Translate.vc / español → turco / Shadow
Shadow traducir turco
434 traducción paralela
¿ Te gusta este lugar? ¿ Shadow Canyon?
Shadow Canyon'ı sevdin mi?
VIVE LA VIDA DE TUS SUEÑOS SHADOW CANYON FINCAS
HAYALLERİNİZDEKİ HAYATI YAŞAYIN
Por orden del gobernador de California, Shadow Canyon está bajo el mandato de evacuación obligatoria.
Kaliforniya Valisi'nin emri üzerine Shadow Canyon'da zorunlu tahliye yapılacaktır.
Shadow Canyon está bajo el mandato de evacuación obligatoria.
Shadow Canyon'da zorunlu tahliye yapılacaktır.
Purple Shadow está segundo.
Purple Shadow ikinci sırada.
Pasando la cuarta vara están Lucky Arrow y Purple Shadow con Stopwatch por afuera en tercer puesto.
Son çeyreğe girilirken Lucky Arrow ile Purple Shadow çekişiyor... Stopwatch dışarıdan üçüncülüğü zorluyor.
A la cabeza está Purple Shadow liderando por un cuerpo.
En önde Purple Shadow bir boy farkla lider.
Purple Shadow por una cabeza y Stopwatch corre rápido por fuera.
Arkasında Purple Shadow ve dışarıdan Stopwatch geliyor.
Lucky Arrow, Purple Shadow, y Stopwatch están cuello a cuello.
Sıralama Lucky Arrow, Purple Shadow ve Stopwatch şeklinde. Boyun farkı var.
Están Lucky Arrow, Purple Shadow, y Stopwatch.
Lucky Arrow, Purple Shadow ve Stopwatch...
Dispondréis de 3 días y dos noches para alcanzar la bandera de los EEUU situada a 7 Km de esas montañas que se encuentran delante de vosotros.
Bear Shadow Dağı'nın kuzeyinde bulunan Amerikan Bayrağı'na ulaşmak için tam olarak 3 gün 2 gece vaktiniz var. Gördüğünüz gibi
Hyatt está muerto, por lo que es la sombra.
Hyatt öldü, Shadow da.
"Me and My Shadow". La utilizaste en Cleveland.
"Ben ve Gölgem." Cleveland'da kullanmıştın.
More than a shadow of her man
Daha fazlasına hakkı var
But I've gotta be more than a shadow of my man
Ama erkeğimin gölgesi olmaktan daha fazlası olmalıyım
♪ ♪ Like you never get rid of your shadow ♪ ♪
# Gölgenden hiç kaçamamak gibi #
♪ ♪ And my shadow ♪ ♪
# Ve gölgemden #
♪ ♪ Me ♪ ♪ ♪ ♪ And my shadow ♪ ♪
# Benden # # ve gölgemden #
¿ Qué quieres decir Shadow Weaver?
Ne demek istiyorsun Shadow Weaver?
Ven, Shadow Weaver
Gidelim, Shadow Weaver.
Ella sólo servía a la Horda por uno de los hechizos malignos de Shadow Weaver
Horde'a Shadow Weaver'ın şeytani büyüsü yüzünden hizmet ediyordu.
She's just She's just a shadow, baby
O sadece... O sadece bir gölgeydi, bebeğim.
Estaba en una unidad de asesinos adiestrados, la compañía Shadow.
Ben "Gölge Birimi" denen özel bir kuvvetteydim. Eğitimli vurucu güçtük.
Cuando Vietnam del Norte mandaba heroína para financiar al Vietcong la compañía Shadow deshacía la operación.
Charlie Vietkong hükümeti için eroin getirirken Gölge Birimi herşeyi temizledi..
Hace 2 años, Shadow volvió a reunirse.
Birkaç yıl önce Gölge Birimi tekrar toplandı.
Ud. es el Gral. Peter McAllister, comandante de la compañía Shadow.
Sen General Peter McAllister'sin, Gölge Biriminin kumandanı.
Me encontré con algunos capullos de Shadow en el 69 en Saigón.
'69 da Saigon'da sizin birimin pislikleriyle karşılaşmıştım.
Al saxo tenor y soprano, Shadow Henderson.
"Dip Hammond." Tenor ve soprano saksafonda...
- Shadow, te queremos.
Gölge, seni seviyorum!
Shadow, ya te vale de egocentrismo. Pero ¿ de qué vas?
Gölge, bu ego olayı nedir?
Oye, ¿ por qué no llevas esto a casa de Shadow?
Neden bunu Gölge'nin mekânda dinlemiyorsun?
- Shadow, te has vuelto loco.
Gölge, sen aklını kaybetmişsin.
Shadow dice que canto bien.
Gölge şarkı söyleyebildiğimi söylüyor.
"Shadow dice que canto bien."
"Gölge söyleyebiliyorum diyor."
¿ Qué más dice Shadow?
Başka ne diyor Gölge?
- Shadow. Bottom.
"Gölge". "Dip."
¿ Qué pasa con el dinero, Shadow?
Ne olmuş paraya, Gölge?
Shadow invitó a Clarke.
Gölge Clarke'ı davet etti.
El Shadow Henderson Quartet, con la señorita Clarke Bentancourt.
Shadow Henderson Quintet. Bayan Clarke Betancourt'la birlikte.
Y a mí me parece que lo único que le importa a Shadow es Shadow.
Bana da Shadow, Shadow'dan başkasını düşünmüyor gibi gelmişti.
Shadow, hombre, tío, ¿ cómo va eso?
Shadow... Adamım ne yapıyorsun?
- Hola, Shadow. ¿ Cómo estás?
Selam Shadow, nasıl gidiyor? Harika.
Shadow se está tirando a Clarke.
Shadow Clarke'ı düzüyor.
Ah, Shadow.
Shadow!
- Déjame en paz.
Çekil başımdan Shadow.
Purple Shadow segundo.
Purple Shadow burun farkıyla ikinci, Lucky Arrow bir boy geride.
♪ ♪ Me and my shadow ♪ ♪
# Ben ve gölgem #
- Shadow Henderson.
Gölge Henderson. Gölge Henderson.
- Shadow toca bien.
Tabelada senin adın mı var?
- Shadow...
Shadow?
- Déjame en paz, Shadow.
Çekil başımdan Shadow.