English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Tack

Tack traducir turco

77 traducción paralela
Había geranios rojos y los relojes hacían tick tack.
Her yerde kırmızı sardunyalar vardı, saatlerin tik takları duyulurdu.
El tic-tac de mí reloj...
Bir tick-tack yetti.
Y estos son los 2 vagones que hice en Gun Hill
Ve bu da Tick-Tack Bunu Gun Hill'de yaptım.
¿ Qué pasa?
Ee, ne oldu Tack?
Habrás estado con mujeres.
Tack, kadınlarla birlikte oldun.
¡ Tack!
Tack!
¿ Por qué tan elegante?
Tack, ne güzel giyinmişsin!
Tack.
Tack.
2L-16, Tack 2.
2L-16, Raptiye 2.
Porque toma Tic Tack a 75 centavos la botella.
İşte bunun yüzünden. Tic Tack içiyor.
No te conviertas en un alcohólico.
Tic Tack canavarı olup çıkma.
No creo que sea eso, ¿ verdad, Tack?
Bence sorun bu değil, ne dersin Tack?
Tack, ¿ me dejas probar esta preciosidad?
Şu parçayla birkaç el ateş etmeme ne dersin Tack?
¿ Tack?
Tack mi?
Ya te puedes quitar la máscara, Tack.
Artık maskeyi çıkarabilirsin Tack.
Tack, recógeme entre Main y Maple.
Tack, beni Main ve Maple sokaklarının köşesinden al.
Arréstalos, Tack.
Fişle onları Tack.
¡ gracias a dios!
Tack gode gud.
Tack, ¿ listo?
Tack, hazır mısın?
Yo me encargo.
Hey, Tack, buldum.
¡ Dispara! ¡ Vamos!
Ateşle Tack.
Bueno, en ese caso- -
Öyleyse, bu durumda "tack bra."
Era hijo de Hard Tack y nieto del gran Man o'War.
Annesi Hard Tack ve babası da müthiş Man O Wardu.
Pronto fue tan odioso y violento como su padre Hard Tack.
Kısa sürede babası Hard Tack kadar öfkeli hale gelmeye başladı.
Tack.
Tak.
Ticky-Tack.
Tik-tak.
El Blu Tack vive en el jardín de Blu Tack. El Cintex, sobre el árbol de Cintex.
Hamur yapıştırıcılar, hamur yapıştırıcı ormanında, seloteypler de seloteyp ağacında.
- Oiga, sé como se siente. A mí me ganó una gallina el tick tack toe.
Ben de "S.O.S" oyununda bir tavuğa yenilmiştim.
Tick, tack.
Tik, tak.
Tick, tack.
Tik, tak. Tik, tak.
Una vez hizo a nuestra profesora de Educación Religiosa llorar solo con masilla.
Bir seferinde Din Kültürü hocamızı sırf * Blu-Tack kullanarak ağlatmıştı.
Tick-tack.
Tik tak.
Dos al frente, el resto bloqueen las escaleras.
Hyung Tack ve Sang Gon girişi alın, Jung Ho ve Sang Min merdivenleri tutun.
Tick tack, tick tack, tick tack y antes de darte cuenta, te meten en una tumba.
Tik tak, tik tak, tik tak dört kolluyla eyvallah.
Tick-tack, en el reloj? ?
Tik tak diye gider saat
No estás intentando quitar Blu-tack de la pared.
Kazı çalışması yapmıyorsun.
Tick-tack, Frodo.
Zaman daralıyor Frodo.
He terminado la última de las Blu-Tack.
Son yapıştırıcıyı da bitirdim.
de la sección cero-dos-tango uno-ocho-dos-tango-seis tango del barco?
0-2-tack - 1-8-2-tack - 6-tango geminin bölümünde gören biri?
¿ Podrían por favor el capitán Hanna y la comandante Barrett presentarse en el compartimento cero-dos-tango uno-cuatro-cuatro-tango-siete-Lima?
komutan Hanna ve binbaşı Barret lütfen to 0-2-tack-1-4-4 - tack-7-Lima kısmına rapor veriniz?
- Tick-tack.
- Tik tak.
Tick-tack.
- Tik tak.
- ¡ Tick-tack!
- Tik tak.
Tick-tack, de acuerdo.
Tik tak. Tamam.
¡ Tick-tack!
Tik tak.
- ¿ Qué?
- Tack, ne?
Tack.
Çok iyiydi Tack.
Aun sin autopsia parece que las cuatro mujeres fueron brutalmente violadas y asesinadas. Escuché que cinco guardias lo hicieron por 15 colones.
Demin beş muhafızın bunu 15 kulon ve bir şişe Tic Tack için yaptıklarını duydum.
Tick tack, en el reloj? ?
Tik tak diye gider saat
El beso robado en el jardín a los 13 años... las nubes negras, la emoción de la amenaza de tormenta... " el tick-tack del reloj..." El abrazo de la madre.
Kara bulutlar, gelecek fırtınanın habercisi saatin tıklaması annenin sıcacık kucağı babanın gülümsemesi ve şefkati buğulu camdaki parmak izleri pencerenin yanındaki sandalye.
Max, tick tack.
Max, zaman geçiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]