Spark traducir turco

A Spark Apartments.

Spark Apartmanları.

¿ Qué pasa, Spark?

Ne oluyor Spark.

¿ Spark?

Spark?

Debe estar cansado, Spark.

Sıkılmış olmasın Spark.

Yo iré a la granja de los Sparks a hablar con Shorty.

Spark'lara gidip Shorty ile konuºacagim.

No encuentro a Spark

Spot'u bulamıyorum.

Ya va a aparecer ¡ Spark!

Biliyorum. - Spot!

- Del capitán Spark.

- Kaptan Spark.

Capitán, le habla el teniente Spark de la policía de Saint Petersburg.

Kaptan, St Petersburg Polisinden Komiser Spark konuşuyor.

Recibí una carta del comisario de Sparkes, Nevada, a quien le gustaría que estuviera ahí.

Hepsi olay yerinde çekilmiş resimler ve anılardan oluşuyor. Bakın bu Nevada Spark şerifinin mektubu. Orda olmamı istiyormuş.

Sparks, los goons, todos ellos.

Spark'lar, Goon'lar, hepsi.

El pequeño humano tiene chispa, después de todo.

So the little human has some spark after all.

No seas gay, Spark.

Geylik yapma, Sparky!

- ¡ Eso es, a ella!

- Aferin sana, Spark, al onu!

Soy Christine Spark.

Ben Christine Spaak

Ha de ser la bujía.

Must be the spark plug. ( Kıvılcım tıpası, fişi olmalı )

"Chispa Desaparecida", por que hay un caballo llamado Vanishing Spark?

Vanishing Spark. Neden Vanishing Spark adlı atın üzerine oynamama izin vermedin?

Ella está aquí porque cree en las bases del SPARK.

O inanır çünkü o burada bazlar SPARK.

SPARK lo vale.

SPARK buna değer.

Gracias.

"Spark Plug".

Spark, Spit y Maps.

Kıvılcım, Tükürük ve Harita.

¿ De qué se trata, Spark?

Bence sigaralar yüzünden.

Mejor conocidos como Maps, Spark, Spit y Misty.

Daha çok Harita, Kıvılcım, Tükürük ve Puslu diye bilinirler.

Spark, vamos.

Kıvılcım, haydi gel.

Cuando llueve, Spark es el mejor pescador en el arroyo.

Yağmur yağdığında, Kıvılcım İncil Deresi'ndeki en iyi balıkçıdır.

Y Spark tiene mucha energía.

Kıvılcım'ın enerjisi iyi.

"Visita Casanova Spark. Cava bajo los escalones al cielo."

"Casanova Spark'ı ziyaret et, Cennete çıkan merdivenlerin altını kaz."

Slam Bolt habría ganado el primer y segundo lugar contra Flame-Spark si Tripp no hubiese cortado el paso a Danny.

Tripp, Danny'e vurmasaydı, Çarpan Yıldırım, Kıvılcım-Saçan'a karşı, 1. ve 2. olacaktı.

¿ Alguien se llama Flame-Spark?

Kıvılcım-Saçan, bir isim mi?

Sí, Flame-Spark, equipo rival de Slam Bolt.

Evet, Kıvılcım-Saçan bujiler. Çarpan Yıldırım'ın rakibi.

Se decía que Stark hablaba seis idiomas, pagaba un salario doble que sus competidores, y que trataba a todos sus trabajadores por igual, sin importar... su historial como trabajadores o estatus ciudadano.

Spark'ın 6 dil bildiği rakiplerinden iki kat daha fazla maaş verdiği ve çalışma yada vatandaş geçmişlerine bakmadan eşit şekilde davrandığı söyleniyor.

¡ Mark the Spark!

Züppe Mark!

5x18 "A Spark to Pierce de Dark"

Desperate Housewives

Pero tiene que haber una chispa, ¿ no?

But there has to be a spark, no?

Seguido por los usuales competidores de REDLINE, El Conde Markdie y Spark en el Snake Head.

Onun peşinde de REDLINE'da görmeye alışık olduğumuz yüz Kont Markdie ve Spark, Snake Head isimli araçlarıyla takip ediyorlar.

CT1284, Spark.

CT1284, Spoke.

- ¿ Qué tienes, Spark?

- Ne var Spark?

del bebé de Georgina Spark

Georgina Spark'ın bebeğinin!

El tipo es Adrian Sparks, 27 años, estudiante graduado de filosofía, asistente de profesor, vive en Spadina 1493, departamento 12.

Adı Adrian Spark, 27 yaşında, yüksek lisans öğrencisi, felsefe okutmanı 1493 Spadina, daire 12'de oturuyor.

- Oye, ¿ te suena un tal Adrian Sparks?

Merhaba, Adrian Spark size tanıdık geliyor mu?

¿ Nicholas Sparks está escribiendo mi vida?

Sanki, Nicholas Spark hayatımı yazıyor gibi değil mi?

¿ El Hermano llamado Spark aún está a cargo en Walker?

Spark denen arkadaş hapishanede hala patron mu?

Dásela a Spark, y serás intocable.

Bunu Spark'a verdiğin an içeride dokunulmaz olacaksın.

Hola. El dueño de la tienda le dio a Alison Spark veinticinco mil.

Dükkan sahibi Alison Sparks'a 25,000 vermiş.

Oye, nunca pidas perdón por decir la verdad, Spark.

Hey, gerçeği söylediğin için asla özür dileme, Spark.

Spark, cuando ves un tren que va hacia donde tú intentas llegar... no puedes esperar a vivir.

Spark, seni gitmek istediğin yere götürecek bir tren gördüğünde yaşamak için bekleyemezsin.

Eso no es en lo que estaba pensando, Spark.

Aklımdaki tam olarak bu değildi, Spark.

Te quiero, Spark.

Seni seviyorum, Spark.

Spark, no te preocupes.

Hey, Spark, her şey iyi olacak.

Lo siento mucho, Spark.

Çok özür dilerim, Spark.

- ¿ Quién es Casanova Spark?

- Casanova Spark kim?