English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Surrey

Surrey traducir turco

191 traducción paralela
Hoy, el regimiento de North Surrey tiene órdenes de unirse al ejército anglo-egipcio para reconquistar Sudán.
Bugün, Kuzey Surrey Kraliyet Alayı, Sudan'ın yeniden fethi için... Sir Herbert Kitchener'ın İngiliz yönetimindeki Mısır ordusuna... katılma emri almıştır!
EL PRIMER BATALLÓN HA RECIBIDO LA ORDEN
KUZEY SURREY KRALİYET ALAYININ 1. TABURU SUDAN'DA AKTİF GÖREV
La compañía no 5 del Surrey.
Kraliyet Kuzey Surrey alayı beşinci birliği.
Sí, el regimiento Surrey salió de Abu Hamid.
Dediğine göre bir alay Abu Hamid'ten ayrılmış.
Pronto enviaremos más detalles de la batalla, pero yo, que iba con el regimiento Surrey...
Kerreri'deki çarpışmanın tam raporu... ayrıntılar ortaya çıkınca gönderilecek. Ancak Kuzey Surrey Kraliyet Alayına eşlik eden muhabiriniz...
Los dirigían dos oficiales ingleses del regimiento Surrey, capturados en Gakdul :
" Bu başarının mimarları Gakdul Kuyularındaki çatışmada... esir düşen Kuzey Surrey Kraliyet Alayına mensup... iki subay oldu.
Lester... Lester...
Surrey'li mi?
- Random Hall, distrito de Surrey.
- Random Hall, North Random, Surrey.
Es cierto. En Surrey lo usaron los romanos.
Surrey'de Romalılar tarafından kullanılıyordu.
Dr. Watson, vivo en Surrey y he venido a Londres desesperada.
Surrey'de oturuyorum, Doktor Watson. İyice umutsuzlığa düşünce Londra'ya geldim.
Según la Srta. Havisham, hay dos Richmonds : en Surrey y en Yorkshire.
Bayan Havisham'ın dediğine göre... iki tane Richmonds varmış, biri Surrey'de öteki de Yorkshire'da.
El mío es el de Surrey.
Benim gideceğim Surrey'deki Richmond.
En Surrey.
Surrey'de.
Para la batalla ensillad mañana mi blanco Surrey.
Beyaz atım Surrey'yi yarın cenk meydanı için eyerleyin.
Tomás, el conde de Surrey y él a la hora de acostarse las gallinas, iban recorriendo cada pelotón del ejército animando a los soldados.
İkindi vakti Suffolk Kontu Thomas'la birlikte tek tek birlikleri dolaşıyor, askeri yüreklendiriyorlardı.
Añora las casitas góticas de Surrey, ¿ es eso?
Surrey'in Gotik evleri gözünde tütüyor, öyle değil mi?
En Surrey no saben lo que tienen encima.
Zavallı Surrey polisi başına geleni anlamış değil.
Surrey.
Surrey.
Quieren que vaya al Surrey profundo... dentro de cuatro horas.
Dört saat içinde o ücra Surrey kasabasına... gitmemi istiyorlar.
Ha dejado otro muerto en Surrey, y por lo que sé, en cada uno de los condados vecinos, y usted es el pobre cabrón que sabe qué aspecto tiene el tal Blondie.
Başka biri de Surrey'de öldü bile. Bildiğim kadarıyla şu koca memlekette... bu Blondie'nin neye benzediğini bilen tek sefil piç kurusu sensin.
Sra. Elsa Fennan, 34, Merridale Lane, Walliston, Surrey.
Bayan Elsa Fennan. 34, Merridale Lane, Walliston, Surrey.
El trescientos once de Surrey Road, St. John's Wood. ¿ Hacia las dos?
Surrey Caddesi, numara 311, St. John's Koruluğu.
Querido Freddy Grisewood Bangshot, Surrey.
" Sayın Freddy Grisewood, Bagshot, Surrey.
Tiene catalogados más de 400.
Surrey'de, evindeki koleksiyonunda 400'den fazla yumurta var.
Perteneció a P.F. Bradshaw, que suele venir a Surrey.
Bu Bay P.F. Bradshaw'dan. Genellikle Surrey çalılıklarından bulunur.
