Translate.vc / español → turco / Senior
Senior traducir turco
656 traducción paralela
"Ningún funcionario, senior o no... debe dictar lo que debe ser ortodoxo en política... nacionalismo u otras cuestiones de opinión... o forzar a los ciudadanos a confesar con palabras o acciones... sus creencias sobre ello."
"Hiçbir resmi, ya da üst düzey kişi... ortodoks siyasette ne yapılması gerektiğini dikte edemez... milliyetçilik ya da diğer hususlar... vatandaşları bir kelime bile olsa itirafa zorlayamaz... inançları sorgulayamaz"
No, por Audrey Senior.
Hayır, gerçek Audrey'ye.
Alex este es mi padre Joey Tribbiani senior.
Alex, bu babam Joey Tribianni.
Oh, muy valientemente, Link Senior.
Çok kahramanca, Senyor Link.
Buenos Noches Vincular Senior.
İyi geceler Senyor Link.
Eres muy hermosa, Senior Su piel, es casi el mismo color que la mía, ver.
Çok güzelsiniz, Senyor.Derinizin rengi neredeyse benimkiyle aynı. Bakın.
De esta manera, Senior?
Böyle mi, Senyor?
Senior, ¿ quieres que me vaya o quedarse?
Senyor gitmemi mi, kalmamı mı istersiniz?
Senior Senior Gauche Gauche.
Senyor Gauche! Senyor Gauche!
Wendell Armbruster Sr... era un hombre anticuado.
Wendell Armbruster Senior, eski moda bir insandı.
¿ Usted, Wendell Armbruster Jr... jura que es Wendell Armbruster Jr... y este es el cuerpo de su padre, Wendell Armbruster Sr.?
Wendell Armbruster Junior, bu şahsın, babanız Wendell Armbruster Senior olduğuna yemin eder misiniz?
Amigos, compañeros de trabajo, accionistas... vinimos a enterrar a Wendell Armbruster Sr... no a elogiarlo.
Dostlar, hissedarlar, iş arkadaşları! Buraya Wendell Armbruster Senior'u övmeye değil, gömmeye geldik.
Wendell Armbruster Sr. era un hombre de cuatro estaciones.
Wendell Armbruster Senior çok yönlü bir insandı.
Yo, Wendell Armbruster Sr. juro solemnemente... que mantendré y defenderé... la Constitución de los Estados Unidos... contra todos los enemigos extranjeros y domésticos... y que ejecutaré los deberes de mi oficina... cuanto mejor pueda, y que Dios me ayude.
Ben Wendell Armbruster Senior, Amerika Birleşik Devletleri'ni iç ve dış düşmanlara karşı koruyacağıma ve görevimin gereklerini elimden geldiğince yerine getireceğime ant içerim. Tanrı yardımcım yolsun.
Eres mi Vicepresidenta Senior.
Biricik yardımcım benim.
Pensare en ti siempre. Te extrañare... todos los días.
Hkan _ senior ( ve MJJACV'nin katkılarıyla )
Monitor de campamento senior, claro.
Ne de olsa kıdemli kamp rehberi.
Para la tapa del Senior Edition.
Ön sayfa, Erkekler bölümü.
Eso es todo, graduandos. Nos vemos en el juego de pelota. Srta. Updike, me temo que hay que tomarle de nuevo las fotos para el Senior Edition.
Hepsi bu kadar maçta görüşürüz.
Fuma'Senior Service'... y folla cantando'La Paloma'. "
Senior Service içiyor ve düzüşürken şarkı söylemeyi seviyor.
Senior Service.
Hayır, Senior Service.
- Por cierto, soy Doug Senior. - Oh!
Ha aklıma gelmişken, ben Doug Senior.
Conoces a Bruce Gallatin es "senior".
- Bruce Gallatin'i tanıyor musun?
Escrito en un diario de Praga por un "Senior".
