English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Sede

Sede traducir turco

1,242 traducción paralela
La sede británica de las provincias centrales.
- Orta Vilayetler
Schweitzer y asociados, con sede central en Alejandria, Virginia, EEUU.
"... daha büyük bir firma olan "Schweitzer Associates" ait. "
Llegamos a la sede corporativa con la esperanza de conseguir una cita... y nos dieron un número de teléfono y estamos tratando de hacer precisamente eso... por lo que si pudiera volver a mí....
Yönetim kuruluyla konuşmak için randevu almayı umuyoruz. Bize bir telefon numarası verilmişti. Ona ulaşmaya çalışıyoruz.
Fuimos a su sede corporativa, en Provo, Utah.
Onların Provo, Utah'daki yönetim merkezine gittik.
También... la Federación local... ha hecho hoy un anuncio oficial : Hong Kong solicitará ser la sede de los Juegos Asiáticos.
Ayrıca yerel federasyonun bugün resmi bir duyurusu oldu.
Esto es Hensel Corp, una empresa química con sede en Alemania.
Bu Hensel Şirketi. Alman kökenli bir kimya şirketi.
¿ Por qué no has estado en la sede de la cia?
O zaman neden hiç Langley'ye gitmediğini söyle. Sana yalan söylendi.
por que has venido a la sede de todo lo sagrado?
Neden kutsal yerlere geliyorsunuz?
Adivina dónde está la sede regional.
Bil bakalım bölge merkezi neredeymiş?
- Volvamos al año pasado. Provocó alborotos en la sede.
- Geçen yıl işten çıkarılmış.
Hay una inhibitoria contra usted por arrojar muebles en la sede en julio.
Hatta geçen temmuzda müdürlükte sağa sola mobilya fırlattığınız için aleyhinizde geçici men kararı çıkartılmış.
El Sr. Fairmont se alojaba en la sede de homicidios.
Bay Fairmont "Cinayet Merkezi" nde kalıyormuş.
- ¿ Sede de homicidios?
- Cinayet Merkezi mi?
Habitaciones de un solo lado ; sede de homicidios.
Çünkü sadece bir tarafında oda vardır ;
Tenemos la ventaja de ser la cancha sede.
Ev sahibi avantajımız var.
Es extraño que la mesa en la que me senté sea la sede de la sociedad secreta.
İşin garibi oturduğum masa, okuldaki gizli bir grubun merkeziymiş.
Ese planeta no sólo era la sede del gobierno :
O gezegen, sadece hükümetin oturacak yeri değildi
Tenía su sede en el extranjero.
Evet, Beast onu görmüştü.
El fideicomiso "Capable" contrataba personal para... la sede norteamericana y...
İlk karışıklıklar güveni engellemez.
Arzamas-16 es la sede del Instituto ruso de investigación científica de Física Experimental y el origen de nuestra primera bomba atómica.
Arzamas - 16 Rus Deneysel Fizik Enstitüsü Bilimsel Araştırmalarının evi ve ilk atom bombamızın doğum yeridir.
Sede Central.
Yeni varış yeri : ofis.
Jugar al golf en nuestro campo, sede del Abierto Neil Armstrong.
Şampiyona alanında golf oynamak.
Minbari, Sede de la Alianza Interestelar
Yıldızlar arası ittifakın merkezi.
SEDE DE LA CIA, LANGLEY, VIRGINIA
ClA Genel Merkezi Langley, Virginia
Somos miembros de la sede de Hartford de la NAACP, la Asociación Nacional...
Bizler Ulusal Siyahları Kalkındırma Derneğinin.
Dentro de seis meses nuestro banco cambiará a su nueva sede
Altı ay içinde bankamız merkezini yeni bir yere taşıyacak.
Ese bote es la sede del Jefferson Vilas Aao
O çömlek Vilas Aao Jefferson'un merkez ofisi.
Ante vosotros hay un modelo casi idéntico a la sede del banco
Karşımızda bankanın maket modeli.
