Translate.vc / español → turco / Taco
Taco traducir turco
1,715 traducción paralela
Hola, soy Taco.
- Benim adım Taco.
Taco, nos conocemos desde hace 15 años.
Taco, seninle 15 senedir arkadaşız.
Yay, Taco.
Taco çıktı.
TACO : Feliz cumpleaaaaños
Mutlu yıllar
JENNY : Gracias, Taco.
Teşekkürler, Taco.
Taco, gracias.
- Tamam. Taco, teşekkürler.
Yay for Taco. KEVIN : Yeah.
Taco'yu alkışlayın.
TACO : Que tal? KEVIN :
- Nasılsın?
ANDRE : Bingo, Taco.
- Aynen öyle, Taco.
TACO : Mira que bien
- Ne güzelmiş.
KEVIN : Taco, te toca.
Taco, sıra sende.
Eliges. TACO :
Seç bir tane.
Taco, solo jugadores de NFL, no universitarios.
Taco, sadece NFL oyuncularını seçebilirsin, anladın mı?
Te toca, Taco.
Seç işte, Taco.
- Venga. TACO :
- Haydi.
Ha cogido a Sproles.
- Bize ne? Taco seçti onu.
Taco? - Taco, te toca.
- Taco, senin sıran geldi.
- ¿ Podrías conseguirme un taco?
Sana bir tako ısmarlayayım.
- Taco.
- Taco.
¿ Qué es esto? De Taco : Hibris Vaginal - el sencillo
Bun neymiş?
¿ Qué hay de Taco Tony en la cafetería?
Peki ya cafeteryadaki tako tony?
Taco, báñate en esto.
Taco, o sabunla banyo yap.
Taco, viviré mucho tiempo, ¿ de acuerdo?
Taco, ben uzun süre bir yere gitmiyorum, anladın mı?
- Muy bien, Taco, dámela.
- Pekâlâ, Taco. Gel bakalım.
- ¿ Taco es tu semental provocador?
- Yani Taco buradaki azdıran at mı?
- Tenía esta gran idea...
- Daha sonra Taco güzel bir fikir buldu.
Contra ti, Taco.
Sana karşı oynuyordu, Taco.
- Esa es tarea de Taco.
- Bu bir Taco işi.
- Es tarea de Taco.
- Bu bir Taco işi.
- Tarea de Taco. Tienes razón.
- Haklısın, bu bir Taco işi.
- Taco lo haría.
- Taco cidden böyle bir şey yapardı.
Taco. ¿ Qué haces?
Taco. Ne yapıyorsun?
Taco, sin armas.
Taco, silaha gerek yok.
Hola, Taco, Jacques Cousteau.
Taco, Jacques Cousteau.
Y tanto yo, como Taco nos saldremos del mercado para que hoy halles una mujer... -... y pierdas tu segunda virginidad.
Taco ve kendi adıma şunu söylemek istiyorum kendimizi pazardan çekiyoruz çünkü bugün sana bir kadın bulma ve ikinci bekaretini kaybetme günü.
Taco, tenías que asustarla. Asustarla.
Taco, onu korkutman gerekiyordu.
- De boca de las damas.
- Taco'dan inciler.
- Cállate, Taco.
- Kapa çeneni, Taco.
Lo bueno es que Taco no mató a Ellie...
İyi haber ise, Taco Ellie'yi öldürmedi...
Cuidado con ese taco.
Istakaya dikkat et.
Taco, tu conexión telefónica se puso a tu nivel.
Taco, görünüşe göre çevirmeli ağ bağlantın sana yetişti.
Taco, ¿ qué quieres?
Taco, sen ne içersin? - Selam.
Soy Taco.
Ben Taco'yum.
- ¡ Taco!
- Taco!
Me acaricia. ¿ Qué pasa?
Taco okşuyor beni. Neler oluyor?
Sí, nena. Ven con Taco.
Taco'ya gel bakalım.
Taco, vale?
Taco, duydun mu beni?
KEVIN :
- Kusura bakma. - Taco?
gracias Supongo que usted tiene que pegarse con los... ( abre la puerta )
Sanırım hayatın bir erkek dokunuşu için taco ısmarlayacak orta yaşlı golf arkadaşlarınla sıkışmış durumda.
- ¿ No te molesta?
- Taco orada havuç haşlarken benim bira içip maç izlemem beni rahatsız ediyor mu? - Rahatsız olmuyor musun?
Gracias, Taco.
Sana da teşekkürler, Taco.