English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Saigón

Saigón traducir turco

303 traducción paralela
Tengo que aguantarlas en Saigón pero aquí no pienso hacerlo.
Evinde bir tane olması şöyle dursun Saigon'da bile onlarla oyalanmak yeterince kötü.
¿ Por qué no te vas a Saigón unos días...?
Neden Saigon'a gidip sinirlerini boşaltmıyorsun?
Bueno, lo que vino de Saigón no está nada mal.
Aslına bakarsan, Saigon'dan gelen o kadar da çirkin değil.
Ya te daré más cuando vaya por Saigón.
Saigon'a geldiğimde telâfi edeceğim.
¿ De Saigón?
En yakın doktor Saigon'da.
Llegaría muerto a Saigón.
Oraya varana kadar muhtemelen ölmüş olur.
Bueno, primero tengo que ir a Saigón conseguir un nuevo varal, traerlo aquí...
Yardım getirmek için Saigon'a yürüyerek gidecek bir kaç genç bulmam lazım. Bu arada yeni bir şaft bulup pervaneyi takmalıyım, bu da, dur bakayım...
Quería ir a Saigón de compras y el barco que debía recoger caucho se quedó atrapado en el fango.
Biraz alışveriş yapmak için Saigon'a giden bir tekneye binmiştim. Tekne, lastik şerit miymiş neymiş almak için geri döndü ve çamura saplandı.
- Hago lo que me da la gana. - Te mando a Saigón.
- Nasıl rahat edersem öyle yaparım.
Hace unos días querías enviarme a Saigón a través de la jungla.
Evet? Birkaç gün önce, beni hamağa koyup çalıların içinden Saigon'a göndermekten bahsediyordun.
Hemos de llegar a Saigón.
Saigon'a gitmemiz gerek.
Entonces, Ud. y su ayudante se pueden considerar invitados del gobierno, hasta que lleguemos a Saigón.
Sizi Saigon kıyılarına indirene kadar kendinizi Birleşik Devletler hükümetinin misafirleri olarak görmemeniz için hiçbir neden göremiyorum.
Desembarcaremos en Saigón.
Sizi Saigon'da indireceğiz.
Las chicas de Saigón le harán olvidar.
Saigon'daki martıları gördüğünüzde, bütün bu avcılık işini unutacaksınız.
¿ No se vieron en el hotel de Saigón?
Saigon Otelinde mi tanışmıştınız?
31 estadounidenses y 196 enemigos murieron tras combatir durante tres horas... En un claro de la selva ubicado a 50 millas al norte Saigón.
Güney Saygon'un 50 metre kuzeyinde arazi taraması sırasında 3 saatlik çatışmada 31 Amerikalı ve 196 düşman askeri öldü.
¡ Da Nang, Nha Trang, Saigón, y a casa!
Da Nang, Nha Trang, Saigon ve ev!
- ¿ Cómo estaba Saigón?
- Saigon nasıldı?
En 1946 estuve a punto de ser repatriado de Saigón.
Ülkeye geri dönmek için gemiye binmek üzereydim. "Saigon Limanı'nda çok güzel bir gün batımı vardı." Ne mutluluk, ne mutluluk.
Varios B-52 han bombardeado las rutas de infiltración a lo largo de la frontera de Camboya con el norte de Saigón...
Saigonun kuzeyindeki Kamboçya sınırı boyunca devam eden gerilla birliklerinin yolları B-52 uçaklarıyla bombalandı
Saigón está a sólo 100 kilómetros, pensó.
Saigon'a 60 mil uzaklıktaydı, diye düşündü.
Pero ¿ alguna vez podría dejar Saigón atrás?
Fakat Saigon'u ne kadar gerisinde bırakabilirdi?
Saigón y los combates estaban muy lejos.
Saigon ve savaş çok uzaktaydı.
Pero esta mañana, cuando escuché la cinta de Allen ¿ no mencionó algo sobre Saigón y una guerra?
Şu var ki, bu sabah, Allen'in sesini teypten dinlerken Saigon'dan ve bir savaştan söz etmiyor muydu?
CIEN KILÓMETROS A SAIGÓN por EDDIE KANE
SAIGON'A ALTMIŞ MİL Yazan : Eddie Kane
Sí, Cien kilómetros a Saigón.
