Translate.vc / español → turco / Reve
Reve traducir turco
111 traducción paralela
Peso lo mismo que el verano que te fuiste y dejaste Belle Reve el verano en que murió papá y tú te fuiste.
Belle Reve'den ayrıldığın o yaz kaç kiloysam, şimdi de öyleyim. Hani babamızın öldüğü ve senin bizi terkettiğin o yaz!
Yo me quedé en Belle Reve manteniendo todo.
Ben ise Belle Reve'de kalarak işleri toparlamaya çalıştım.
Tú abandonaste Belle Reve, no yo.
Ama Belle Reve'yi yüzüstü bırakan sensin, ben değil!
Perdimos Belle Reve.
Belle Reve elden çıkmış!
Miles de documentos, a través de los siglos, afectan a Belle Reve.
Belle Reve'ye ait binlerce belge var, yüzyıllardan bu yana gelen!
Es maravilloso, que Belle Reve se reduzca a ese montón de papeles y que estén en "tan buenas" manos.
Belle Reve'in bu iri ve yetenekli ellerde bir kağıt tomarına dönüşmesi, ne kadar uyumlu oldu!
Lo necesitamos a él para renovar la sangre, al perder Belle Reve. Tengo que continuar sin la protección de Belle Reve.
Belle Reve'yi kaybetmiş ve onun himayesi olmadan devam etmek zorunda olduğumuza göre, belki de kanımızı onunki ile karıştırmakta fayda var.
Supongo que tienes los suficientes recuerdos de Belle Reve para que te sea imposible vivir aquí.
Belle Reve'deki o kadar anıdan sonra, burada yaşamayı imkânsız bulacağını düşünüyorum. - Senden istenen bir şey yok!
No muy lejos de Belle Reve antes de perder Belle Reve, había un campamento de jóvenes soldados.
Belle Reve'yi kaybetmeden önce fazla uzağımızda olmayan bir askerî eğitim kampı vardı.
Hola, me llamo Gerard Reve.
Merhaba ben Gerard Reve.
El escritor Gerard Reve.
Gerard Reve.
Nos complace que haya aceptado nuestra invitación.
Davetimizi kabul ettiğiniz için teşekkürler Bay Reve.
Damas y caballeros, tiene la palabra Gerard Reve.
Bayanlar ve baylar, sahneyi Gerard Reve'e bırakıyorum.
No se olviden de las tarjetas para formular las preguntas a las que el Sr. Reve contestará tras el descanso.
Kâğıtlar, bayanlar ve baylar. Aradan sonrası için sorularınızı not edin böylece Bay Reve onları birer birer cevaplayabilir.
- Hola. - ¿ Te importaría ofrecerle una copa?
Bay Reve'ye bir içki söyleyin, benim kartları toplamam gerek!
- Sr. Reve, tranquilícese.
Bay Reve! Sakin olun.
Yo también soy católico y me tomo esas cosas en serio.
Ben bir katoliğim Bay Reve.
Voy a hablar con el Reve...
Gidip Peder'le konuşur...
¡ Nick Reve, Viviendo en el olvido, escena seis, toma uno! ¡ Filmémoslo!
Nick Reve, "Living in Oblivion", Sahne 6, çekim 1, çekelim!
Su nombre es Cora Reve.
Adı Cora Reve.
No es otro que mi mejor amigo, ¡ Nick Reve!
En iyi dostum, Nick Reve.
peso lo que pesaba... el verano que dejaste Belle Reve...
Kilom, sen Belle Reve'den ayrıldığın yaz ile aynı.
Probaré que Lex no pertenece en Belle Reve.
Lex'in Belle Reve'e ait olmadığını kanıtlamaya çalışıyorum.
Yo lo vi en Belle Reve cuando le ordenó al médico que aumentara el voltaje de tu electroshock incluso cuando el médico dijo que podría dejarte como un vegetal.
Onu Belle Reve'de gördüm. Doktora senin elektroşok voltajını arttırması emrini verdiğini gördüm doktor senin bitkisel hayata girebileceğini söylediği halde.
Tú también, antes de que borraras de tu memoria las siete semanas en Belle Reve.
Sen de öyleydin, Belle Reve'de yedi hafta boyunca kalmadan önce.
- Oí que Emily desapareció de Belle Reve...
- Emily'nin Belle Reve'den kaybolduğunu duydum...
