Translate.vc / español → turco / Speed
Speed traducir turco
703 traducción paralela
Campeonato de tira y afloja Hog Wallow Boys contra Speed County Demons
Halat Çekme Yarışı Şampiyonası
¡ Los Speed County Demons, liderados por Efe Tyler!
Speed County Şeytanları, Efe Tyler liderliğinde!
Rezagado en tercer lugar Speed Murphy.
Üçüncü sırada ise Hızlı Murphy var.
- Speed.
- Speed.
Vamos, Speed.
Haydi, Speed.
- Speed, te voy a dar lo mismo que a Casper.
- Speed, Casper gibi yumruğu yiyeceksin.
Ryder, Speed, venid aquí.
Ryder, Speed, buraya gelin.
- ¿ Speed?
- Evet Speed?
¿ No está cortado con speed o algo?
Speed veya başka birşeyle kesilmemiş mi?
- Speed.
- Neden olmasın?
- ¿ Speed?
- "Sürat" mi yani?
Una de ellas era una trampa y Veloz ha muerto.
Bir tanesi tuzaktı ve Speed bu yüzden öldü.
Reina Veloz por medio, luego Confianza y Srta. Petrina.
Speed Queen yarım boyla arkada, Lady Trust ve Miss Petrina.
En la recta final, Exploradora en la punta, Reina Veloz por medio cuerpo.
Finişe yaklaşırken Lady Scout önce, Speed Queen yarım boy geride.
¡ Reina Veloz llega a la meta y gana!
- Ve çizgi geçildi, kazanan Speed Queen!
En Detroit, la ganadora, Reina Veloz, pagó $ 7,20... $ 4,60 y $ 3,40.
Detroit'de kazanan Speed Queen, $ 7,20 verdi... 4.60 ve 3.40 da ikinci ve üçüncü verdi.
- Droga, eso es lo que es.
- Speed, ihjtiyacın olan bu.
Speed Gibson de la Policía Secreta Internacional.
Uluslararası Gizli Polis Teşkilatından Speed Gibson.
Pero vienen a Speed con su cantinela.
Ama para için hep Speed'e gelirler.
Mi viejo amigo Speed está de vuelta con otro ganador en potencia. Mi viejo amigo Speed está de vuelta con otro ganador en potencia.
Eski dostum Speed başka bir potansiyel galiple dönmüş.
Nueva Orleans... Speed vuelve a casa.
Ey New Orleans, Speed eve dönüyor.
- Speed...
- Speed...
Creo que es una buena cosa que no sea lo que Speed llama un hemofílico.
Speed'in "kanayan" dediği cinsten olmama şansın yüksek derim.
Está bien, Speed.
Tamam Speed.
- ¡ Hola, Speed!
- Merhaba Speed.
¿ Va algo mal, Speed?
Bir sorun mu var Speed?
Siempre tienes una forma desafortunada de decir las cosas.
Her zaman talihsiz sözler söylemişsindir Speed.
- Me alegro de que vengas, Speed.
- Uğradığına sevindim Speed.
Bien, mira quien está aquí, Speed.
Bakın kim gelmiş : Speed.
- Lo mismo digo, Speed.
- Aynen, Speed.
Speed, has ganado tanto como yo.
Speed, sen de benim kadar kazandın.
Diablos, Speed, ahora estamos los dos acabados.
Lanet olsun, şimdi ikimiz de bittik.
Se trata de Speed.
Speed hakkında.
Speed y yo no tenemos ninguna relación ya.
Speed'le artık bir ilişkimiz yok.
Speed debe un montón de dinero a un tipo.
Speed'in bir tefeciye bir ton borcu var.
No le debo nada a ese maldito Speed.
O lanet Speed'e hiçbir şey borçlu değilim.
Tony, ¿ quieres speed?
Tony, hap ister misin?
- ¿ Crees que aquí echan Speed Racer?
- Burada Hızlı Yarışçı'yı gösterirler mi?
Speed, no me puedes fallar ahora.
Speed, beni yarı yolda bırakmanın sırası değil.
Van a colgar al viejo Speed.
İhtiyar Speed'i boğuyorlar.
Ah, ¿ Estás con miedo de la velocidad ( Speed )?
- Şurası iyi, ahbap. Azıcık süratten korkmadın değil mi?
Oh, ¿ Tienes alguna velocidad ( Speed )? ¿ Speed?
Sürat mı, hap mı var, ahbap?
Enganchado al speed.
Hız delisi biri.
Anfetaminas.
Speed.
Coca, speed, caballo.
Kokain, hızlı, küt diye.
Speed, afuera hay un Renault negro. Lo verás cuando salgas.
Smith, dışarıda siyah bir Renault göreceksin, hadi onu oraya götür.
¿ Salvajes?
Speed atmış, oldukça ilginçti.
Speed Gibson, Clint Barlow, su tío... operador de la Policía Secreta Internacional... y Barney Dunlap...
Speed Gibson, Clint Barlow,
No, no tengo ninguna velocidad ( Speed )...
Hap mı?
Me llamo Speed.
Benim adım Smith.
¡ Speed, quédate donde estás!
- Smith, olduğun yerde kal!