Bu makale bir Prag gazetesinde yayımlandı... yazarı da bir "beyefendi"
"Senior". "Senior".
Beyefendi... Beyefendi!
Dan Ruettiger. Un senior.
Dan Ruettiger, takıma dışarıdan katılan bir son sınıf.
Será tu senior. El templo shaolín tiene reglas muy estrictas.
Shaolin Tapınağının çok katı kuralları vardır.
Siempre debes obedecer a tu senior.
O'na itaat etmelisin.
¿ Por qué debo llamarte senior?
Neden seni büyüğüm diye çağırmalıyım.?
Pues te llamaré así frente a otros, pero cuando no haya nadie ni puedan oírte, tú me llamarás senior, ¿ entiendes?
Sadece diğerlerinin yanında seni büyüğüm diye çağıracağım. Konuştuklarımız aramızda kalacak, bunu başka kimseye de söyleme.
- ¿ Quieres ser senior no?
- Sende büyük olmayı istersin değil mi.?
No hay nadie, así que llámame senior.
Etrafta kimse yok. Hadi bana büyüğüm de.
Muy bien, senior.
- Büyüğüm!
Soy senior de Uds. dos. Puedo golpearlos cuando me dé la gana.
Ben sizin büyüğünüzüm.Size istediğim zaman vurabilirim.
Mi maestro es senior del tuyo.
Benim Ustam sizin ustanızın büyüğü.
- Golpearon a un estudiante senior.
- O çocuk büyüğümü dövdü...
El ganador era senior.
Eğer kazanırsan, büyük oluyorsun.
Senior V.P., Hendrix Hockey Apparel.
Senior V.P., Hendrix Hockey Kıyafetleri Dizin nasıl?
Daniel MacTeague Senior su padre.
Evet, babası. Büyük Daniel McTeague, onun babası.
Yo conducía al Sr Larrabee Padre en esa epoca y el nunca cerraba la ventana entre nosotros.
Bay Larrabee Senior'un da şoförlüğünü yapıyordum. Aramızdaki camı asla kapatmazdı.
Cuando tú eres una freshwoman, él es ya senior. Eso nunca funcionara!
Sen birinci sınıftayken o son sınıftaydı.
Él cree que alguna vez tendré una gran oportunidad en el Senior Tour.
Böyle gidersem profesyonel turnuvalarda oynayabileceğimi söylüyor.
El senior de Oregon, Thomas Becker vence, sobrepasando a Steve Prefontaine en la recta final.
Oregon'un son sınıf öğrencisi Thomas Becker Steve Prefontaine'yi geride bırakarak yarışı kazanıyor.
Steve Prefontaine, senior de la Universidad de Oregon,... gana su cuarto título seguido de la N.C.A.A. ... y rompe su propio récord americano de nuevo.
Oregon Üniversitesi son sınıf öğrencisi olan Steve Prefontaine..... dördüncü N.C.A.A'sını kazanıyor.
Están obstruyendo un oficial sénior en el cumplimiento de su deber.
Üst düzey bir subayın görevini yapmasını engelliyorsunuz, çekilin!
¿ Es ella la Sra. de Armbruster Sr.? Sí.
- Bu, Bayan Armbruster Senior mu?
Hola, Peyton. Vine a entrevistar a Barney para el Senior Edition.
Son sınıf baskısı hakkında Barney ile görüşmek için geldim.
Homeville, el número de Bradford Whitewood sénior.
Evet. Bradford Whitewood'un telefon numarasını istiyorum.
¿ Y hay un Brad sénior?
Peki başka Brad de var mı?
¡ Mi puesto es el de un auténtico veterano Sénior!
Üst sınıf birisiyim.
Le ofrecí ser Corresponsal Política Sénior, la Dirección de la cobertura, o el título que prefiera,
Ona politika muhabirliğini ve kampanya haberleri yönetmenliğini önerdim. Neyi istiyorsan al dedim.