabahleyin hastada sepsis gelişmişti.
Sí, así exactamente es como yo le resté importancia.
Evet, ben de aynen böyle küçümsemiştim. Teşekkürler.
Le resté importancia a lo de Gaudio.
Gaudio meselesini hafifsedim.
Resté el costo de la agencia que hizo el eslogan foto, legales, diseño, más quince vallas.
Elbette bu sloganı mıhlayan reklam ajansının ücretini kestim. Bir de fotoğraf, izin, plan ve ayrıca 15 bilbordun.