Ese día, yo estaré allí dentro de la sede
O gün, ben orada, merkez ofisinde olacağım.
En un almacén en la parte de atrás... encontrarás un modelo perfecto de la sede del banco
Arkadaki depoda... Bankanın tıpatıp benzeyen modelini göreceksin.
La mañana siguiente decidimos ir a la sede central de K-Mart con las balas.
Ertesi gün tüm mermilerle birlikte Kmart merkezine gittik.
SEDE DE LA TV IRAQUI
IRAK TELEVİZYON MERKEZİ
Con sede en H-Street en Washington DC.
H-Street, Washington DC'de büroları vardı. Bushnell and Toby Alexandria'da yaşıyordu.
Mulder evadió la seguridad de Mount Weather donde dicen que tiene su sede nuestro segundo gobierno.
Mulder, sözde "Gölge Hükümeti" kurduklarını söyledikleri bizim Mount Weather dediğimiz tesiste güvenlikten kaçmış.
Desde enero, La Sra. Vasquez recibió dos transferencias ambas de un holding llamado Luca Univox, con sede en Belgrado.
Bayan Vasquez ocaktan beri iki havale almış. İkisi de Belgrad kaynaklı Luca Univox adında bir şirketten.
Esa información vino directamente de la sede central de la UAT.
Bu bilgi doğrudan CTU karargâhından geldi.
Desde que salgas de allí, tienes 1 hora para llegar a la sede antes del cambio de contraseñas.
Sloane'un odasından çıkınca,... şifre değişmeden önce üsse varmak için 1 saatin kalacak.
Me hablaron de la sede central del SD-6.
SD-6'nın ana karargahına referans verildi.
Y hace 6 meses, un hombre que podría ser Caulder fue filmado por una cámara en una sede financiera de Ciudad del Cabo donde se blanquea dinero.
Ayrıca bundan 6 ay önce SD-4'ün kameralarında, Calder'ın tarifine uyan birinin Cape Town'daki bir finans binasına girerkenki görüntüsü var. Bilinen bir para aklama operasyonuydu.
Destruirán el edificio y toda evidencia de la existencia de la sede del SD-6 en Los Angeles.
Yer altındaki bütün katlar havaya uçar ve SD-6'nın Los Angeles biriminin var olduğuna dair bütün kanıtlar yok olur.
No, Sloane envió el disco a la sede de la Alianza en Londres
Sloane diski Londra'daki Müttefikler merkezine gönderdi.
Vuelve a la sede, cambia paradigmas.
Sen şirkete dön, son örneklemelerle ilgilen.
¿ Dónde está ubicada su sede central mundial?
Bu şirketin genel merkezi nerede?
El auditorio municipal, inaugurado recientemente, sirve de sede y tiene capacidad para por lo menos 8000 visitantes.
Belediye konferans salonu açıldı son zamanlarda, ev sahipliği yapmaktadır ve kapasitesine en az 8000 ziyaretçiler için.
¡ Bruiser, tu madre vive en la archisecreta sede Versace!
Annen gizli Versace karargahında!
¡ La sede de la revista "Cosmopolitan"! ¡ Mejor!
Cosmopolitan Dergisinin merkezine!
Porque también es la sede de un centro de detención secreto de la NSC utilizado para el interrogatorio de sospechosos terroristas cuya cautividad el gobierno no admitiría.
Çünkü orası hükümetin yakaladığını kabul etmediği teröristlerin sorgulandığı bir Milli Güvenlik cezaevidir.
Trabaja en una tienda para policias En la sede sindical.
Sendika binasındaki polis dükkanında çalışıyor.
Trasladó su sede corporativa a Michigan Avenue.
Şirketin merkez bürosunu Michagen Caddesi'ne taşıdı.
Entonces la sedé.
Ben de yatıştırıcı verdim.
Con sede en Nueva Jersey...
Video şirketi var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]