Safety traducir turco

solía haber cajas de oro, cajas de seguridad.

There used to be bars of gold, safety-deposit boxes...

- Safety fuerte en el bachillerato.

- Kuzey Hollywood Lisesi, defans.

- ¿ Safety fuerte?

- Defans demek.

¿ Recuerdas el tema "Baile Seguro"?

"Safety Dance" isimli şarkıyı hatırlar mısın?

- Y ahora demos la bienvenida a grupo de rap M.C. Safety y al equipo de la precaucion

Şimdi ellerinizi eğitimle karıştırılmış tarzlarıyla MC Emniyet ve Tedbir Topluluğu için kaldırın.

Rehice la coreografía de la ronda del enano del video "El Baile Seguro" Mi show de la escuela.

Ortaokuldaki yetenek yarışmasında "Safety Dance" teki cücenin çiçekli direk koreografisini ben canlandırmıştım.

Este es el Inspector Sutter, del CSTN el Control de Seguridad del Transporte Nacional.

Bu Dedektif Sutter, NTSB'den, Ulusal Taşımacılık Güvenlik Masası ( National Transportation Safety Board. ) Bu, uh, Amita.

De acuerdo, Garret llevará el safety car.

Pekala, Garrett sizi hız belirleyici arabaya götürecek.

Garret, no estrelles el safety car.

Garrett, hız belirleyici arabayı mahvetme.

La pelota ha sido interceptada por el safety, Fowler, Y va por el lado izquierdo.

Takımın liberosu Fowler topu çalıyor ve sola doğru ilerliyor.

Ha sido derribado por Silverio para un safety.

Silverio tarafından düşürülüyor. Bu bir "safety".

Oh, y el safety esta fuera de posición.

Libero görev yerinde değil.

Cuando vayas a pasar miras al safety del lado débil.

- Bana bak ve beni dinle. Atışı yapmadan önce zayıf taraftaki liberoya bak.

Estoy cantando "Safety Dance" en mi cabeza y realmente desearia que no.

O, iş hakkında konuşuyordu. Bense içimden "Safety Dance" şarkısını söylüyordum. Keşke söylemiyor olsaydım.

La posición del free safety.

Libero'nun boşta olduğu.

Él está hablando de balas Glaser. ( Glaser Safety Slug : Es una empresa de munición )

Glaser mermilerinden bahsediyor.

Si te hace sentir mejor cuando tenía quince, en el campamento de seguridad escolar dejé que mi compañero de litera me la chupara.

Daha iyi hissetmeni sağlayacaksa on beş yaşımdayken Safety Patrol Kampı'nda ranza arkadaşıma oral seks yaptırtmıştım.

Las CCTV del aparcamiento de Fenchurch Street muestran una furgoneta. Es de "A C Maduro, Health And Safety", una pequeña empresa de suministros médicos.

Fenchurch Sokagı'ndaki otoparkın kamerasında Madura İş SağIığı ve Güvenliği şirketinin aracı görünüyor.

¿ Cuánto hace que trabaja para AC Maduro Health Safety?

AC Maduro Sağlık ve Güvenlik şirketinde ne kadardır çalışıyorsun?

El asesino usurpó la identidad de Pricha y usó documentación falsa para obtener un trabajo en AC Maduro Health Safety.

Katil Antoni Pricha'nın kimliğini çalmış ve sahte belgelerle AC Madura Sağlık ve Güvenlik Şirketinde iş bulmuş.

- ¿ De safety?

- Defansta mı?

Creo que lo que está intentando decir el QB1 es que tú marcas al free safety, ¿ de acuerdo?

Ben oyun kurucunun demeye çalıştığı yapman gereken şey boşa çıkman, tamam mı?

Oh! y el safety estaba esperando ahí en esa.

Savunma topu kolaylıkla ele geçiriyor.

Esperen, otro árbitro ha pitado un "safety".

Bekleyin, şimdi başka bir hakem geldi ve oyunun tekrar başlamasını istedi.

El siguiente, Tara con "Safety Dance."

Sırada "Safety Dance" ile Tara var.

93 yardas de impulso, Taylor venció al safety débil y anotó con 10 yardas.

85 metre koşu, Taylot defansı zayıflatıyor, 9 metre daha ve touchdown.

Su jugador clave, el safety Darnell Bing.

Esas adam? Güçlü defansçıları, Darnell Bing.

Eso fue lo último de "In-Flight Safety".

Bu, In-Flight Safety'nin son albümündendi.

Es por eso que este coche tiene mucho sentido. Rendimiento de la gasolina, el estilo, safety- -

Kilometre başına az benzin, stil, güvenlik.

Safety.

Defanssın.

Está detrás del safety car, ¿ no?

Güvenlik arabasının arkasında, değil mi?

Boo, cuenta seis latas de pintura en aerosol violeta.

Tamam Boo, altıya kadar say. Rustoleum Federal Safety Purples.

Como los mejores agentes de Homicidios, a Ben lo impulsaba la búsqueda de la justicia, más allá de cualquier preocupación que tuviera por su propia seguridad.

As with the best MIA's officers, Ben was driven by the pursuit of justice over and above any concern he had for his own person or safety.