Translate.vc / español → turco / Sawyer
Sawyer traducir turco
1,332 traducción paralela
Sawyer la tomó con Michael. Él decide quién va a ir.
Ve bu yüzden Sawyer Michael'a söylendi, çünkü kararı sonuçta Michael verecek.
Sawyer, por favor.
Sawyer, lütfen.
¿ Vienes a disculparte?
Buraya "üzgünüm" demeye mi geldin, Sawyer?
Ten cuidado, Sawyer.
Kendine iyi bak, Sawyer.
¡ Sawyer!
Sawyer!
Ana, Sawyer necesita un doctor, o morirá.
Ana, Sawyer'ın doktora ihtiyacı var, yoksa ölecek.
Sawyer soy Kate.
Sawyer. Ben Kate.
Él trajo a Sawyer.
Sawyer'ı geri getirdi.
De Sawyer.
Sawyer.
No es un desfile de modas, Sawyer.
Bu bir defile değil.
Registra todo lo de Sawyer.
Sawyer'in malzemelerini iyice araştır.
- Sawyer, necesito todo tu alcohol.
- Sawyer, bütün alkol bana lazım.
Buena suerte, Sawyer.
İyi şanslar Sawyer.
- ¿ Has visto a Sawyer?
- Sawyer'ı gördün mü?
¡ Se hunde!
- Sawyer! - Batıyor!
Sawyer.
Sawyer.
" Estimado Sr. Sawyer : Usted no sabe quién soy, y sé qué fue lo que hizo. Tuvo relaciones con mi madre, y luego le robó todo su dinero a mi padre.
"Sevgili Bay Sawyer, benim kim olduğumu bilmiyorsunuz ama ne yaptığınızı biliyorum Annemle seks yaptınız ardından babamın tüm parasını çaldınız Ama sizi bulacağım ve size bu mektubu vereceğim böylece, bana yaptığınız şeyi hatırlayacaksınız."
No te apellidas Sawyer, ¿ o sí?
Adın Sawyer değil, değil mi?
- Hola, Sawyer.
- Merhaba Sawyer.
Pensé que mi amigo Sawyer estaría solo.
Yakın dostum Sawyer'in yalnız olacağını sanmıştım.
Resulta que Frank Duckett se llamaba Frank Sawyer, un nombre del cual tú te apropiaste, creo yo.
Frank Duckett'ın adının, Frank Sawyer olduğu ortaya çıktı. Sanırım bu kendin için kullandığın isim.
- Es un jabalí, Sawyer.
- O bir domuz Sawyer.
- Sawyer.
- Sawyer.
Por Sawyer.
Sawyer'a.
Y dime, Sawyer, ¿ qué te trae a Sydney?
Pekala, Sawyer seni Sidney'e hangi rüzgar attı?
Espera. ¡ Sawyer!
Bekle. Sawyer!
- "Querido Sr. Sawyer..." - ¿ Quién?
- "Sevgili Bay Sawyer..." - Kim?
Solía usar el apellido Sawyer.
Eskiden Sawyer adını kullanırdın.
Sawyer.
Sawyer!
- Sawyer.
- Sawyer!
Tú, Kate y Sawyer se adentraron en la selva para triangular una señal.
Sen, Kate ve Sawyer sinyalin yerini tespit etmek için ormana girdiniz.
- ¡ Michael, Sawyer!
- Michael! Sawyer!
De hecho estaba pensando que debería quedarme y cuidar a Sawyer.
Aslında kalıp, Sawyer'la ilgilensem diye düşünüyordum.
¿ Sawyer?
Sawyer?
Sí, estaba con Sawyer.
Evet, Sawyer'ın yanındaydım.
Vuelvo. Encuentro a Sawyer tirado en el piso.
Döndüğümde Sawyer'ı yerde yatarken buldum.
Tenía que estar con Sawyer, así que...
Ben... Sawyer'ın yanında durmam gerekiyordu...
¿ Quién está cuidando a Sawyer?
Sawyer'la kim ilgileniyor?
¿ Por qué estaría enojado con Sawyer?
Sawyer'a niye kızayım ki?
¿ Sawyer?
Sawyer mı?
Y todas las veces que miraba a Sawyer todas las veces que sentía algo por él te veía a ti, Wayne y me daba asco.
Ve ne zaman Sawyer'a baksam... ne zaman onla ilgili birşeyler hissetsem... seni görüyorum Wayne... ve bu beni çıldırtıyor.
No, Sawyer.
Hayır, Sawyer.
- Sawyer lo tiene.
- Sawyer'da.
Sawyer.
Sawyer?
- P. Sawyer, eres un genio.
- P. Sawyer, sen bir dahisin.
P. Sawyer, ers la primera en empezar y en abrir las selecciones.
P. Sawyer, ilk seçme sırası senin ve saat işliyor.
"Este año voy a hablar con Peyton Sawyer".
"Bu yıl Peyton Sawyer'la konuşacağım."
Eso va para ti también, señorita Sawyer.
Bu sizin için de geçerli, Bayan Sawyer.
Tu, P. Sawyer, como tu sabes eres my DJ.
Bu yüzden, P.Sawyer, sen benim partideki D.J'imsin.
Bien hecho, Tom Sawyer.
Güzel iş, Tom Sawyer.
¡ P. Sawyer!
P. Sawyer!