Translate.vc / español → turco / Silicón
Silicón traducir turco
44 traducción paralela
Se escaparon con los prototipos de microchips de proteínas de silicón de I D.
Ar-Ge'deki tüm protein-silikon tabanlı çiplerin prototiplerini almışlar.
¿ Proteínas de silicón qué, Sr. Bruno?
Protein-silikon neyi, Efendi Bruce?
Un alma de silicón pero alma al fin.
Silikon bir ruh ama yine de, bir ruh.
"El valle de silicón".
Silikon Vadisi.
Viene del Valle del Silicón.
Silikon Vadisi'nden getirdiler.
después de examinar los restos... determinamos que lo que en realidad ha estado utilizandoen en su erupción ha sido nuestro sellador de silicón para ventanas... desontinue su uso inmediatamente! "
"Sevgili Bay Spooner, geri gönderdiğiniz merhemin kullanılmamış olan bölümünü inceledikten sonra kızartınız üstünde kullandığınız şeyin tüm hava şartlarına uygun yüksek kalite silikon pencere kalafatı olduğunu belirledik. Lütfen hemen kullanmayı kesin."
Estoy hablando de alto grado carne de Silicón.
Yüksek kaliteli silikon kaplama etden bahsediyorum.
El tipo dijo que el niño podía hablar con su lengua de silicón.
Yani şimdi onun silikon bir dil yatırdığını mı söylüyorsun?
- ¿ Mujeres rubias y llenas se silicón?
- Silikonlu ve saçları boyalı kadınlar mı?
Mira que saco el silicón que coloqué.
Taktığım silikonu çıkaracağım.
- Andrea, por favor! Una mujer linda como tú ponerse silicón, ¿ no es Nestor?
Senin gibi güzel bir kadın silikon mu taktırmak isitiyor?
Bueno, si Andrea quiere silicón, ¿ que le voy hacer, suicidarme?
Eğer Andrea silikon taktırmak istiyorsa, benim intihar etmem gerekir.
Simpática. - Para mí, eso era silicón.
- Bence silikonlu.
Bueno, la pista del silicón no nos llevó a ningún lugar.
Göğüs silikonu ipucu hiç bir yere varmadı.
Los dibujos, los diodos de silicón, no los tengo, sigo trabajando en eso.
Çizimler mi? Silikon diyot mu? Hâlâ bitmedi.
Pero si se sueltan, todavía se sostienen con una fina línea de silicón.
Ama bu kancalar kurtulursa bile, ipek güvenlik ipi sayesinde güvende olacaktır.
Si seguirá adelante con la mastectomía, hay cirugías reconstructivas... los implantes salinos son los más comunes, pero el silicón tiene una apariencia mejor.
Göğsün alınsa bile, yenilemek için pek çok seçeneğimiz var. Tuzla dolu olanlar oldukça sık kullanılır, ama silikon daha doğal bir görünüm ve his verir.
El silicón podria salirse de lugar.
Silikon yerinden oynayabilir.
Por eso te puse bolsas de silicón.
Bu yüzden sana silikon taktım.
Con su base de silicón y oxígeno, y su centro metálico.
Silisyum ve Oksijen bazlı, metal çekirdekli.
Tus senos son hermosos, y no necesitas poner silicón en tu cuerpo.
Göğüslerin çok güzel, ve vücuduna silikon taktırmana gerek yok.
Concentrándose en la teoría de la estructura molecular de la base de silicón en nano-organismos.
Yoğunlaştığı konu, teorik olarak silikon-tabanlı nano-organizmalar. - Entel dantel yani.
Primero, usé una mezcla de silicón para llenar y moldear las heridas.
Önce bıçak yaralarını doldurup kalıbını çıkarmak için silikon yapıştırıcı karışımı kullandım.
Bebe, hablaste con Silicón.
- Hey, Bebe! Ampüllerin silikon mu?
¿ El silicón flota?
Silikon yüzer mi?
¿ Qué tal si hacemos una infusión en la capa inferior con silicón RTV para proporcionar una mejor superficie de montaje?
Peki ya alt bölümünü silikonla doldurup daha iyi bir yapıştırma yüzeyi elde etsek?
Mandy dice que antes de que le hicieran sus implantes 48D solía llenar su brasier de recortes de silicón.
Mandy nin tavsiyesine göre silikonlu büyük göğüsler işi kolaylaştırırmış.
Y las llantas están hechas de una aleación de fibra de silicón y acero
Tekerlekler silikon ve fiber alaşımından yapılmış.
He creado un compuesto híbrido con el doble de resistencia del silicón normal.
İki kez güçlendirilmiş silikonla bu yarı bileşkeni yarattım.
¡ No lo cambiaste para tirarte a las putas del Valle de Silicón!
- Sakin ol. Mark'ı her görmeye gittiğinde Silikon Vadisi sürtüklerini becermek için değiştirmedin.
Es una técnica de rutina con un riesgo mínimo... a menos, por supuesto, que el punto al que está saltando esté recubierto con un lubricante a base de silicón.
Tabi, atladığınız tutunma noktası silikon-bazlı kayganlaştırıcı ile kaplanmamışsa.
Silicón Valley, ¿ lo entiendes?
Sahte. Silikon Vadisi. Anladın mı?
Es Cuarzo, dióxido de silicón puro.
Bu özel bir taş Çok güzel di mi?
- Es una pistola de silicón, jefa.
Sıcak tutkal tabancası şef.
- ¿ Una pistola de silicón?
- Tutkal tabancası mı?
¿ Utilizó pistola de silicón para pegar el papel de arroz al borde?
Yapıştırmak için tutkal tabancası mı kullandınız?
Mis prototipos estaban hechos de Silicón tipo D.
Çipset, prototip silikondu.
Seis mil yo gasto de silicón.
Sadece silikona 6.000 dolar verdim.
En una bolsita de silicón.
İnce silikon kesenin içine yerleştirilmiş.
Tengo que ir por mi pistola de silicón.
Ben gidip sıcak silikon tabancamı alayım.
Sabes que no * * seré figura de palo, muñeca Barbie de silicón, muñeca Barbie de silicón *
# Silikon barbie bebek gibi olamam # # Silikon barbie bebek gibi #
El silicón. El recubrimiento.
Kaplayacağımız materyalden.
Quiero decir, esta es la Playa Silicón ahora.
Burası Silikon Sahili.
- Sabe, que ponerme silicón.
Canım silikon taktırmak istiyor.