Translate.vc / español → turco / Sweetie
Sweetie traducir turco
111 traducción paralela
- Rómpete una pierna, cariño.
- İyi şanslar, sweetie. - İyi şanslar!
Sweetie dice que eres una dama agradable.
Sweetie'nin dediğine göre gayet hoş bir kızmışsın.
¿ Estás preparada, Sweetie?
- Hazır mısın, Sweetie?
Venga Sweetie!
- Louis! - Yürü, Sweetie!
No gracias, Sweetie.
Hayır, teşekkürler Sweetie.
Sweetie hizo algo malo, ya hablamos de eso, y ella comprende...
Kay, Sweetie yapmaması gereken bir şey yaptı. Ve bunu onunla konuştum, yanlışını anladı.
Kay detente, se va, ¿ no?
- Kay, tamam gidecek. Değil mi, Sweetie?
¿ Entonces Sweetie está bien?
Ee, Sweetie iyi gidiyor heralde?
¿ Qué tiene de malo que Sweetie sea más original?
Sweetie'nin farklı olmadığını mı söylüyorsunuz?
Sweetie, es para tí.
Sweetie, telefon.
Es Bob, Sweetie.
Arayan Bob.
Ve y compruébalo, Sweetie.
Git ve gör, Sweetie
Ya lo sé, es Sweetie...
Biliyordum, Sweetie işte.
¿ Sweetie?
- Sweetie?
Ella lo tiene dominado, míralo...
Sweetie'nin kontrolu aldında.
Sweetie...
Sweetie.
Ey, nena, ¿ estás bien?
Bebeğim, iyi misin? Sweetie.
Estabamos ansiosos por verte.
- Seni görmek için can atıyorduk, Sweetie.
¿ Le hablaste a Sweetie de volver a casa?
Sweetie'yle neler olacağını konuştun mu?
A mí todo me parece basura, pero conociendo a Sweetie...
Bana göre hepsi çöp ama, Sweetie'yi biliyorsun.
Es Sweetie, está subida en un árbol.
Sweetie, ağaca çıktı.
¿ Es la casa de Sweetie?
- Burası Sweetie'nin evi mi?
- Tú y mama me jodeis!
- Sweetie nerde?
Lo trata como a un perro.
( Sweetie ) Ona köpek muamelesi yapıyor.
Anda, Sweetie...
Haydi ama Sweetie.
- Sweetie!
- Sweetie!
Sweetie, ya tengo bastante!
Sweetie, yetti artık.
Ya es suficiente Sweetie, baja!
Haydi Sweetie, gel artık aşağı.
Ven, Sweetie...
- Aşağıya in, Sweetie, hemen!
Sweetie, vamos...
Sweetie, hadi!
Vamos Sweetie, respira!
Haydi, Sweetie. Nefes al!
Adiós, Sweetie.
Güle güle, Sweetie.
- Nadie ha dicho lo contrario, Sr. Smilie. - Sweetie.
- Kimse sevdiğinizi söylemedi, Bay Smilie.
Sweetie. Trate.
- Sweetie.
Sweetie.
- Sweetie.
Sweetie.
Sweetie.
¡ Sweetie!
Sweetie.
Pero no lo soy, Sr. Sweetie, soy su amante.
Ama annesi değil sevgilisiyim, Bay Sweetie.
Simon cariño, en pocas palabras tu papá y yo ya hablamos sobre esto... y la decisión fue...
Simon... sweetie, isin özü, baban ve ben bu konuyu konustuk, ve karar... köpek yok.
Y un tiempo después comence a llamarla "sweetie."
Sonra ona "hayatım" demeye başladım.
- Tenía Sweetie Pops.
- Ya evet, onda Sweetie Pops vardı.
- Me debes un Sweetie Pop, idiota.
Bana Sweetie Pops borçlusun ahbap!
Todos los derechos, sweetie.
Pekâlâ tatlım.
Sweetie, ahora me justa, um...
Tatlım, şuan...
Sweetie fue lo suficientemente inteligente para dejar Alemania en el 33.
Sweetie 1933'te Almanya'yı terkedecek kadar akıllıydı.
A Sweetie le gustaban los caracoles.
Şeker, salyangoza bayılırdı.
Me temo que no puedes venir esta vez...
Sweetie, korkarım bu seferlik gelemiyorsun.
Detente, te lo suplico!
Sweetie, çok tehlikeli, lütfen durun!
Sweetie, escucha un momento OK?
Sweetie, bir saniye bir dinler misin? Tamam mı?
Respira!
Sweetie, nefes al!
- - Bueno, gracias, sweetie.
Teşekkür ederim, şekerim!