English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Sobré

Sobré traducir turco

265,666 traducción paralela
¿ Nos puede contar algo sobre la conducta de la Doctora Kupps?
Bize Dr. Kupps'ın davranışlarından bahsedebilir misiniz?
¿ Así que la Señorita Kupps dejó su casa sobre las once de la mañana?
Bayan Kupps sizden saat 11 : 00 gibi mi ayrıldı?
Creo que Bon Jovi escribió una canción sobre ti.
Bence Bon Jovi senin için bir şarkı yazmış.
Me has hablado sobre tu vida aquí y de cómo te trata la gente.
Bana buradaki hayatını, insanların sana nasıl davrandığını anlattın.
El anuncio del alcalde llega en medio de una creciente preocupación, lo crean o no, sobre zombis.
Belediye başkanının bu artan endişe ortamındaki açıklaması ister inanın ister inanmayın zombilerle ilişkili.
Así que me cambié de sitio con una chica que estaba al lado de mi mujer, para no tener que estar escuchando sus quejas el resto de la semana sobre cómo la abandoné.
Ben de eşimin yanında oturan kızla koltuğumu değiştirdim böylece bütün hafta onu nasıl bıraktığıma dair eşimi dinlemek zorunda kalmayacaktım.
¿ Esa es tu manera furtiva de preguntarme sobre mis fantasías sexuales?
Bu cinsel fantezilerimi sormanın gizli bir yolu mu?
¿ Tu fantasía sexual va sobre un mueble?
Seks fantezin mobilyayla mı ilgili?
Va sobre tener sexo con una preciosa mujer sentada sobre el mueble.
Hayır. Mobilyanın üstüne oturmuş güzel bir kadınla seks yapmakla ilgili.
Tengo mis serias dudas sobre eso.
Bundan şüpheliyim.
Sobre las cuatro de la tarde de mañana, se va a producir una reunión muy importante entre Thomas Edison, Henry Ford y J.P. Morgan.
Yarın öğleden sonra 4'de, çok önemli bir görüşme gerçekleşecek, Thomas Edison, Henry Ford, ve J.P. Morgan arasında.
En cómo espera que vuelva a casa y le hable sobre mi gran viaje.
Benim eve dönmemi nasıl beklediğini ve ona yolculuğumu anlatmak istememi.
- Sé muchas cosas sobre ti.
- Senin hakkında birçok şey biliyorum.
No, miente sobre todo y vende su historia por dinero.
Hayır, her şey hakkında yalan söylüyor. Sadece kendi hikayesini yazıyor.
A mi personal le gustaría hablarle sobre su accidente.
Personelimiz geçirdiği kaza hakkında sizinle görüşmek istiyor.
Cuando lo hagamos, caerán sobre ustedes con todo.
Bunu yaptığımız zaman senin üzerine geleceklerdir.
He leído sobre la carrera de ciclismo amateur más difícil del planeta, esta carrera de siete días en los Alpes franceses, la Haute Route.
Dünyanın en zor amatör bisiklet yarışması hakkında bir yazı okumuştum. Fransa Alplerinde yapılan yedi günlük bu yarışın adı Haute Route.
No entrará al músculo. Irá por sobre el músculo.
Kasın içine değil, üstüne yapıyoruz.
Trabajo con un entrenador que asesora sobre ejercicios y nutrición.
Bol bol fitness ve beslenme koçluğu yapan bir antrenörle çalışıyorum.
Bueno, es difícil para mí responder eso sin... decir cosas sobre Grigory que no son muy lindas.
Bu soruyu, Grigory'yle ilgili nahoş şeyler söylemeden cevaplamam zor.
Sobre mí.
Benimle ilgili.
El documental de la ARD sobre los soplones rusos... ¿ Qué pensó al oír estas acusaciones?
Rus muhbirlerle ilgili ARD belgeselinde o iddiaları duyunca ne düşündünüz?
Cuarenta páginas de este informe son sobre Grigory.
Raporun 40 sayfası Grigory'ye ayrılmış.
Él hablaba sobre fútbol.
Vıdı vıdı futboldan bahsetti.
Sobre Fórmula 1.
Vıdı vıdı Formula 1'den bahsetti.
LA GUERRA ES PAZ LA LIBERTAD ES ESCLAVITUD Sobre todo : "La ignorancia es fortaleza".
Özellikle "cahillik güçtür" kısmı.
Y estábamos hablando de deportes, sobre cosas importantes y no tanto.
