Translate.vc / español → turco / Rios
Rios traducir turco
270 traducción paralela
Pero las colinas, bosques y rios de Zvenigora preservaban el secreto del Abuelo.
Ukrayna steplerinde tren yolculukları başladı. Ve Zvenigora-dağlar, nehirler, ormanlar hattında yaşlı adam gizlendi.
El espiritu del Cielo y de la Tierra se concentran en la Naturaleza. Es el que forma el Monte Fuji desde lo alto de sus millares de otoños. Es el que se vierte en rios que bañan nuestro archipielago sagrado.
Ülkeyi adalet sarsın her yanda yerini alsın... nehirler akar, ülkeyi sular....
ESTOY SEPARADO DE MI HOGAR POR MONTAÑAS Y RIOS
EVİMDEN, DAĞLARIMDAN, NEHİRLERİMDEN AYRI KALDIM.
Aquí, entre dos rios, comenzaremos nuestro trabajo.
İki nehir arasında işimize başlayacağız.
Los rios siberianos son rápidos.
Sibirya nehirleri akışkandır.
Yellos no t ¡ enen escrúpulos, no tengo que sum ¡ n ¡ strarlos, n ¡ organ ¡ zarlos, n ¡ ¡ nstru ¡ rios, n ¡ gu ¡ arios. S ¡ n embargo, son las mejorestropas que he ten ¡ do.
... hepsi zalim adamlardır. onları örgütlememe de gerek yok, yönlendir veya başlarına geç onlar şimdiye kadar gördüğüm en iyi birliktir
Atraves de la tierra quemada sobre rios sangrientos
Kavrulan dünyanın etrafından Kanlı nehirlerin üzerinden
Bien, podrias ver las montañas y rios
Dağları ve nehirleri görebilirdin.
Llamé a todos los hoteles de Ocho Ríos : "¿ Qué demonios es un Long Island?".
Ocho Rios'taki her oteli aradım. Long island ice tea'nin ne olduğunu öğrenmeye çalıştım.
Ya soy demasiado viejo para ser un buen pescador, y por lo general pesco sólo en los grandes rios, aunque algunos de mis amigos piensan que no debería hacerlo.
Tabii ki artık iyi bir balıkçı olamayacak kadar yaşlıyım. Ve bazı dostlarım yapmamam gerektiğini söylese de artık genelde sadece büyük sularda avlanıyorum...
Rios de hielo descienden desde las capas heladas formando grandes glaciares, deslizándose lentamente hacia los bordes del continente, hacia el mar.
Ana kütleden kopan dev buzul ırmakları kıtanın uçlarına doğru ilerliyor ve oradan da denize ulaşıyor.
C AMPEONATO DE POQUER DE TODOS LOS RIOS
ALL RIVERS POKER ŞAMPİYONASI
Cruzaremos mares y rios atravesaremos desiertos, valles y montañas...
Cebrail denizler ve nehirler üzerinden üflerken
Mucho rios fluyen hacia abajo desde alli, pero solamente dos, puedo nombrarlos, que tienen Cataratas :
Perilerin birçok çeşidi var ama içlerinden bazılarını şelalede yaşayan çeşidini söyleye bilirim ;
Rios, desiertos, mares, cada montaña No hay obstáculos para ellos ni fronteras Como los tenemos nosotros mismos.
Irmaklar, çöller, denizler, dağ sıraları biz gibi karaya bağlı canlılara olduğu gibi onlar için bir engel değildir.
Tenemos nuestro propio McDonald's, nuestro Baskin Robbins... del lado izquierdo, digo, derecho... también está en 8 ríos si desean tomar un helado...
Kendimize ait "McDonalds", var, "Baskin Robbins" var, solumuzda pardon sağımızda.... Dondurma yemek isterseniz "Ocho Rios" var.
Las montañas y los rios todavía permanecen.
Sadece dağlar ve nehirler kaldı.
Recojo flores, y gatos malheridos, me baño en los rios llevando trajes y sombreros y... mierda
Çiçek baskı yaparım, kedileri severim, nehirlerde yüzer elbise ve şapka giyerim... ve ona benzer bok püsür.
Rezé a Dios que me ayudara, porque si esa persona hubiera muerto,.. ... los árboles, perros y rios hubieran muerto con ella...
Tanrı'ya dua ettim çünkü o ölseydi ağaçlar, köpekler ve nehirler onunla ölebilirdi.
- La palmera de Julián, la trajo de Entre Ríos. - ¿ Qué palmera?
- Julian'ın palmiyesine bak. Entre Rios'tan getirtmiş.
"COrria sangre como rios ese dia en punta corazon partido."
