Shu traducir turco

Te saludo, hijo del dios Shou.

Selam sana tanrı Shu'nun çocuğu.

Soy la contable del Sr. Shu.

Bay Shu için defter tutuyorum.

- Victor Shu.

- Victor Shu.

Bueno, y ¿ qué pasará cuando Shu consiga sus 200 dólares?

Peki, Shu 200 dolarını alınca ne olacak?

Pero no pude llegar, así que me quedé en Changsha y el Sr. Shu me lo prestó.

Ama oraya gidemedim. Onun yerine Changsha'ya geldim ve Bay Shu avans verdi.

Hablaré con Shu y haré que la aparte de ellos.

Shu ile konuşup, onu uzaklaştıracağım, ha?

¿ Shu?

Shu,

Dijo que eran 200, Shu.

Ücret 200 dolar demiştin Shu.

¿ Qué le parece, Sr. Shu?

Buna ne dersin Bay Shu?

Supongo que volveré mañana y le daré a Shu los 200 dólares.

Şey, sanırım yarın geri dönüp Shu'ya 200 doları ödeyeceğim.

Mañana iré a pagarle a Shu la cantidad que le debes.

Yarın gideceğim ve Shu'ya sadece ona olan borcunu ödeyeceğim.

¡ Nunca ha reunido ni unos pocos shu!

Bir kaç kuruşu bile bir araya getiremez!

¿ Quién dijo que Gengobe no podría reunir ni unos pocos shu?

Kim Gengobe bir kaç kuruşu bile toparlayamaz demişti?

Estimo que tu espectáculo ganaría sobre unos 3 shu en el festival.

Bu gösteriyle festivalde 3 Shu kazanacağını tahmin ediyorum.

Como deberías ganar 3 shu, pagarás 100 mon.

Eğer 3-shu kazanırsan, 100-mon ödeyeceksin.

Cerdo Moo.

Moo shu domuz.

Si todos los rusos pudieran comer cerdo Mu Shu, no temerían a los chinos.

Bütün Ruslar Mu Şu Domuzu yiyebilse Çinlilerden korkmazlardı.

¡ Todos ustedes! ¡ Shu! ¡ Shu!

Hepinize söylüyorum.

- ¿ Shu Kai Kim?

- Shu Kai Kim.

- Así se llama.

- Shu Kai Kim?

Apuesto a que es un chico maravilloso.

Bu onun adı, Shu Kai Kim.

El chico que quiere entrar. - ¿ Crees que eso pasó? - Será una gran declaración.

Onlar da çetelerine katılmak isteyen çocuğu, Shu Kai Kim'i feda ediyorlar.

Sólo Dios y Shu lo saben, y ninguno habla.

Suçlu olup olmadığını ancak Tanrı ve Shu bilir, onlar da susuyorlar.

Así que éste era Shu en el 79.

Demek Shu 1979'da böyleydi.

Tenía huellas de Shu.

Üzerinde Shu'ya ait dört parmak izi bulunmuş.

Vio al sospechoso en el Post. Dijo que no fue Shu Kai Kim.

Katilin Shu Kai Kim olmadığını söyledi. "

Bien. ¿ Y aseguró al sargento que Shu Kai Kim ¿ no era el asesino?

Çok iyi, Bay Skell. Ve karakoldaki çavuşa... Shu Kai Kim'in katil olmadığından emin olduğunuzu söylediniz.

El juez ordenó abrir el caso del Barrio Chino.

Shu, yargıç Çin mahallesi davasının yeniden görülmesine karar verdi.

- Mira la banda.

- Shu'nun çetesini araştırmaya başla.

Shu Kai Kim.

- Sh... - Shu Kai Kim.

Se llama Shu Kai Kim.

Adı, Shu Kai Kim.

Debió decir : es hijo de la Madre Teresa.

Shu'nun Teresa Ana'nın gayri meşru oğlu olduğu hakkındakini kullanmalıydın.

- No, dime tú, Shu.

- Yok, sen bana söyle.

Sé que eres inocente, Shu. Aún si lo has olvidado.

Sen unutmuş olsan bile, ben senin masum olduğunu biliyorum.

Pero no puede ser, porque creyó ver a Shu.

Ama görmüş olamaz, değil mi? Çünkü Shu'yu gördüğünü sanıyor.

Ya sabemos que no lo vio.

Shu'yu görmediğini artık biliyoruz.

Es el arma de Shu.

Bu Shu'nun tabancası.

No fue él.

Suçu Shu işlemedi.

El arma de Shu disparó la bala de Chin.

Testler Jimmy Chin'i Shu'nun silahından çıkan kurşunun öldürdüğünü göstermiş.

Ahí va tu teoría de cómo señalaron a Shu.

Shu'yu ihbar ettikleri yolundaki teorin de güme gitti.

¿ A Shu no le importa si perdemos con nobleza?

Kahramanca mücadele edip yenilirsek, Shu'nun umurunda mı olacak?

En el caso contra Shu Kai Kim preside Su Señoría, Marcus Quealy.

Shu Kai Kim'e karşı kamu davasında... Mahkeme başkanı sayın Yargıç Marcus Quealy.

Shu Kai Kim es parte de esa fea tradición.

Shu Kai Kim de... işte bu iğrenç geleneğin bir parçasıdır.

¿ Es cierto que los otros 6 asiáticos eran del clásico tipo mongol mientras que Kim tiene el tipo coreano?

Fakat diğer altı Asyalı erkeğin klasik Moğol tipinde olmalarına karşın, Shu Kai Kim'in Korelilerin belirgin yüz kemik yapısına sahip olduğu bir gerçek değil mi?

¿ Y los Dragones, un grupo chino, entregó a Shu, un coreano...?

Bu duyumlar Ejderlerin kendisinden gelmemiş miydi?

Objeción, Señoría, esto no es un careo.

Bir Çinli çetesi olan Pell Street Ejderleri, bir Koreli olan... bir yabancı olan Shu Kai Kim'i fiilen size teslim etmediler mi...

Para los 10, el arma de Shu mató a Chin.

Shu'nun silahının öldürdüğünü söylüyor.

Se trata de Shu.

- Burada önemli olan sen değilsin, Shu.

- Es inocente.

- Shu masum.

- Shu y Dios saben eso.

- Bunu yalnız Shu ve Tanrı biliyor.

- Hechos...

Balistik, Shu'nun silahı diyor.