Translate.vc / español → turco / Shop
Shop traducir turco
356 traducción paralela
Trabaja en la Tivoli Shop. En la 51.
Cadde'deki True Value mağazasında çalışıyor.
- ¿ Por qué no te los envían por correo?
- Pet shop göndermez mi onları?
Solo dejame en la tienda Edda Gown Shop.
Zor değil. Beni sadece Edda elbise mağazasında bırak.
Nos encontraremos en Harry's Little Sub Shop en la calle 25th.
Seninle 25 nci caddede Harry'nin ufak dükkanında buluşalım.
Donde yo vivía ahora hay una sex-shop.
Benim eski evimin yerine porno kitaplar satan bir kitapçı açılmış.
Al principio, uno sonríe en este lugar, que combina un museo, una capilla y un sex shop.
ilk basta, bir müze, bir sapel ve bir seks dükkanini birlestiren bu yere insan gülümseyiveriyor.
O buscan en los sex-shops esposas, cadenas y esas cosas.
Ya da seks shop'larını zincir ya da benzeri şeyler için taramak.
La semana que viene, jugamos contra la tienda de camisetas "Christian".
Haftaya, Hristiyan T - Shirt Shop'a karşı oynayacağız.
Podrás ir a clases más difíciles que las de mecánica.
Bu yıl Auto Shop'dan başka bir şey edinmelisin.
Dos veces por semana, Henry Gascoigne, iba desde su casa al Bishop Shop House.
Haftada iki kere Henry Gascoigne evinden buraya, Bishop'ın Et Lokantası'na yürüyordu.
Colocó el sobre en el bolsillo de la bata de su tío y después, disfrazado de hombre mayor, ocupó la misma mesa en el Bishop Shop House.
Zarfı, amcanızın sabahlığının cebine yerleştirdi ve sonra yaşlı adamın kılığına girip Bishop Et Lokantası'ndaki yerini aldı.
Crees que vas a sobornarme con un vestido... de regalo comprado en un aeropuerto de un free shop.
Havaalanındaki... hediyelik eşya dükkanından aldığın kıytırık bir şeyle beni tavlayamazsın.
It's a nice trip to a candy shop...
Şekerci dükkanına hoş bir gezinti bu
RiPPeD By Team
# Wreckin'shop when I drop these lyrics # That'll make you call the cops # Don't you dare stare You better move
Tu sabes que nuestros fondos vienen de The Shop.
Fonlarımızı Dükkan'ın sağladığını biliyorsun.
Estas hablando acerca de The Shop... los títere teros quienes jalan de las cuerdas?
Kurum'dan mı bahsediyorsun? Tüm ipler elinde olan kukla oynatıcılarından?
Ellos me echaran a patadas de The Shop si yo no cumplo?
Beni temizlerler ha? Eğer razı olmazsam, öyle mi?
Pero los toleramos a ellos en The Shop mientras ellos tengan avances.
Ancak iyi iş çıkardıkları sürece onları Kurum olarak hoş görürüz.
The Shop pidió que reanudemos... el grupo 5 original con Jobe.
Kurum, orijinal karışım 5'i... Jobe'da kullanmamızı talep etti.
Mira, sin la financiación de The Shop... este proyecto no existiría.
Bak, Kurum parasal olarak desteklemeseydi... bu proje var olamazdı.
Este es un banco, Bud no es un sex-shop.
Burası bir banka, Bud seks dükkanı değil.
LECHE Pero antes conozcamos a la nueva Miss Springfield Junior, Amber Dempsey mientras asiste a la inauguración de la tienda de la cadena danesa Shop.
Ama ilk önce yeni Minik Bayan Springfield Amber Dempsey`in açılışını yaptığı zincir market açılış töreni var.
Es un sex shop.
Orası porno dükkanı.
Fui a la tienda de Nate Auto Body Shop.
Nate'in Oto Bakım Dükkânı'na gittim.
Estuvimos en un sex shop, Dios sabe cuanto.
Sonra'sex shop'a girdik, Tanrı bilir ne kadar kaldığımızı...
Vete a un "sex-shop".
Tahrik olmak istiyorsan bir Sex Shop'a git. Beni rahat bırak.
Frente a la cerrajería del Bulevar.
Nevada Bulvarında Lock Shop'un karşısı işte.
Mi amigo Mike, trabaja abajo en una de las tiendas.
Dostum Mike, Merkezde Pro Shop'ta çalışıyor.
Y seguro que esa disparatada pirámide era la tienda del campo de golf.
ve eminim ki şu çılgın piramit it pro shop idi.
No no no.. eres el empleado más entorpecido de la historia del Bait Shop
Hayır, hayır, hayır. Sen, Bait Shop tarihinin en beceriksiz çalışanıydın.
Conocí al chico que trabajaba en el "Moise's Butcher Shop"
Moise'ın kasap dükkânındaki birini tanıyorum.
Libre de impuestos.
Free-shop'tan aldım.
Por que se compraria 40 mangos de condones y juguetes de sex shop?
Neden 40 pound'luk prezervatif ve seks aleti aldı peki?
- En un sex-shop, ¿ verdad?
Sex shop'ta falan mı çalışıyorsun?
Es imposible encontrar comida en el autoservicio.
Stop Shop'un yemek alınacak bir yeri kalmamış.
Iré por maíz al Pare y Compre.
Bir şeyler almak için Stop and Shop'a gideceğim.
Seth y yo teníamos una gran cita.
Seth'le, Coffee Shop'taki ilk randevumuz çok iyi geçiyordu.
De la tienda Stop Shop, ¿ que creías?
Hayır, 7 / 11. Ne diyorsun?
Viene de la tienda Pic'n Shop.
Bir ıvır-zıvır dükkanının antetli kağıdı.
Perdí una apuesta en un supermercado.
Stop Shop'taki bir arkadaşıma karşı cesaretimi yitirdim.
"Compré uno nuevo, 39 centavos en Shop-More."
"Yeni tarak aldım, Shop-More'dan 39 sente"
Mejor, será shop-shape.
Daha da iyisi. Kusursuzluk timsali olacak.
Gift Shop?
Gidelim mi artık?
Tengo a Queen, George Michael, Pet Shop Boys...
Queen'i bulacaksınız, George Michael, Pet Shop Boys.
Digo, La Tienda para el Cuerpo, el Estante de Corbatas GNC, RadioShack La Tierra de las Mascotas para un gato o dos, los regalos de Spencer para alguna broma
İşte Body Shop, Tie Rack GNC, RadioShack Petland'de kedi, Spencer's Gifts'te sahte köpek kakası Sbarro's, Dunkin'Donuts, dünyanın en iyilerinden.
Las sex shops abren el día entero.
Sex Shop'lar bütün gün açık.
- Tuve tiempo de volver a la sex shop. - Mierda.
Gördüğün gibi, Sex Shop'a bir daha uğradım.
En la Hip-Hop Shop, nena.
Hip Hop Shop bebeğim.
Oh, mierda, por Dios! Yo soy Shop, Dr. Angelo.
Ben Kurum'danım, Dr. Angelo.
Quédese con lo que quiera.
Hepsi sizin ve bedava, yalnız Shop for Less'te.
Ya no te vemos por la "sex-shop".
Uzun zamandır görüşmedik.