English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Size

Size traducir turco

142,993 traducción paralela
Sà ­, pero les toca a ustedes decidir a quà © lugar van ahora.
Evet, ama sonrasında nereye gideceğimiz size bağlı.
Me dijo que le dijera que se alegra de que la vida no la haya doblegado aún y que puedo ir al taller de escritura.
Henüz hayatın tokadını yemediğinize sevindiğini size söylememi istedi. Yazarlar etkinliğine de gidebilirmişim.
Le enviará © una postal desde el parque.
Size Six Flags'den kart atarım.
- Â ¿ Puedo preguntarle algo?
- Size bir şey sorabilir miyim?
Te dirà ­ a que te responderá © cuando me informen de eso.
Anladığım zaman size de söylerim, derim herhâlde.
" Estimado señor Weber, disculpe mi imprudencia al escribirle directamente, pero le ruego interceder a nombre de mi pobre Albert.
" Saygıdeğer Herr Weber size doğrudan yazdığım için cüretkârlığımı bağışlayın ama zavallı Albert'im adına araya girmeniz için size yalvarıyorum.
Señor, si le debo dinero, temo que tendrá que formarse.
Beyefendi, size borcum varsa maalesef sıraya girmelisiniz.
Se le otorgará el Premio Nobel 1903 de Física por sus contribuciones a la investigación de los fenómenos de radiación.
Radyasyon fenomeni araştırmasına katkılarınızdan dolayı fizik alanında 1903 Nobel Ödülü size verilecek.
Este es el plan :
Size ne yapacağımızı anlatıyorum.
Bueno, tenemos una pequeña primicia.
Size bir haberimiz var da.
Él tiene que estar presente para acompañarla.
Size eşlik etmek için burada olması gerekiyor.
Fui muy borde con vosotros.
Size karşı çok kaba davrandım.
Doctor Curie, se le otorgará el Premio Nobel 1903 de Física.
Doktor Curie. Fizik alanında 1903 Nobel Ödülü size verilecek.
Ya sé lo que todos esperan escuchar, pero hoy me gustaría hablarles de algo más que de la relatividad.
Hepinizin ne duymayı beklediğini biliyorum ama bugün size görelilikten başka bir şeyden bahsetmek istiyorum.
Quería informarle que hay un puesto abierto para un profesor de física teórica en la Universidad Karl-Ferdinand en Praga.
Prag'daki Karl-Ferdinand Üniversitesinde kuramsal fizik profesörlüğü için bir mevki açık olduğunu size bildirmek istemiştim.
¿ Eso lo hacía sentir como una cucaracha?
Size kendinizi hamam böceği gibi hissettirdi mi?
Franz es muy tímido para decirlo, pero él ha publicado algunos cuentos cortos.
Franz size söylemekten çekiniyor ama birkaç kısa hikâye yayınladı.
Basada en vosotros.
Size göre yani.
Os compensaré por vuestro tiempo, pero tenéis que iros.
Vaktinizin karşılığını veririm ama size kapıyı göstermeliyim.
No vine aquí para lastimarte.
Size zarar vermek için gelmedim.
Quisiera hablarles de algo que no tiene que ver con la relatividad.
Size görelilikten başka bir şeyden bahsetmek istiyorum.
mientras tanto, ¿ puedo ofreceros una bebida o... un aperitivo?
Bu sırada size içecek bir şeyler ikram edebilir miyim? Atıştırmalık?
Ahora bien, como son un público tan especial, tenemos regalos de motín para ustedes. No peleen, ¿ sí?
Acayip özel bir izleyici kitlesi olduğunuz için size bedava isyan eşantiyonu veriyoruz.
Con gusto les prepararía un antídoto si no estuviera atrapada en este armario con dos calvas y una melenuda.
İki bilardo topu, bir de kirli paspas kafalı karıyla burada mahsur kalmış olmasam size panzehir hazırlardım.
A mí solo 30 segundos estar tan guapa para vosotros.
Ben size güzel görünmek için sadece 30 saniye harcadım.
¡ Os lo dije!
Demiştim size!
Pero hoy estoy aquí, mirándoos a todas, y pienso que lo podemos hacer mejor.
Ama şimdi buradayım, size bakıyorum. Bence daha iyisini yapabiliriz.
Pero decidme : ¿ qué habríais hecho si le hubierais encontrado?
Ama size şunu sorayım. Onu bulsaydınız siz ne yapardınız?
Solo puedo ponerme aquí en pie y deciros lo que siento.
Bak, elimden tek gelen, burada durup size hislerimi anlatmak.
Que os jodan a ti, Moxley, y a tus primas.
Bu da size kapak olsun Moxley ve kuzenleri.
En honor a Poussey, quiero daros la bienvenida a la nueva Biblioteca de Litchfield.
Poussey'in onuruna size yeni Litchfield Toplum Kütüphanemizi takdim ediyorum.
Pero debes ayudarme a ayudarte.
Ama size yardım etmeme yardım etmelisiniz.
Debí habérselo dicho.
Size söylemeliydim.
Sé que nada es gratis, pero ¿ qué puedo ofrecer yo?
Hiçbir şey karşılıksız değildir ama size ne verebilirim ki?
Me gustaría creeros.
Size inanmayı istiyorum.
- ¿ Por qué iba a ayudaros?
- Size neden yardım edeyim ki?
¿ Mamá no les contó sobre su plan secreto?
Anneciğiniz size gizli planını anlatmadı mı?
Voy a ayudarlos, ¿ sí?
Size yardım edeceğim, tamam mı?
Y basta de eso de agacharse y dársela por el culo o cualquier otra cochinada que Gerencia y Correccionales haya hecho.
Ayrıca YIK'nın önünde domalmaktan ya da her nedense size yaptırdığı diğer pis işlerden bahsetmek de yok.
¿ Cuántas veces Roja las apoyó?
Kızıl kaç kere size destek oldu?
- ¿ Qué les dije de esa mierda? - ¿ Qué pasó?
- Bu konuda size ne dedim lan ben?
El mundo ya cree que son una basura, y eso fue antes de que tomaran rehenes inocentes.
Masum insanları esir almanızdan önce bile insanlar size pislik gözüyle bakıyordu.
Igualmente.
Size de.
Lo que ve ahí afuera es muchísima gente que también está enojada con usted.
Dışarıda ayrıca size de kızgın olan sürüyle insan var.
A usted le creerá.
Size inanır.
Fue mi culpa y quería decírselo en persona, porque sé que está enojado, y debería estarlo...
Suç bendeydi ve size bunu bizzat söylemek istedim çünkü kızgın olduğunuzu biliyorum, haklısınız da.
Te pusimos a cargo de los suministros.
Size malzemeleri temin ederiz.
Nunca tuve la oportunidad de darle las gracias y decirle...
Size hiç teşekkür edemedim ve...
- Se lo habría mostrado, señor.
- Olsaydı size getirirdim efendim.
- No sé si tengo preguntas para usted.
- Size bir sorum olduğundan emin değilim.
Si todos trabajamos juntos igual que ellos, les prometo que este será el primero de muchos días nuevos para el mejor país del mundo.
Hepimiz el ele verip onlar gibi çalışırsak size söz veriyorum, bunu, dünyanın en büyük ülkesini bekleyen birçok yepyeni günden ilki hâline getirebiliriz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]