Translate.vc / español → turco / Stuart
Stuart traducir turco
2,971 traducción paralela
Dios mío, ¿ viste al pequeño Stuart?
- Küçük Stuart'ı mı gördün?
¿ Stuart tiene una vara de la risa de tamaño gigante?
Stuart'ınki büyük boy demek.
Vale, está bien, entonces te dejaré volver a fantasear con Stuart.
Stuart fantezisi yapmak için geri döneceğim.
Holly vió la polla de Stuart, y es enorme.
Anlatacak bir şey yok. Holly, Stuart'ın antinikukazını görmüş.
Sorprendí a Stuart esta mañana en el baño por accidente.
Bu sabah yanlışlıkla Stuart banyodayken içeri daldım.
Stuart no se lleva a sí mismo como un hombre cualquiera.
Stuart, kobra piyangosu kendisine çıkmış gibi davranmıyor hiç.
Así que Stuart está bien dotado.
Stuart'ın "hali vakti yerinde".
A mí me gustan grandes.
Benim oyum Stuart'a.
- Hola, chicos. - Hola, Stuart.
- Selam millet.
Ha sido un largo y duro día.
- Merhaba Stuart. Çok uzun ve sert bir gündü.
De acuerdo, Stuart va a estar aquí en cualquier momento, así que solo actúa natural.
Stuart her an gelebilir. Doğal davran.
Holly, vamos, dime que no miras a Stuart un poco diferente.
- Stuart'a artık daha farklı bir gözle bakmadığını söyle de göreyim. Kadınlar bu tür şeyleri bildiğinde ister istemez etkilenir.
Quiero decir, vamos, es el mismo Stuart adorable.
Stuart yine aynı, hoş Stuart.
Stuart te recibirá ahora.
Stuart şimdi seni kabul edecek. Onu bekletme.
- Vale, Stuart. Soy toda tuya.
- Stuart, seninim artık.
Porque Stuart dijo que todas estabais nerviosas, y simplemente terminasteis.
Çünkü Stuart senin heyecanlanıp kaçtığını söyledi. Ben de "mutlaka bir nedeni" vardır dedim.
Stuart se ha acercado a una hembra dispuesta.
Stuart, işve yapan bir hatuna yaklaştı.
- No, gracias. Así que Sutart es todo un hombre, ¿ no?
- Stuart iyi biri, değil mi?
Tú eres quien dijo que él nunca llegaría a nada con las mujeres a menos que ellas supieran lo que tenía.
Kadınlar ondaki "cevheri" bilmediği sürece Stuart'ın hiçbir hatunla birlikte olamayacağını söyledin.
Stuart, Dios mío, lo siento en el fondo de mi corazón.
Stuart, çok özür dilerim. Çok üzgünüm.
Stuart, esos muffins apestan.
- Stuart, bu kekler iğrenç.
Sabes, quizá nos le quedemos y echemos a Stuart.
Belki de bunu alıp, Stuart'ı kapıya koymalıyız.
Le di a Stuart el Lutz " dalo por hecho.
Stuart'a Lutz'ın meşhur "Olmuş bil" sözünü verdim.
¡ Stuart llegaré a casa - en cualquier momento!
Stuart her an eve dönebilir.
¡ Le di a Stuart el Lutz "dalo por hecho"!
- Ben Stuart'a Lutz'ın meşhur "Olmuş bil" sözünü verdim.
Perdí el perro de Stuart.
- Stuart'ın köpeğini kaybettim.
Dejándolo listo para Stuart.
- Onu Stuart için hazırlıyoruz.
Si encontramos al perro, entonces Stuart nunca tendrá que saberlo.
Bu gerçek onu öldürür. Köpeği bulursak, Stuart gerçeği hiçbir zaman anlamaz.
- Hola, Stuart, ¿ qué es todo esto?
- Stuart, bunlar ne? - Chopin'in eşyaları.
Lo sabía.
Biliyordum. Stuart.
Stuart... Phil tiene algo - que decirte.
Phil'in sana söylemesi gereken bir şey var.
- Stuart, me siento fatal.
Stuart kendimi çok kötü hissediyorum.
¿ Y tú qué, Stuart? ¿ Te apuntas?
- Sen geliyor musun Stuart?
Stuart, esto es importante para mí.
- Bu benim için çok önemli.
Venga, Stuart.
- Bilemiyorum. - Yapma Stuart.
Stuart.
Teşekkür ederim.
Vale, Stuart necesita una siesta.
- Stuart'ın uyuması gerek.
Yo haré uno también. No me importa vigilar a Stuart.
Ben de Stuart'a seve seve refakat ederim.
Necesito tu ayuda. Lo siento, Holly, no puedo.
- Üzgünüm, Stuart'a bakma sırası bende.
Es mi turno de vigilar a Stuart, y no puedo apartarme de su lado.
Onun yanından ayrılamam.
Stuart, Stuart, Stuart, Stuart.
Hayır, Stuart. Stuart.
He venido a ver a Stuart.
Stuart'ı görmeye geldim.
El divorcio de Stuart terminó hace unos meses.
Stuart'ın boşanma davası sona ereli aylar oluyor.
- Hola, Stuart.
- Merhaba Stuart.
- ¿ Stuart?
- Stuart?
Lo siento. ¡ Stuart!
Stuart!
- Susan... No me mires así, Stuart.
Bana öyle bakma Stuart.
Stuart está poniendo su sentimiento, y no recibe nada.
Stuart, köpeğe ilan-ı aşk ediyor köpek hiç tınlamıyor.
Diles que se equivocan, Stuart.
Bana yanıldıklarını söyle Stuart.
¿ Cómo te sientes, Stuart?
Sen nasılsın Stuart?
Oye, Stuart.
Stuart.