Translate.vc / español → turco / Santorini
Santorini traducir turco
66 traducción paralela
Por Santorini.
Santorini'ye.
Vincenzo Santorini, demoliciones.
Vincenzo Santorini, bomba uzmanı.
Cariño, recordar Santorini?
Bebeğim, Santorini Adasını hatırlıyor musun?
Construiré una villa en los acantilados de Santorini.
Santorini kayalıklarında bir villa yaptıracağım.
Santorini, amigos míos. Eso es vivir.
Santorini, dostlarım - işte hayat bu.
SANTORÍN, Grecia
Santorini, Yunanistan
Te siguieron cuando llegaste a Santoríni, donde mataron a Gus.
Santorini'de peşindeydiler. Gus'ı öldürüp, tekneyi batırdılar.
El cartel de los Santorini.
Santorini karteli.
¿ Santorini?
Santorini mi?
Pero no quise ordenar 12 libras de camarones si tu tenías planes de llevártela a Santorini.
Ama senin onu Santorini'ye falan kaçırma planın varsa diye 6 kilo yengeç bacağı sipariş etmek istemedim.
- Santorini, ¿ no?
- Santorini mi?
¿ qué es Santorini?
- Santorini de neyin nesi?
Santorini.
Santorini.
No dolió tanto como despertar esa mañana en Santorini y descubrir que te habías subido a un barco.
O sabah Santorini'de uyanıp gemiden indiğini öğrendiğimdeki kadar acıtmadı. Evet.
Santorini, debe de haber costado unos 500 morlacos.
Santorini, ona 500 bin dolara patlamıştır.
Harrow tiene una villa en venta en Santorini. Es- -
Harrow'un Santorini'de satılık bir villası var.
Al recibir sus fondos título de la villa Santorini en... " Da las coordenadas de GPS.
... Paranın yatmasından sonra- - " Koordinatlar yazmış.
Será transferido la medianoche del jueves.
- - salı gece yarısı Santorini Villası'nda teslim edilecektir. "
Estaba en un crucero por las islas griegas, se detuvo en Santorini, estaba de regreso al barco y mi zapato se salió.
Yunan adaları tarafında bir mavi tura katılmıştım ve Santorini'de durduk. Sonra, gemiye yetişmek için koşarken ayakkabım düştü.
Santorini no es muy grande.
Santorini ne kadar büyük ki?
Todavía tienes manchada de azul santorini la mano.
Elinde hâlâ Santorini mavisi var.
Oye, por cierto, no es azul santorini, es azul cielo.
Ayrıca, bu Santorini mavisi değil, Santorini gök mavisi.
No duele tanto como despertar esa mañana en Santorini y ver huiste en un barco.
Santorini'de uyanıp da kendini bir yatta bulmakla karşılaştırıldığında bir hiç.
¿ Qué tal lo de Santorini?
Peki ya Santorini?
¿ Qué ocurrió en Santorini?
Santorini'de ne oldu?
Se trata de Santorini, de lo que estabas buscando allí.
Santorini'yle ilgili, orada aradığın şeyle ilgili.
Solo que ya no está en Santorini.
Sadece artık Santorini'de değil.
Es sobre Santorini.
Santorini'de aradığın şey hakkında.
Hace 3.600 años la isla griega de Santorini sufrió una de las más devastadoras explosiones volcánicas.
Yaklaşık 3,600 yıl önce, Yunan adası Santorini gelmiş geçmiş en yıkıcı volkanik patlamalara tanıklık etti.
En el 2006, los científicos descubrieron que la erupción de Santorini fue incluso mayor que lo que se creía originalmente.
2006'da, bilim adamları Santori'deki patlamanın sanılandan daha büyük olduğunu keşfettiler.
Descubrí que se estaba casando de nuevo hace dos años, en Santorini.
İki yıl kadar önce Santorini'de yeniden evlendiğini öğrendim.
Al final. ¿ qué sucedió en Santorini?
Sonunda! Ne olmuş Santorini'de?
Aquellos ocasos en Santorini.
Santorini'deki gün batımları.
Hoy, esa cadena de islas se conoce como Santorini famosa por sus bonitas casas blancas y su rivera escarpada.
Bugün bu adalar zinciri, sevimli beyaz evleri ve girintili kıyı şeridiyle ünlü olan Santorini olarak biliniyor.
Pero Santorini tenía un secreto mortal.
Ancak Santorini'nin ölümcül bir sırrı vardı.
Los minoicos desconocían que estaba asentada sobre uno de los bordes de las mayores placas del planeta.
Minoslular bilmiyordu ama Santorini gezegenin temel levha sınırlarından birinin üzerinde oturuyordu.
Santorini se formó cuando la placa africana empezó a deslizarse bajo la placa europea.
Santorini, Afrika levhası Avrupa levhasının altına kaymaya başladığında oluşmuştu.
Todavía hoy se puede ver porqué fue tan devastadora esa erupción en los acantilados alrededor de Santorini.
Bugün, hâlâ neden bu patlamanın o denli yıkıcı olduğunu Santorini'nin çevresindeki uçurumlarda görebilirsiniz.
La erupción de Santorini fue un evento extremo.
Santorini'nin patlaması aşırı bir olaydı.
Hoy, este archipiélago lo conocemos por Santorini, famoso por sus casas blancas y sus escapados acantilados.
Bugün bu adalar zinciri, sevimli beyaz evleri ve girintili kıyı şeridiyle ünlü olan Santorini olarak biliniyor.
Pero Santorini escondía un terrible secreto.
Ancak Santorini'nin ölümcül bir sırrı vardı.
Aunque los Minoicos no lo sabían, se encuentra sobre uno de los mayores límites de placa de la Tierra.
Minoslular bilmiyordu ama Santorini gezegenin temel levha sınırlarından birinin üzerinde oturuyordu.
Santorini se formó cuando la placa africana comenzó a deslizarse bajo la placa europea.
Santorini, Afrika levhası Avrupa levhasının altına kaymaya başladığında oluşmuştu.
En la actualidad, podemos descubrir cómo de devastadora fue esta erupción... en los acantilados de Santorini.
Bugün, hâlâ neden bu patlamanın o denli yıkıcı olduğunu Santorini'nin çevresindeki uçurumlarda görebilirsiniz.
La erupción de Santorini... fue un acontecimiento extremo.
Santorini'nin patlaması aşırı bir olaydı.
Los Minoicos de Santorini florecieron en la bendita ignorancia de que el volcán a sus espaldas algún día destruiría su civilización.
Santorini'deki Minoslar ayaklarının altındaki volkandan habersiz mutlu mesut yaşarken bir gün o volkan uygarlıklarını yok etti.
Santorini.
Santorini'ya.
Me propuse a Nicole en un atardecer en Santorini.
Nicole'e Santorini'da güneş batımında evlenme teklif ettim.
Fue el volcán Thera, que creó la isla de Santorini.
Bu Santorini adasını meydana getiren Tera volkanıydı.
Exploraciones submarinas recientes de la isla griega Santorini han revelado depósitos de una inmensa erupción volcánica.
Yunan adası Santorini'de yapılan yeni su altı keşifleri yoğun bir volkanik patlamanın izlerini ortaya çıkardı.
Abriré al Santorini.
Bir santorini açayım.