Stock traducir turco

D. O. Stock va a subir.

D. O. Menkul Kıymetler artırıma gitmek zorunda.

DEBEMOS VENDER TODO NUESTRO STOCK ANTES DE MEDIANOCHE

STOKLARIMIZIN TAMAMI GECE YARISINDAN ÖNCE SATILMAK ZORUNDA

- Stock.

- Stock.

Bueno, no lo tenemos en stock en estos momentos... pero me gustaría discutir la idea con usted, y si le gusta -

Kitap şu an stoklarımızda yok ama bu düşünceyi sizinle tartışmak isterim ve eğer hoşunuza giderse -

Éste es todo el stock.

Hepsi bu.

Desde Fort Reno a Fort Apache. Desde Sheridan a Stockton. Eran todos iguales.

Fort Reno'dan Fort Apache'a, Sheridan'dan Stock'a hepsi aynı.

No es el clásico Jaguar XK.

Stock XK ( Jaguar ) değil.

Esa arma, con marcas en stock, lo es.

Altı çentikli tabanca ona aitti. George'un babasıydı.

Anillos de oro en stock.

Altın nikah yüzüğü elimizde mevcut.

Beirut manda a Estados Unidos el stock de merca más increíble jamás transferido.

Beyrut, inanıImaz miktarda eroini ABD'ye sevketme kararı almış. Aynı zamanda, Balbeck soygununda çaldıklarını da eve götürmeyi planlıyorlar.

Un año al menos - deberán construirse nuevos receptáculos, acumular un nuevo stock de agua pesada - antes de que la producción fluya a toda velocidad.

En az 1 yıl. Yeni hazneler yapılmak zorunda. Ve üretim yeniden eski hızına çıkmadan önce... üretilen ağır suyu depolamak için yeni tanklar gerekecek.

Con los saludos del coronel Stock.

Albay Stok'tan sevgilerle.

- 1152 Stock.

- 1152 Stock.

Señor Giorgio, le he llamado porque, si no recuerdo mal, hace 3 días me pidió información acerca de los sectores textiles e industriales en el Stock Exchange de Nueva York

Bay Giorgio, arama sebebim şudur : Hatırladığım kadarıyla, beni New York Borsası'ndaki endüstri ve tekstil firmaları hakkında bilgi almak için aramıştınız.

Parece que está dispuesto a comprar todo el stock... del que me hablaste ayer por teléfono.

Bana dün bahsettiğin tahvilleri almaya niyetli görünüyor.

- El stock.

- Depolama.

- ¿ El stock de qué?

- Neyin depolanması?

Y me dijeron que ahora trabajan para la Asociación de Ganaderos,... y que la asociación está contratando a una enorma banda en el Noroeste.

Bana dediler ki Stock Growers Association'dan... geliyorlarmış ve dediler ki Kuzey Batı'dan birçok kişiyi... işe alacaklarmış.

Por tanto, la Asociación de Ganaderos liquidará públicamente a estos ladrones y anarquistas.

Sonuç olarak, Stock Growers birliği şimdi ve alenen bu... hırsızları ve anarşistleri temizleyecektir.

Esta Asociación de Ganaderos es la más grande del mundo.

Stock Growers birliği kendi sınıfında dünyanın... en büyüklerinden birisidir.

La Asociación de Ganaderos tiene los nombres de algunos de vosotros en una lista.

Stock Growers birliğinin elinde... bazılarınızın isimlerinin bulunduğu bir liste var.

¿ Resultado? Tiene cientos de ellos en stock.

Yüzlercesi stoklarında kaldı.

Stanwyk está viajando con $ 3 millones en efectivo... el resultado de la conversión del stock de Gail Stanwyk en Boyd Aviation.

Stanwyk, Gail Stanwyk'in Boyd Havacılıkta ki hisselerini... üç milyon dolarlık nakit paraya çevirerek yolculuk ediyor. "

Stock.

Stock.

James Stock.

James Stock.

En realidad, es James Stock.

Adım James Stock.

Este es James Stock del London Financial Times.

Londra Financial Times'dan James Stock.

Las personas no compran stock.

İnsanlar hisse almaz.

No hemos vendido suficiente stock para comprar unos arenques muertos.

Ringa Balığı almak için bile yeterli hisse satamadık.

Algunas personas compran stock.

Bazıları hisse.

Necesitamos la experiencia de Detroit, o no venderemos el stock.

Detroit deneyimine ihtiyacımız var... ya da hiç bir şey satamayız.

Vender stock.

Mal satmak.

¿ Vender stock en mi familia?

Ailemi satmak mı?

Tenemos que vender stock.

Mal satmalıyız.

Necesitábamos su nombre para vender stock.

Mal satmak için onun ismine ihtiyacımız vardı.

Si fuéramos a actuar rápidamente, un grupo de ordinarios pagados parcialmente llevados a través de Ginebra... un cuidadosamente escenificado pre-estreno de stock de preferencia IDL a través de la puerta trasera, apuntalado por un nocional tema de derechos, ¿ quién demonios estaría haciendo muecas de dolor entonces?

Eğer hızlı davranmak zorunda kalsaydık az para alan halk Cenevre'ye doğru aksaydı iyi korunmuş, devletçe desteklenen dünyanın en iyi elmasları bizi bekliyor olsaydı kim geri çekilirdi?

Traté de ir a las audiciones de verano el año pasado pero, por supuesto, mi padre no me dejó.

Hatta geçen sene Summer Stock seçmelerine katılmayı bile denedim ama pek tabii ki babam izin vermedi.

Tienes que chequear el stock.

Stokları kontrol etmeniz gerekir.

Al banco se le asigno el monopolio de la impresion del dinero americano a pesar de que el 80 % del stock lo poseyeran los inversores privados.

Kalan % 20 ABD hükümetince satın alınacaktı. Ama nedeni hükümeti ortak etmek değil

Crees que lo tienen en stock?

Acaba hala satıyorlar mı?

Bueno, una mujer vino a la tienda hoy... y se probó todos los zapatos negros que teníamos en stock y luego nos dijo que sólo estaba mirando.

Bugün dükkâna bir kadın geldi. Halihazırdaki siyah renkli ve yüksek ökçeli bütün ayakkabıları deneyip "Şöyle bir bakmıştım," diyerek gitmeye davrandı.

Es el dueño absoluto.

Lock, stock - the fucking lot.

No existe de eso en stock.

sadece bazı bilgiler Bu stoklarımda pek bulundurmadığım bir şey.

Los precios de stock están cayendo.

Hisse fiyatları düşüyor.

Todo es culpa de los precios de stock.

Hepsi borsa yüzünden.

Quimera de stock vida amenazada.

Chimera kaynağı tehlikede.

Quimera de stock vida termina.

Chimera kaynağı tehlikede.

- Stock, el señor McCloy.

Hisse Bay McCloy.

Date prisa, mientras haya stock.

Hadi gel, en iyisi burada...

Quizá las reflexiones del Dr. Chester Stock sobre el Smilodon californicus?

Belki de Dr. Chester Stock'un kılıç dişli kaplanlar hakkındaki ilham verici kitabını aramıştınız.

Sr. discúlpeme...

- Senin suratını kırarım. - Stock evet. Kaza onun suçu değildi.