Evet, "SAIGON'A 60 MİL".
Después de huir, cuando vuelven de nuevo a Saigón Rock Hudson se despide de la chica que lo ayudó a recuperar su valor se despide del mundo material y se va a un monasterio.
Kaçıştan sonra, Saigon'a döndüklerinde, Rock Hudson, cesaretini kazanmasına yardımcı olan kıza elveda diyor, maddi dünyaya elveda diyor, ve bir manastıra çekiliyor.
Cien kilómetros a Saigón.
"60 MILES TO SAIGON" ( SAIGON'A 60 MİL ).
Era sobre una novela llamada Cien kilómetros a Saigón.
SAIGON'A 60 MİL adlı romanıyla ilgili.
En otras palabras, el ojo sería el símbolo de la ubicuidad,... o de la omnipresencia, omnipotencia del gobierno de Saigón.
Diğer bir deyişle, göz, her zaman hazır olmanın sembolüydü. Saygon hükümeti nezdinde her zaman hazır ve her zaman güçlü olmanın.
Está por verse si el Vietcong puede mantener esta arremetida mucho tiempo,... pero, sea cual sea el giro que tome ahora esta guerra,... la toma de la embajada de EE.UU. en Saigón durante siete horas... será una historia que unirá e inspirará al Vietcong.
Vietkongun bu sürekli devam eden katliamlara ne kadar süreyle katlanabileceği bilinmez ama savaşın dönüm noktası her ne olursa olsun Saygon'daki Amerikan Büyükelçiliği'nin yedi saat boyunca ele geçirilmesi Vietkong'u ateşleyecek ve onlara savaşma ruhu verecek çok önemli bir hamle oldu.
Don North, ABC Noticias, en la embajada de EE.UU. en Saigón.
Don North, ABC Haber, Saygon'daki Amerikan Büyükelçiliği'nden bildiriyor.
Parece que estemos en Saigón.
Dışarısı Saygon gibi.
Murió en medio de la calle, justo en Saigón.
Saigon'da caddenin tam ortasında vurdular adamı.
Esto me llega todos los meses desde Saigón.
Bunlar Saygon'dan her ay geliyor.
Antes realizaba fletes aéreos a Saigón durante la guerra en Indochina.
Önceleri Hint-Çini'nde savaş zamanı Saygon'a kargo uçağı kullanıyordum.
Yo fui asesor militar en Saigón cuando nuestra primera guerra.
Savaşa ilk girdiğimizde Saygon'da askeri danışmandım.
¿ Sabes que el antiguo alcalde de Saigón ha abierto una pizzería en los EE.
Saygon'un eski Belediye başkanı pizza dükkanı açmış.
En Saigón.
Saygon.
¿ Cuándo se fue a Saigón?
Saygon'a ne zaman gitti?
- ¿ Por qué quieres ir a Saigón?
- Sen neden Saygon'a gitmek istiyorsun?
Saigón. ¿ Ah?
Saygon, ha?
Me alegra que te vayas a Saigón, tonto.
Saygon'a gitmene seviniyorum bokkafalı.
- Curtis se va a Saigón.
- Curtis Saygon'a gidiyor.
Curtis se va a Saigón.
Curtis Saygon'a gidiyor.
- ¡ Por Saigón!
- Saygon'a!
¿ Qué dice, Coronel, si nos olvidamos de Saigón y hacemos un trato?
Ne dersin Albay Saigon'u geçmişte bırakıp anlaşma yapabilir miyiz?
Luces como el sujeto de Lucy's, de Saigón.
- Lucy Saigon'daki adama benziyorsun.
Recuerda A Sam Yeng y esa noche en Saigón cuando él y el A-Team se apiñaron en el sótano de la casa de Sam y dispararon y abrieron huecos en las paredes y fue quemado en su memoria.
Sam Yeng'ı ve Saigon'da A Takımı ile birlikte Sam'in evinin bodrumuna tıkıldıkları o geceyi duvarları delen roket ateşlerini hatırladı. Bu hafızasına kazılmış bir anıydı.
Aquí dice que agredió a un superior cuando llegó a Saigón.
Saygon'a gittikten sonra bir üst rütbeliye saldırdığın yazıyor.
- El Canal Saigón-Washington.
Saygon-Washington Görüşmeleri.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]