"Kan, o gün, tıpkı bir nehir gibi kırık kalbime doğru koştu"
Hubo un momento en que este desierto eran tierras fertiles y habia rios por todos lados.
Zamanında bu çölün büyük kısmı ortada yokmuş ve her tarafta nehirler varmış.
¿ Por los rios que no existen?
Kurumuş, var olmayan nehirden mi?
Y los toxicos de filtran a traves de su origen hasta el sistema de rios submarinos.
Ve belli ki toksinler, kaynağından yeraltı nehriyle sızıyor. - Bütün kuyulardan da yayılıyor.
Rudy. El agua de los rios esta envenenada.
Nijer nehri zehirlenmiş.
Victor Rios.
Victor Rios.
Porque, la siguiente vez que vi a Rios estaba alardeando de cuánto había conseguido por esa pieza.
Çünkü... Rios'u bir sonraki görüşümde, bu parça için ne kadar kazandığına övünüyordu.
¿ Reconoce a este hombre, señora Rios?
Bu adamı tanıyor musunuz, Bayan Rios?
Bueno, ese es el problema, señora Rios.
Evet, sorun da bu, Bayan Rios.
Su esposo está implicado en un asesinato, señora Rios.
Kocanız bir cinayete karışmış durumda, Bayan Rios.
Los rios estan envenenados.
Nehirler zehirli.
Que consume rios enteros para saciar su sed.
O kadar büyük ki, su içtiği nehirleri kurutuyor.
Esta decorado con rios de oro y oceanos verdes.
Altın gibi nehiri, yeşil okyanusu... Her parçası kıyafeti gibi.
Esta decorado con rios de oro y oceanos verdes.
Altın gibi nehiri, yeşil okyanusu, Her parçası kıyafeti gibi.
Ríos y Pike.
Yok! Rios ve Pike.
Ríos, responda la pregunta.
- Rios. Sorulara yanıt ver.
Detectives Ríos y Pike, entreguen el expediente de Gennifer al Sgto.
Dedektif Rios ve Pike. Cennifer'ın ihbarcılık dosyasını derhal Çvş. Gabriel'e vereceksiniz.
Quiero un informe completo de Ríos y Pike, ayer.
Şu Rios ve Pike'dan tam bir rapor istiyorum. Hem de "dün".
- Me siento mal. Hable con Ríos y Pike.
- Rios ve Pike'la konuşun.
Hola, señor Ríos.
Merhaba Bay Rios.
Es casi seguro que va a cambiar los patrones de agua en los rios durante el año.
Tabii nehir akışlarının düzenini de değiştirecek.
Especialmente no destruyamos... nuestros bosques de montaña... por que si destruimos los bosques en estas montañas los rios dejaran de fluir y las lluvias se haran irregulares y las cosechas fallaran y ustedes moririan de hambre y desnutrición. "
Ormanlık dağları bilinçsizce yok etmeyelim. Çünkü bu dağlardaki ağaçları yok ederseniz nehirlerin akışı durur ve yağış düzensizleşir mahsüller başarısızlığa uğrar ve açlıktan kıvranarak ölürsünüz.
Hoy, ecosistemas, bosques, quebradas, lagos y rios ellos no tienen derecho.
Bugün ekosistemler, ormanlar, dereler, göller, ırmaklar hiçbir hakları yok. Onlar sadece mülkiyet.
los rios, las aguas, las montañas todo estará verde de nuevo.
Irmaklar, sular dağlar her şey yeniden yeşil olacak.
Con el poder que me ha concedido Dios y el Ministro de Seguridad Nacional y de Justicia de Ocho Ríos, Jamaica ahora los declaro marido y mujer.
Tanrı'nın bana verdiği yetkiye... ve Jamaika, Ocho Rios Adalet ve Güvenlik Bakanlığının bana verdiği yetkiye dayanarak... sizi karı koca ilan ediyorum.
ta.. rios... cómo sea qué se diga.
Balık dükkanı, balık marketi, balıkçı. Artık ne dersen.
.. empaparán las calles de nuestras ciudades, y pintarán nuestros rios de rojo
Şehirlerimizin sokakları kana bulanacak. Ve nehirlerimiz kırmızı akacak!
Los caminos y los rios pueden cambiar su curso.
Dereler ve nehirler bizi ayırabilir.
- Está ¡ ntentando d ¡ suad ¡ rios.
- Belkide onları üzerine çekmeye çalışıyor, Yüzbaşı.
Es el amazona de los rios subteraneos.
- Bu harika bir haber öyle değil mi? .
- Cálmese.
Rios ve Pike.