Translate.vc / español → turco / Southland
Southland traducir turco
84 traducción paralela
Es la edición de las cinco del mejor noticiero de Southland.
Güneyin en beğenilen haber yayınının 17 : 00 bülteni...
Ahora, el tiempo y un tren de alta velocidad que pronto llegará a Southland.
Az sonra, hava durumu ve yakında Southland'de beklenen mermi treni hakkında özet.
Son las 4 : 00, hora del té en Inglaterra... y hora de la terapia aquí.
Tünaydın. Saat 4 : 00, İngiltere'de çay zamanı... ve burada Southland'da terapi zamanı.
Mientras tanto, aquí en el Sur, continua la búsqueda mas grande de la historia de California mientras agentes federales ayudados por helicópteros siguen el rastro del avión secuestrado y los asaltantes involucrados en el brutal robo en el campamento Pendleton...
Bu arada, Southland'de, Deniz Piyade helikopterleri takviyeli ve federal ajanlarca sürdürülen, kaçırılan uçağı ve geçen geceki soyguna karışan adamların izini arayan, California tarihinin en büyük insan avı devam ediyor...
Tendrán que tener paciencia con las autopistas del sur, por la lluvia.
Southland çevre yolunda ilerleyenler... sağanak yağış nedeniyle sabırlı olmak zorundalar.
- Me las vendió mi contacto.
Southland'deki adamımdan.
Sin progreso aún en la brutal serie de violaciones que conmocionan a Southland...
Güney bölgesini sarsan seri tecavüz vakalarında henüz bir gelişme kaydedilemedi.
Una serie brutal de violaciones han estremecido a Southland...
Güney bölgesinde dehşete yol açan tecavüzcü...
Esta noche, Southland se estremece por el regreso del violador de L.A. Karen Silber acechada y asesinada por un hombre que ya la había violado...
Güney bölgesi bu gece L.A. tecavüzcüsünün dönüşüyle yeniden sarsıldı. Karen Silber daha önce kendisine tecavüz eden kişi tarafından saldırıya uğradı ve öldürüldü...
Hay aproximadamente siete vehículos en las rutas de Southland, así que si quieren patinar por la 405, aprovéchenla.
Tüm Southland otoyollarında yaklaşık yedi araç var, yani canınız 405'de kaykay yapmak isterse, buyurun yapın.
- Una serie de temblores y lo que las autoridades... están llamando ahora "lluvia de meteoritos" han asolado... el lado sur esta noche y ha iniciado... incendios y explosiones en toda la zona de L.A.
Depremler ve... otoritelerin deyimiyle meteor yağmurları... sonucu çıkan yangınlar ve patlamalar Southland'dan...
Después de varias semanas en que la tasa... de homicidios ascendiera como un cohete,... finalmente, esta semana, una disminución dramática... en asesinatos en Southland.
Southland'da birkaç haftadır fırlayan ölüm oranları en sonunda bu hafta büyük bir düşüş gösterdi.
La disminución dramática de asesinatos... en Southland esta semana.
"Southland'da bu hafta ölüm oranlarında büyük düşüş oldu."
Por todo el Sur los niños lo adoran.
Southland'daki bütün çocuklar bu şova bayıIıyor.
Sr. Birch, es Tony Forrest de Southland Mercedes.
Bay Birch, ben Southland Mercedes'den Tony Forrest.
Espero que estéis todos en la rifa, porque queremos que Burt ponga al Club de Motocicletas en lo más alto.
Umarım bu akşam hepiniz piyango bileti aldınız çünkü Burt'ün Southland Motosiklet Kulübü'nün adını haritaya yazacağına inanıyoruz.
Pero las circunstancias de su regreso al Sur seguían siendo un misterio.
Ancak onun Southland'e dönme çabalarının detayları bir gizem olarak kaldı.
Los residentes del Sur se quedan donde están... El aeropuerto sigue cerrado por tiempo indefinido.
L.A. Havaalanı süresiz kapalı kaldıkça Southland sakinleri evde oturmak durumundalar.
Bobby y yo estamos muy orgullosos de inaugurar la primera planta de USIDent aquí en el Sur.
Bugün burada, Southland'de ilk USIDent kompleksinin kurdelasını kestiğimiz için Bobby'yle tarifsiz bir mutluluğu paylaşıyoruz.
Hasta que un día un científico renegado llegó al Sur con una cura para nuestra enfermedad.
Ta ki ununu elemiş bir bilim adamı, Southland'e derdimize derman olacak haberle gelene dek.
El senador Bobby Frost llegó al Sur mientras la campaña por la presidencia se define en California.
Senatör Bobby Frost'un Beyaz Saray için yürüttüğü seçim kampanyası California'yı koruma yarışına dönerken, kendisi de Southland'e vardı.
El Sur sigue hirviendo con temperaturas récord en los valles y desiertos.
Southland şehrimiz, vadilerde ve çöllerde rekor kıran derecelerle cızırdamaya devam ediyor.
La ciudad espera con entusiasmo que se abran las puertas del hangar. En ese momento los habitantes del Sur verán por primera vez el Megazepelín de Treer.
Dört gözle ve heyecanla bekleyen Southland sakinleri planlandığı gibi hangar kapılarını açar açmaz Treer MegaZeplin'in ilk uçuşuna şahitlik etmenin mutluluğuna ulaşacaklar.
