Translate.vc / español → turco / Slalom
Slalom traducir turco
31 traducción paralela
En el slalom, fueron los austriacos y los franceses que brillaba.
Slalom yarışında parlayan Fransızlar ve Avusturyalılar var.
Aquí vemos un descenso en dos minutos y cinco segundos Poniéndolo delante de la austriaca.
Burada Avusturyalının önünde iki dakika beş saniye içersinde yapılan aşağı slalom'u görüyoruz.
El suizo, que lo hizo bien en la primera manga Gana el slalom en dos minutos y cuatro segundos.
İlk etapta pek iyi işler çıkaramayan İsviçreliler iki dakika dört saniyelik derece ile slalom'u kazanıyor.
- Estoy en pleno eslalon por el cañón.
- Kanyonda slalom yapmakla meşgulüm.
En el eslalon, recuerda soy muy bueno en eslalon.
Tamam. Sıra bende. Slalom yapıyorum.
Quizás hasta se tomen la libertad de contratar a un capitán alcohólico, a quién le gusta tomar martinis y juegue a esquivar témpanos de hielo.
Hatta belki sarhoş bir kaptanla bile anlaşabilirler. Martini içip buz dağları arasında slalom yapmayı seven biri.
- ¿ Han oído sobre boletos courier?
Taşıyıcı bilet diye bir şey duydunuz mu? - Slalom.
- Escucha, se llama Tracy.
- Dinleyin! Adı Tracy. - Slalom mu?
Haciendo slalom entre botellas de soda en medio de la calle
Sokağın ortasında şişelerin üzerinde slalom yapıyorlar.
Con expertos para enseñar slalom en las calles
- Ayrıca uzmanlarımız sokakta slalom yapmayı öğretecek.
- Es el slalom masculino.
Bak, erkekler kayak yarışını izliyorum.
Ahora los premios para los demás.
Şimdi de erkekler slalom ödülleri.
Siempre tengo la bolsa preparada y estoy listo para la aventura y explorar nuevos horizontes.
Sonunda kaçış esnasında krater ağızlarında slalom yapan sarhoş Rus pilotlar tarafından kurtarılmış. Antarktika'da kendinizi her hangi bir yere şöyle götürebilirsiniz.
Eso es, slalom...
İşte bu, slalom yap.
No estoy acostumbrado a estos, no podría hacer slalom.
Şu kayaklara bir türlü alışamadım. Slalom yapamıyorum.
Idiota, era Slalom Gigante... Y sólo me llevé la de bronce.
Büyük slalom dalındaydı ve bronz almıştım, göt herif.
Es un Slalom Gigante, puedes probar.
Büyük Slalom var, deneyebilirsin.
¿ Dónde pone que es un Slalom?
Slalom olduğu nerede yazıyor?
, G.S. Slalon Gigante.
B.S. Büyük Slalom.
¿ Cuánto por el Slalon Gigante?
Büyük Slalom'dan ne kadar kaldı?
Así que vas en el asiento del copiloto con tu amiga borracha, que está acelerando y zigzagueando a través de los coches, y no te pones el cinturón de seguridad?
Yani sarhoş arkadaşın trafikte hız ve slalom yapıyorken kemer takmayarak hayatınla oynar mısın?
Como hemos slalom a través de los contenedores,
Konteynırlarla slalom yaparken...
No. Esquían slalom en Hole of Jackson.
Jackson Deliği'nde kayak yaptılar.
- Esquívalos con un pase G-Radial.
- Radyal G geçişiyle slalom yap.
Patinaba con un amigo.
Arkadaşıyla tepelerde slalom yapıyormuş.
Tengo que conducir este curso de slalom, girar a su alrededor, y volver después abro este cuadro.
Kutuyu açtıktan sonra bu slalom pistinde sürüp etrafında dolanıp geri gelmek zorundayım.
Tratar de caminar por allí, es como hacer un slalom.
Orada yürümeye çalışmak, zik zak yapmak gibi.
Una de slalom.
Slalom için olanlardan.
Slalom gigante.
- Büyük slalom.
Y hasta la próxima es el cerebro-Freeze Slalom, en el que estos mathletes finamente sintonizados chu 44 onzas Coldee Freezees y tratar de resolver el teorema del binomio vienesa, sea lo que sea.
Sırada Beyin-Donduran Slalom var bu iyi eğitim almış matletler 1.2 kiloluk soğuk içeceği kafalarına dikip Viyana binominal teorisini çözmeye çalışacaklar artık her neyse o.
Es como un slalom, la conducción en estas carreteras.
Bu yollarda sürmek slalom yapmak gibi.