Belle Reve tiene el hábito de perder a sus pacientes. Los detalles...
Belle Reve'in hastalarını elinden kaçırmak gibi bir alışkanlığı vardır.
Pero, ¿ no fue tu orgullo por dicho don el que te llevó a Belle Reve?
Seni Belle Reve'e düşüren, o hünerden duyduğun gurur değil miydi?
Yo no había pasado 7 semanas en Belle Reve.
Belle Reve'de yedi hafta geçiren ben değilim.
Entonces, no tendré más opción que internarlo otra vez en Belle Reve.
O zaman onu Belle Reve'e tekrar kapattırmaktan başka çarem kalmaz. Bu sefer kalıcı olur.
Según las fuentes de Chloe los doctores creen que Jeremiah tal vez nunca salga del estado de coma.
Chloe'nin kaynaklarına göre Belle Reve'deki doktorlar Jeremiah'ın komadan asla çıkamayacağını söylemişler.
Si no te gusta, hay una cálida silla esperándote en la prisión de Bell Reve.
Eğer hoşuna gitmezse Belle Rueve cezaevinde seni bekleyen sıcak bir sandalye var.
Terminará en Belle Reve o en un laboratorio.
Sonu ya Belle Reve ya da laboratuar.
Me dijeron que te habían perdido en Belle Reve.
Belle Reve'den kaybolduğunu söylediler bana.
- Porque la dejaron salir de BelleReave
- Belle Reve'den onu niye çıkarttılar?
El que me hicieron en Bellreave era especial debe de ser capaz de liberar particulas de plomo en mi flujo sanguineo... para bloquear mis hablidades, así funciona
Belle Reve'de benim için yaptıkları özeldi. Yeteneklerimi engellemek için kan dolaşımıma az miktarda kurşun vermesi gerekiyordu. Hatırladın mı?
Entonces ellos... ¿ ellos simplemente dejaron a Alicia teletransportarse fuera de Belle Reeve?
Alicia'nın kendini Belle Reve'den ışınlamasına izin mi vermişler?
Sea lo que sea que le estuvieran haciendo en Belle Reeve puede estar funcionando.
Belle Reve'de ona ne yaptılarsa belki işe yaradı.
Entonces ¿ por qué la liberaron de Belle Reeve?
Öyleyse onu Belle Reve'den niye çıkarttılar?
Tienes miedo de volver a Belle Reeve... deja de verte con Clark Kent... antes de que alguien salga herido
Tekrar Belle Reve'e düşmen çok yazık olur. Birinin canı yanmadan Clark Kent'i görmeyi bırak.
Él dice que si continúo viéndote.. me mandaría de vuelta a Belle Reeve.
Seni görmeyi sürdürürsem, beni Belle Reve'e geri göndereceğini söyledi.
Hablaremos con la Junta Médica de Belle Reeve sobre McBride.
Belle Reve'deki teftiş kuruluna olanları anlatmalısın.
Hice una cosa para tí en Belle Reeve... antes de salir.
Belle Reve'deyken senin için bir şey yaptım. Çıktığımda vermek için.
Llorando que tal vez ella no estuviese mejor... que tal vez ella pertenece a Belle Reeve.
Ağlayarak, belki de iyileşmedim diyordu. Yerim belki de Belle Reve'dir diyordu.
Lo han internado en observación en Belle Reeve... por intentar matar a uno de sus pacientes.
Hastasının canına kastetmekten Belle Reve'de gözetim altında tutuluyor.
Cuando estabas en Belle Reve los doctores te ayudaron cuando tenías problemas, ¿ verdad?
Belle Reve'deyken sorunların olduğunda, sana yardım eden doktorlar vardı, değil mi?
Estará en Belle Reve antes de despertar.
Uyanmadan önce Belle Reve'de olur.
¿ Belle Reve?
Belle Reve?
¿ A quién le importa?
Belle Reve, yavaş yavaş parmaklarımın arasından uçup giderken,..
No he estado muy bien en el último año desde que Belle Reve empezó a caer.
... son seneyi pek iyi geçirmedim.
- Alicia...
- Belle Reve'de tüm o zaman boyunca oralarda bir yerde benim gibi biri, farklı olmanın anlamını bilen biri olduğu düşüncesi, başlı başına bana umut verdi. - Alicia...