Los sismólogos advierten a los habitantes del Sur que podría haber un gran terremoto debido a las alteraciones de marea provenientes de la planta Utopía 3 ubicada en la costa del Pacífico.
Sismologlar, Southland sakinlerini bir başka büyük deprem için ve Pasifik sahilindeki Ütopya Üç yüzünden doğabilecek gelgitlere karşı uyardı.
Miles de personas presenciarán el viaje inaugural de la maravilla tecnológica del Sur : El Megazepelín de Treer.
Binlerce insan Amerika'nın teknolojik mucizesi Southland'in en yeni harikası Treer MegaZeplin'in ilk seferine tanık olmak için toplandı.
Soy una de las principales vendedoras de los suburbios del sur desde hace 3 años.
Southland banliyölerinin bir numaralı satış elemanıydım. Üç yıl üst üste.
Tiene conexiones familiares a un gran cártel de drogas el mismo cártel que le suplía drogas a la operación de Tabakian...
Büyük bir uyuşturucu mafyasıyla derin ailevi bağları var. Tabakian'a Southland Downs yarış alanında uyuşturucu sağlayan mafyanın ta kendisi. Tabakian.
Esta noche, expondré a las estaciones de Southland que son las más culpables, y les diré como protegerse... contra este muy común crimen.
Bu gece Southland'deki benzin istasyonlarında yaşanan büyük suçları ve bu sıkça rastlanan suçtan kendinizi nasıl koruyacağınızı söyleyeceğim.
"Estudiante de Southland muerta".
"Güney Öğrenci Katliamı"
Vinieron de Belice a hacer una venta y les gustó tanto Southland que nunca regresaron.
Satış yapmak için Belize'den gelmişler ve Southland çok hoşlarına gitmiş, hiç terk etmemişler orayı. Evet.
Hasta ahora han quemado mil hectáreas y destruido 185 casas y negocios en el sur de California.
Southland çevresindeki 185 ev ve iş yeri yok oldu.
Y finalmente en Sky 7 Equipo investigativo. Continuamos con el equipo en vivo cubriendo a "Los vigilantes Pistoleros". Pista de reloj.
Ve sonunda, Sky 7 kanalında, araştırma ekibi canlı olarak gönüllü silahşör haberlerine devam ediyor yerel Southland araştırmacıları onları gönüllü silahşörlerin..
Hoy en Southland, un niño de aproximadamente diez meses, fue encontrado gateando en esta calle en Hollywood, según la Policía de Los Ángeles.
Los Angeles Polisi'nin yaptığı açıklamaya göre 10 aylık olduğu sanılan bir bebek, Hollywood'da bir sokakta emeklerken bulundu.
Hospital de la Universidad de Southland.
Southland Üniversitesi Hastanesi.
- Universidad de Southland.
- Şimdi de... - Southland Üniversitesi Hastanesi.
Anteriormente en Southland
Southland'de daha önce...
Anteriormente en Southland :
Southland'de daha önce :
Era un peón de los Southland Kings.
Southland Kings'in piyadesiydi.
Ray nunca tuvo tratos con los Southland Kings.
Ray Southland Kings ile hiç anlaşmadı.
¿ Algo más de los Southland Kings?
Southland Kings hakkında bir şey var mı?
Los Southland Kings están dirigiendo lo que se conoce como un clandestino interior.
Southland Kings içeride "clandestino" denilen bir iş yürütüyorlar.
¿ Por qué están los Southland Kings buscando a Ray Martindale?
Southland Kings neden Ray Martindale'ın peşinde?
Llamó a los Southland Kings esta mañana y les dijo que Ray estaba vivo.
Bu sabah Southland Kings'i arayıp Ray'in yaşadığını söylemiş.
Los Southland Kings quieren a Ray muerto, y no podemos protegerle si no podemos encontrarle.
Southland Kings, Ray'in ölmesini istiyor. Ve onu bulamazsak, koruyamayız.
No hay relaciones con miembros conocidos de los Southland Kings.
Southland Kings'in üyeleriyle hiçbir bağlantısı yok.
Sanders debe habérselas vendido a los Southland Kings antes de que le arrestaran.
Sanders yakalanmadan önce onları Southland Kings'e satmış olmalı.
Eric, voy a necesitar todos los archivos que tenemos sobre Sanders, los Southland Kings, y Ray.
Sanders, Southland Kings ve Ray hakkındaki bütün dosyalara ihtiyacımız var Eric.
Headin'for the southland Down Texas way Ready for the lightnin'
southland a yonel asagi Texas yolu aydinlanmaya hazir ol'elektrikli testere bicaklariyla iste davetiyeniz deriyuz e katilmak icin... bu onun tutkunlugu seni yuzyuze tutmak karanliktaki cigliklar seni asagi indirdiginde cekic sallanir kimse bir ses duymaz iste davetiyeniz deriyuz e katilmak icin
Previamente en Southland :
Southland'da daha önce :
Southland 3x10 "Graduation Day" Todos los policías saben y el oficial de prueba Ben Sherman está empezando a comprender que a veces no puedes pensarlo.
Tüm polislerin bildiği ve memur adayı Ben Sherman'ın anlamaya başladığı gibi, bazen düşünemezsin.
Southland 3x08 "Fixing a hole" ¿ Piensas que tengo miedo?
Korktuğumu mu sanıyorsun?