English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Supervisor

Supervisor traducir turco

2,135 traducción paralela
Supervisor de la TSA.
Ulaşım süpervizörü.
Lazar, mi socio es supervisor de la construcción.
- Nasıl? Lazar, ortağım, kendisi inşa denetimcisi.
El Sr. Wilson, nuestro supervisor.
Bay Wilson, bizim danışmanımız.
- P. J. Luthuli, supervisor de la casa.
- P.J.Luthuli, danışman öğrenci.
Hace 6 años, cuando se restaura Quan Vo Cuc, quien es el supervisor.
6 yıl evvel tapınağın restorasyonunda usta başıydın.
- ¿ Cómo te fue con tu supervisor?
- Şartlı tahliye görüşmen nasıldı?
Estoy orando porque consigas el empleo de supervisor en Imperial.
Biliyorsun, Sana dua ediyorum imperyaldaki expertiz işi için.
¿ Podría hablar con un supervisor?
Peki, orada konuşabileceğim bir yönetici var mı?
Pide hablar con el supervisor.
Amirini iste.
¿ Puedo hablar con su supervisor, por favor?
Amirinizle görüşebilir miyim lütfen?
Supervisor de Sonido LEE Seungchul ( WaveLab )
Sound Supervisor / LEE Seungchul - WaveLab
En este caso, fue el supervisor del turno noche.
Bu durumda bu kişi, gece şefi.
Voy a ir a hablar con el supervisor nocturno...
Gece şefiyle konuşacağım.
¿ Cómo puede ser que un supervisor nocturno despida a alguien sin notificar al gerente de recursos humanos?
Nasıl olurda gece şefi... insan kaynaklarını bilgilendirmeden birisini gönderebilir?
- Fue un error burocrático del supervisor.
- Bu şefin, bürokratik bir hatasıydı.
Debo llamar a mi supervisor para que no me despidan.
Bu olay yüzünden kovulmayayım diye işyerimi arıyorum.
¿ Podría comunicarme con mi supervisor en la mesa de entrada?
Güvenlik masasındaki işime bağlar mısınız?
ZANE BAKER AGENTE ESPECIAL SUPERVISOR DEL FBI... establece la fecha de eliminación el 19 de abril, a las 3 : 00 a.m.
ZANE BAKER FBI YÖNETİCİ ÖZEL AJAN infaz tarihi 19 Nisan sabah 3 imiş.
Soy supervisor.
Onlar karton... Ben şefim.
Tu supervisor sí que debe amar el trabajo.
Müdürün işini gerçekten çok seviyor olmalı.
Dice que el supervisor volverá en una hora, ¿ tu prima ya estará en casa?
Amirinin bir saate döneceğini söylüyor. Kuzenin o zamana kadar evde olur mu?
Podemos llamar al supervisor en una hora. ¿ Qué piensas?
Bir saat sonra amirini ararız. Ne dersin?
El supervisor asistente es Troy Coangelo. Irá a verlo mañana a las 9 : 00 AM en punto.
Genel Müdür Yardımcısı Troy Coangelo, Yarın sabah tam 9'da onu görmelisin
Mercado Familiar pasa un par de horas sin supervisor asistente. ¿ Qué es lo peor que puede pasar?
Family Mart genel müdür yardımcısı olmadan bir kaç saat geçirmiş
He sido supervisor asistente tres años, ¿ y sabes qué?
3 Yıl boyunca genel müdür yardımcılığı yaptım ve biliyormusun?
No hay supervisor. Sólo estoy yo.
Genel müdür diye bir şey yok Herşeyi yapan benim
Su jefe y su supervisor...
Patronu ve şefi.
Si tienen problemas o preguntas durante su estancia aquí... Los reportarán a su supervisor de unidad... Que en éste caso es el Oficial Goodyear.
Burada kaldığınız süre zarfında herhangi bir probleminiz ya da sorunuz olursa bunları birim sorumlunuza bildireceksiniz ki o da, Memur Goodyear'dır.
En cuanto a la escuela, su supervisor de unidad de re-socialización Las reglas básicas del lugar.
Öğretime gelince, yeniden sosyalleşme birimi sorumlunuz her yerde temel kurallar geçerlidir.
Mi supervisor.
Müdürüm.
Así que cuando el supervisor me dice que salte, Sólo le sigo la corriente, cariño.
Sorumlu Komiser olaya girmemi söylediğinde kendimi olayın akışına bıraktım, bebek.
La única disponible la tiene el guardia supervisor, y él estará en la fiesta.
Güvenlik Kameralarına sızabilmek için, giriş kartına ihtiyacımız olacak. Çalışan tek kart ise koruma denetleyicisinde o da partide olacak.
Solamente un supervisor de la persecución de Bauer.
Sadece Bauer araştırmasını denetleyecek biri.
Mire, si no quiere, podría llamar a su supervisor.
Bakın, eğer içinizi rahatlatacaksa, müdürünüzü arayabilirim.
Quizá si hablo con su supervisor, él podría dejarle unos minutos libres.
Belki müdürünüzle görüşürsem, size bir kaç dakika izin verir.
- Quizá si hablo con su supervisor podría dejarle unos minutos libres.
Peki, belki de amirinizle konuşup size birkaç dakika izin vermesini istemeliyim.
Soy... Supervisor cuando Jason no está.
Jason yokken sorumlu ben oluyorum.
Necesito tu firma de autorización en este formulario antes que nosotros, los que sí estamos trabajando podamos hacer el otro costado del camino, supervisor.
Biz, diğer kenardaki çalışanlar, yolun diğer kıyısına başlamadan önce bu olumlu çalışma ortamı formu için iznine ihtiyacım var, amirim.
Supervisor. ¿ Cómo puedo ayudarlo?
- Operatör, Size nasıl yardımcı olabilirim?
Pero cada compañero o supervisor que intenté contactar se mudó o murió.
Ama ulaşmaya çalıştığım her ortağı ve müdürü ya taşınmış ya da ölmüş.
Puedes decirle a tu supervisor que encuentro altamente irónico que no pueda encontrar a nadie con quien valga la pena hablar en "Personas desaparecidas."
Şimdi yöneticine kayıp kişilerle ilgili konuşacak kimseyi bulamadığımı ilet.
Soy el supervisor de Allyson.
Ben Allyson'ın müdürüyüm.
Puedo enviar a su supervisor incluso.
Müdürünü de onunla beraber yollayabilirim.
¿ Puedo hablar con su supervisor?
Müdürünüzle konuşabilir miyim?
Es mi supervisor.
Benim internet yöneticim.
Se ha vuelto tipo supervisor de la producción.
Bir tür, yapımcı / oyuncu yönetmen koçu olarak.
¿ Tiene un supervisor?
Bir müdürünüz var mı?
Y lo informé de inmediato al supervisor de turno.
Ve derhal vardiya müdürüne bildirdim.
Entonces le hablé a un supervisor. Y he conseguido una suite real con balcón privado.
Müdürle konuştum ve kendimize güzel bir balkonu olan kral dairesini ayarladım.
Lo que vamos a hacer si tu supervisor entrar?
Amirin içeri girerse ne olur?
Bueno, el supervisor de Mike, el Sargento Primero Gómez, acaba de entrar.
Mike'ın komutanı Başçavuş Gomez geliyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]