Translate.vc / español → turco / Sö
Sö traducir turco
3,003 traducción paralela
¡ ¿ Él te... te lo prometió! ?
Sana sö... söz mü verdi?
Pero despu s de casi una d cada de comparar los problemas y las evidencias, me he convencido de que no es una cuesti ¢ n de albur ; y que unas pocas pero poderosas familias banqueras de lite-- --y sus socios pol ¡ ticos y corporativos-- --SÖ TIENEN una agenda para dominar y controlar al resto de nosotros.
Ama neredeyse 10 yıl sorunları ve kanıtları birleştirerek, bunun rastgele olmadığından emin oldum ve bir kaç çok güçlü bankacı elit aile ve onların politikacı ve şirket iş ortaklarının hepimiz üzerinde egemenlik kurmak ve hepimizi kontrol etmek gündemleri var.
Hey, ¡ Vaya y dígale a So Yi que salga!
Söyle So Yi'ye dışarı çıksın.
Lee So Yeong.
Nerede bu? Malzeme yeri.
Miss Lee So Yeong la ceguera de color es una condición adquirida.
Tasarımcının işi bu olmalı. Neden herşeyi bana soruyorsun?
Yo soy el que debe ser considerado responsable por este incidente.
Fighting, Lee So Young.
Esta es la verdad desde el principio hasta el final. Por favor a la señorita Lee So Yeong.
Eger sen hala bir sekreter almamız da ısrarcıysan, başka seçenegim yok gibi gözüküyor.
¿ Es cierto que se acaba de enterar de la señorita Lee So Yeong de daltonismo justo antes de la reunión?
Ne?
Miss Lee So Yeong, que ya le había dicho una mentira que no puede ser perdonado antes.
Diğer insanların onun kimin oğlu oldugunu bilmemelerinden korkuyor.
Ahora no es el momento para que te preocupes por Director Baek.
Oh! So Young! Seni bekliyordum.
Director Baek que no hizo nada malo, aún tuvo que dejar la empresa sólo por usted.
So Young'un ne kadar zavallı oldgunu düşünüyordum! Ne yapmalıyız?
En la última competencia, Equipo de diseño de 5 derrotado equipo de diseño de 1.
Hey, ne yapıyorsun? Lee So Jin, çabuk git.
Ok entonces, me iré a casa.
Oh, Ye Na. So Jin nerede?
Lee So Yeong.
Benim ceketim.
¿ Sabes lo que causó el problema con la señorita Lee So Yeong de córnea?
Tehlikeli!
Así que la cuestión relativa a la señorita Lee So Yeong, debe haber ocurrido cuando ella estaba haciendo la ropa al aire libre.
Ben itmedim! Hey, elimi yakala.
Si el maestro se fue porque la señorita Lee So Yeong, entonces, preguntarle a la señorita Lee Yeong Así que para llenar esa posición.
O zaman ben... Ben seni yukarıya çekecegim. İlk sen mi çıkmak istiyorsun?
Me voy a poner temporalmente notas adhesivas en So Young Miss indicar dos personas.
Çabuk ver bana.
Yo digo... ¿ Tiene alguna prueba? Usted mencionó que el día en que mis diseños estaría fuera de la fábrica,
Öyleyse, anne, bundan sonra yaşam giderlerini ve kirayı biricik kızın So Jin'den iste!
No voy a renunciar.
Bayan So Young, Bayan So Young.
En la actualidad, la señorita Lee So Yeong,
Biliyorsun ki en nefret ettiğim insanlar bu çeşit insanlar?
Después de su tratamiento, tomar un descanso y usted será capaz de volver a trabajar.
Bir de, So Young, Hiç birilerine yaşın hakkında yalan söyledin mi?
Miss Lee So Yeong, que también se una a nuestro grupo?
. Eger en ufak bir harekete kalkışırsan,
- = Color rojo = -
Ben Tai Hing Kim in temsilcisiyim, Bayan Lee so jin ile görüşmek istiyorum.
* Así que encontró a otro hombre *
So she found herself another man
O drakon, e male so ftengometta tesd'hup'anankes!
O drakon, e male so ftengometta tesd'hup'anankes!
Rizzoli Isles 2x13 "Seventeen Ain't So Sweet" Original air date December 12, 2011
rizzoli and isles S02E13 çeviren : qwassted
¡ Estamos viendo a Leno, so zorra!
- Leno izliyoruz kaltak karı!
Tristemente, mi investigaci ¢ n me ha mostrado que la respuesta es SÖ.
Ne yazık ki, araştırmam gösterdi ki, cevap : evet.
Yo so.. sólo.. estoy de tiendas.
Ben sadece alışveriş yapıyorum.
Yo so.. sólo trato de ser mas juvenil.
Ben sadece daha çok modaya uymaya çalışıyorum.
Cuando pedimos a Obama que detuviera a los inmigrantes ilegales no era porque los EE.UU. fueran tan merdosos que ya no quisieran venir.
Yasadışı göçmenleri durdurmak için obamaya sorduğumuzda amerika için yapmak istemedim. So shitty they wouldn't wanna come any more.
Entonces, ¿ Qué me...
So, uh, ne diyordunuz...
Estos no so parejos.
Bu ikisi eşli değiller.
¿ Cuál es so rollo?
Onlar ne yapıyorlar?
So Ji Sub.
Çeviri : emiş
Esto es fantástico.
Harikaydı. d d d Well, there's a bite on my neck d d'cause Charlotte's not doing her job d d there's a stain on my shirt d d'cause so busy working at all d d these silly little things keep raining down on me d d when will I be free d d I don't know, I don't know d
Sí. ¿ Entonces?
Evet. d Love d d I'll be your moonlit night d d so you'll have d d a life in the sun d Yani?
Hey, hey, Ud... puede metérselo por...
Sen onu bir tarafına so -
¡ So-so-socorro!
İmdat!
Si, montó una operación fraudulenta de inversión.
- Eş-şo-lu-eş-şek. - Evet, ponzi dalaveresi yapıyor.
Que resolutivo.
Oh, that's so clutch.
Sí, y yo so Haskell.
- Evet ben de Haskell'ım.
It's so cool!
It's so cool!
¿ Mad scientist so cool?
Havalı çılgın bilim adamı mı dostum?
¡ So Yi!
So Yi!
So Yi tiene talento para recordar ideogramas y pinturas.
So Yi'nin gördüğü her şeyi hatırlayabilme gibi bir kabiliyeti var, resim veya yazı fark etmez.
¿ Le queda algo más que preguntarle a So Yi?
So Yi'ye soracağınız başka bir şey var mıydı?
Él es al que tanto extraña la Dama de la Corte So Yi, quien trabaja en su plan,
O sizin planınız üzerinde çalışan saray hanımı So Yi'nin yıllardır özlemini çektiği kişi.
So Yi piensa que Ddol Bok murió.
So Yi Ddol Bok'un öldüğünü sanıyor.
Pero... Sí So Yi se da cuenta, a saber qué puede pasar
Ama eğer So Yi bunu öğrenirse, neler olacağını bilemeyiz.