Recuerdo que en Junio, fui a ver al General al mando del extremo sudeste de Inglaterra, es decir la zona de Kent, Surrey y Sussex
Haziranda, General Thorne'un komutasındaki güneydoğu İngiltere'ye gittiğimi hatırlıyorum. Kent, Surrey, Sussex gibi yerlere,
Surrey tenía que remontar en media hora, se fue a empolvar las manos o algo así, y no volvió más. ¡ Qué partido!
Sonu muhteşemdi.
Recuerde, he respirado por... 30 millas el aire de Surrey esta mañana.
Hatırlarsan, o sabah Surrey'e kadar 30 mil yürüyerek temiz hava aldım.
"Le comenté a Sir Harry sobre mi plan para traerlas aquí y está de acuerdo dice además que les está escribiendo hoy mismo para solicitarles su consideración sobre nuestro pequeño arrendamiento de Surrey".
"Kendisine sizi buraya çekme planlarımdan bahsettim, ve o da benimle aynı fikirde. " Bugün size yazacağını ve sizden küçük Surrey'imizde yaşamayı değerlendirmenizi isteyeceğini söyledi.
Es en Surrey, un lugar llamado "Summer Street".
Surrey'de, Summer Caddesi denilen yerde.
Construyeron una réplica de su país con bancos, hoteles, oficinas, iglesias y casas a imagen y semejanza de Liverpool o Surrey.
Bankalar, oteller, bürolar, kiliseler, evler Liverpool ya da Surrey'dekilerden farksızdı.
Mac jugó unos segundos y yo abrí para el ejército Indio.
Biliyor musun, Mac, Surrey takımının yedeğindeydi. Ben krikete Hint Ordusu'yla başladım.
Epsom está en Surrey... cerca de Londres.
Epsom, Surrey'dedir.... Londra civarında.
El condado de Surrey es especialmente interesante.
Surrey kontluğu oldukça ilginçtir.
El plan era volver a trazar Surrey como Thomas Mould lo había grabado hace cincuenta años.
Planımız Thomas Mould'un yaklaşık elli yıl önce çizdiği gibi izleri takip edip Surrey'e gitmekti.
Inspector Baynes de la comisaría de Surrey.
Surrey polis teşkilatından komiser Baynes.
Es en Surrey, ¿ no?
- Surrey, sanırım. - Öyle mi?
A Surrey Docks
Surrey Docks'a.
He dado su descripción a la policía de Surrey pero probablemente cambiará de coche en cuanto pueda, o se esconderá bajo tierra.
Surrey polisine arabanın tarifini verdim ama muhtemelen en kısa zamanda arabayı değiştirir veya başka bir yere gider.
Si, pero tu nacistes en Surrey.
İyi de sen Surrey'de doğdun.
- ¿ Es Lyndhurst, Surrey?
- Lyndhurst, Surrey mi?
Al sur, cerca de Surrey.
Güneyde, Surrey'in yakınında.
El telegrama fue enviado desde Richmond, Surrey, a unos metros de aquí.
Telgraf Richmond, Surrey'de elden verilmiş. Hemen yolun sonunda.
Intenté colocarlas en Surrey.
Onlara Surrey'de iş bulmaya çalıştım.
Doc Súper acento, De dónde eres?
Vay canına, aksanınız güzelmiş, Doktor. Nerelisiniz? İngiltere, Surrey.
Inglaterra, Surrey ( lo siento ),
* İngiltere, üzgünüm *
Harry Faversham, del regimiento de North Surrey ".
Kuzey Surrey Kraliyet Alayından Bay Harry Faversham ile... nişanlanmasını duyurmaktan onur duyarım. "
¡ Viva el Surrey!
Canım Surrey Alayı.
¿ De Surrey?
Birmingham'lı.
Sólo quedan ya tres finalistas, y los jueces de hoy son... Alec y Eric Bedser, ex jugadores de críquet de Surrey... Stewart Surridge, ex capitán de Surrey...
Alec ve Eric Bedser, eski Surrey kriketçileri Stewart Surridge, Surrey'nin eski kaptanı Omar Sharif, Laurie Fishlock, eski Surrey açılış vurucusu Peter May, eski Surrey ve İngiltere kaptanı Yehudi Menuhin, dünyaca ünlü kemancı ve Surrey Kriket Kulübü'nün başkanı.
Peter May, antiguo capitán de Surrey e Inglaterra... y Yehudi Menuhin, violinista y presidente del Club de Críquet.
Şimdi bu akşamki sunucunuzla tanışma vakti :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]