Translate.vc / español → turco / Seca
Seca traducir turco
2,601 traducción paralela
Cuando me despierto mi boca siempre se siente seca.
Uyanınca dilimin damağıma yapıştığını hissediyorum.
Y la zona permanece seca.
Ve alan da kuru görünüyor.
Toda seca de abajo.
Doğurganlığını yitirdi.
Si la leña está seca, no soples sobre las brasas. Es arte más que ciencia.
Kuru dallar öyle yakılmaz, bu bilimden çok sanat gerektirir.
Agua seca, claro.
Buruk su, ne demezsin.
me gusta la carne seca y la coca dietetica.
Pastırma ve diyet kola istiyorum.
Eres como un perro que cambió a una dieta de comida seca.
Beslenmesi kuru gıdaya çevrilmiş bir köpek gibisin.
Tú juegas 25.000 billetes de banco... a Nueva York esta noche... ¿ sobre la victoria seca?
Sahiden, bu gece New York takımının kazanacağına 25 bin dolar mı oynamak istiyorsun?
Una, tengo un gran trozo de carne seca en el bolsillo izquierdo
Birincisi, cebimde bir parça kurtulmuş et vardı. Onu alıp köpeğin önüne attım.
Vamos a ponerte ropa seca.
Sana birkaç kuru elbise bulalım.
Es como mirar cómo se seca la pintura... - esto de esperar por el informe geológico.
Şu jeolojik raporun çıkması nekadar da uzun sürüyor.
¿ Recuerdas esa reunión que tuve el mes pasado en la que aluciné porque... porque la tapa de tu leche desnatada no estaba muy seca?
Geçenlerde fazla sinirli olduğum şu toplantıyı hatırlıyor musun? Kahvendeki sütün az yağlı olmadığı için sinirlendiğin mi?
Está dentro con la ropa seca.
Bekle alayım.
Tengo la boca totalmente seca.
Kuru gıdalarım bitmiş.
Pero era pechugona para mi edad, y no tenía equilibrio porque cuando tenía 9 años mi primo me metió un trozo de pasta seca en la oreja.
Ama yaşıma göre büyük göğüslü olduğumdan ve dokuz yaşımın getirdiği denge sorunum yüzünden kuzenim kulağıma biraz pişmemiş makarna tıkamıştı.
* Yo era una planta un poco seca *
Kavruk küçük bir fidandım
Cuando deshicieron la cama, encontraron saliva seca en una de sus almohadas proveniente de sus gritos cuando fue asfixiada.
Olay Yeri yatak örtülerini çıkarınca boğulurken attığı çığlıklarla ağzından çıkmış tükürüklerin kurumuş izlerini ilaç testi ile ortaya çıkardı.
¿ Cuándo regresaremos donde tendríamos nuestra ropa seca todo el día y vivir como seres humanos otra vez en vez de hacerlo como ratas?
Ne zaman kıyafetlerimizin bütün gün kuru kalacağı günleri göreceğiz ve ne zaman sıçan gibi değil de, insan gibi yaşayacağız diye merak ediyorduk.
Oye, la 5ª está seca también.
Susuz beşinci gün.
Dolor de cabeza, debilidad, boca seca, fiebre.
Başağrısı, halsizlik, ağız kuruluğu, ateş.
Los resultados de la mancha de sangre seca que Sid recogió del cuello de la víctima. provienen de múltiples donantes, masculino y femenino.
Sid'in, kurbanın boynunda bulduğu kan pıhtısının sonuçlarına göre erkek ve kadın, birden fazla verici var.
Me creas o no, hice lo que hice porque estás dejando a la compañía seca.
İnan ya da inanma bu yaptıklarımın sebebi senin şirketi sömürmendi.
Seca las lágrimas de tus ojos.
Hadi sil gözünün yaşını.
Tienes sangre seca en los dientes.
Dişinde biraz kurumuş kan var.
Primero, bebemos de ti hasta que estas seca.