Spordan, konuyla alakalı ve muhtelif birçok şeyden bahsettiler.
Sabían sobre la muerte de Nikita Kamaev.
Nikita Kamaev'in ölümü hakkında bilgileri vardı.
Ante todo, sobre mi jefe, el ministro Mutko.
Öncelikle patronum Bakan Mutko hakkında.
- Podemos hablar con ellos sobre esto.
- Onlarla bunu konuşabiliriz.
Hablamos con Grigory sobre si debería hacer una declaración pública o no, antes de las Olimpíadas.
Grigory'yle olimpiyatlardan önce bir şekilde basınla görüşme ihtimalini konuşuyoruz.
Estaba en Sochi sobre mi mesa.
Soçi'de masamda duruyordu.
Grigory testifica durante tres días, brindando información detallada sobre el dopaje con apoyo estatal ruso.
Grigory üç gün boyunca ABD Adalet Bakanlığı'nın huzurunda Rusya'da atletizmde devlet destekli doping suçlamalarına dair detaylı bilgi verdi.
Les dio un archivo del FSB sobre el arreglo de las pruebas en Sochi.
Soçi'de testlerin nasıl düzenlendiği hakkında bir FSB dosyası verdi.
Si se presentaran pruebas que demostraran que un país o el laboratorio de la AMA había encontrado una forma de violar los frascos de recolección, ¿ qué cree que diría sobre todo el sistema de análisis?
Bir ülkenin ya da WADA laboratuvarının idrar şişelerine gizlice ulaşmanın bir yolunu bulduğuna dair deliller ortaya çıkması hâlinde sizce bu, test sisteminin geneli hakkında ne gösterir?
El Departamento de Justicia de EE.UU. Lanza una investigación sobre el dopaje ruso basada en el testimonio de Grigory.
ABD Adalet Bakanlığı Grigory'nin ifadesine dayanarak Rusya'daki doping suçlamalarıyla ilgili resmî soruşturma açıyor.
Y por supuesto, había cuestiones previas sobre la salud mental de Rodchenkov, ya que hace cuatro años, luego de intentar suicidarse, fue internado en un instituto psiquiátrico. El diagnóstico era primeras etapas de esquizofrenia.
Tabii bu, Rodçenkov'un akıl sağlığına dair eski soruları gündeme getiriyor çünkü dört yıl önce başarısız bir intihar girişiminin ardından akıl hastanesine yatırılarak kendisine birinci evre şizofreni teşhisi konmuştu.
Estamos investigando más sobre su identidad.
Kimliğinin daha derinine iniyoruz.
Me niego a hacer comentarios sobre esto.
Bu konuda yorum yapmayacağım.
Hasta ahora, sólo hubo pruebas concretas sobre atletismo, pero ahora apunta a una gran variedad de disciplinas.
Şimdiye kadar yalnızca atletizmle ilgili somut deliller bulundu ancak tüm spor dalları zan altında.
"... y, sobre todo, aplicar el mismo proceso al procedimiento mismo ".
"... en önemlisi de, aynı süreci, sürecin kendisine de uygulamak. "
Para saber más sobre los informantes en el deporte y apoyar su trabajo, visite :
Spor muhbirleriyle ilgili bilgi almak ve çalışmalarını desteklemek için :
Me hiciste escribir una redacción de 3.000 palabras sobre el libre albedrío.
Sırf özgür irade üzerine 3 bin kelimelik makale yazdırmıştın bana.
Eso debilitará el poder de los monjes sobre el mundo.
Keşişlerin dünya hakimiyetini zayıflatır.
Bill, si queda algo de ti ahí dentro, escucha, tienes que seguir pensando sobre tu madre, el recuerdo que has creado.
Bill, senden geriye kalan bir şey varsa dinle! Annenle ilgili oluşturduğun hatıraları düşünmeye devam etmelisin.
Antes hablaste sobre tener una novia...
Sevgili bulma konusuna gelirsek...
Sam dijo que le hablaste sobre salir con chicas.
Sam çıkmaktan söz ettiğinizi söyledi.
"Insultos = chica sobre pene".
"Kızları aşağılamak yatmayı sağlar."
Pero puedo hacerte cambiar de opinión sobre salir juntos.
Çıkmamak konusundaki fikrini değiştiririm muhtemelen.
Me encanta investigar y sé todo sobre estas impresoras.
Tüm yazıcıları biliyorum.
Me encantan los pingüinos, pero no debo hablar sobre ellos.
Penguenleri severim ama onlardan söz etmemeliyim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]