Önce, seni kurutana kadar içiyoruz.
Podría pensarse que es por lo seca que es la tierra pero el viento tiene mucho que ver.
Toprak kuru ve kavrulmuş olduğu için gerçekleşmediğini düşünebilirsiniz. Ancak bu rüzgarla da çok yakından ilgili.
Sangre seca bajo sus uñas.
Tırnaklarında kurumuş kan var.
Mi boca estaría seca, mi cabeza estaría latiendo y podría simplemente oler esta dulce y empalagosa poción fluyendo por mis poros.
Ağzım kupkuru ve kafam kazan gibi olurdu ve o kokuyu derinden hisseder dudaklarımdan tatlı bir zehir sızardı.
Sangre seca en las escaleras.
Merdivenlerde kurumuş kan var.
Y estaría contento de contártela, si, uh, ahem, mi garganta no estuviera tan seca
Ayrıca anlatmaktan da büyük zevk duyardım ama keşke şu kahrolası boğazım bu kadar kurumuş olmasaydı.
Es una gran historia y estaré encantado de contártela si mi, um, ahem..., Si mi garganta no estuviese tan seca
Çok iyi bir hikâyedir. Anlatmaktan da büyük zevk duyardım ama keşke şu kahrolası boğazım bu kadar kurumuş olmasaydı.
Dicho eso, debe mantener seca la herida...
- Bununla birlikte dikişlerini kuru tutman gerekiyor. - Tim!
Verás, Harlan está seca.
Harlan'da içki satılmıyor.
- Me dejó seca.
- İçimi kurutmuş deyyus.
Limpia y seca.
Temiz ve kuru.
La sangre seca encontrada atrás en Bruiser es definitivamente humana.
Bruiser'ın arka sokağında bulduğun kesinlikle insan kanı.
"Tierra seca " que recibe a la tormenta.
"Kavrulmuş toprak karşılıyordu fırtınayı."
Supongo que eso es... ¿ podredumbre seca?
Sanirim bu... küf mü?
Tendremos la pared seca la próxima semana.
Haftaya alçıpan duvarlara başlıyoruz.
¿ Qué tipo de personas... esperan tandori asado por el precio de hierba seca?
Nasıl insanlarla uğraşıyorsunuz ya... ot fiyatına tavuk kızartması istiyorlar.
Viendo su caligrafía es pura, no seca Clara, y no escandilante.
Ayrıca kaligrafiniz ıslak.. kupkuru değil.
Eso es maravilloso, incluso aunque venga de un país que no es nada más que la seca cáscara de la que salió América.
Bu harika. Amerika'nın ortaya çıktığı boş kabuktan başka bir şey olmayan bir ülkeden olsa bile.
Oí que Nueva Orleans está seca.
New Orleans'ın kupkuru olduğunu duymuştum.
- Trae su ropa seca.
- Kuru kıyafetler getirin. - Hemen, hanımefendi.
! Bueno, iba a decir que puedes tener otro bebé pero, ya estás totalmente seca ahí.
Başka çocuk yaparsın diyecektim ama oran tamamen kupkurudur.
Un poco seca. Playas hermosas.
Biraz çoraktır, muhteşem kumsalları vardır.
- Entonces... Una escena del crimen seca como un desierto y ni una sola pista. Entonces debemos confiar en lo que sabemos.
- O zaman bildiklerimizle yetineceğiz.
La fórmula patentada de Glo-coat se esparce fácilmente y se seca en segundos.
GloCoat'un patentli formülü kolayca temizler ve çabucak kurur.
Así que queria tener la mente clara y no tener la boca seca cuando vinieras.
Seni gördüğümde aklımın başımda olmasını ve ağzımın yerinde olmasını istedim.
Ahora que lo mencioas, mi garganta se siente un poco seca.
Sen sudan bahsedince şimdi boğazımda bir kuruluk hissettim.
Mi piel está completamente seca.
Cildim tam manasıyla kupkuru oldu.