Translate.vc / español → turco / Tarzan
Tarzan traducir turco
1,275 traducción paralela
Tarzán mucho mejor.
Tarzan yöntem daha iyi.
Tarzán, mano grande.
Tarzan, büyük el...
Tarzán sabe donde hay toda una montaña.
Tarzan dağ kadar altının olduğu yeri biliyor.
Suponga que no reconocemos que tengan ningún derecho...
Diyelim ki sizin ve Tarzan'ın burada hiçbir...
¡ Tarzán decir irse!
Tarzan git dedi.
Lo siento, Tarzán, de haberlo sabido, esto no habría sucedido.
Üzgünüm Tarzan. Bilmiyordum, bilsem bunlar olmazdı.
Tarzán curar.
Tarzan tedavi.
¿ Se ha ido el Sr. Tarzán?
Bay Tarzan gitti mi?
Entonces quiero decirle algo sobre él.
Size Tarzan hakkında bir şey söylemek istiyorum.
Y entonces ha entrado el Sr. Tarzán... y me ha detenido, no he podido seguir.
Sonra Bay Tarzan içeri girdi... Durdum, devam edemedim.
Cuesta mucho morir... con el Sr. Tarzán cerca.
Bay Tarzan varken... ölmek zor iş.
Es usted un buen cristiano, Sr. Tarzán.
Sen iyi bir Hıristiyansın Bay Tarzan.
Está muy enfermo, Tarzán.
Çok hasta Tarzan.
Tarzán traer medicina.
Tarzan ilaç getirmek.
Tarzán curar.
Tarzan tedavi etmek.
La medicina de Tarzán ha funcionado.
Tarzan'ın ilacı işe yaradı.
Y ustedes son los que ven a Tarzán como una especie de bárbaro.
Ve sizler Tarzan'ın bir tür barbar olduğunu düşünüyorsunuz.
De una cosa estoy seguro, sabrá qué hacer con ustedes.
Emin olduğum bir şey var. Tarzan sizinle nasıl baş edeceğini biliyor.
- Tarzán le ha dado su medicina.
- Tarzan ilaç verdi.
Tarzán decir irse.
Tarzan git dedi.
Pero, Tarzán, han venido a ayudarnos.
Ama Tarzan, yardım etmek için geldiler.
Tarzán irá.
Tarzan gidecek.
- Tarzán, debes ir.
- Tarzan, gitmek zorundasın.
Medicina de Tarzán curar.
Tarzan ilaç verdi, iyi.
Tarzán, debemos intentarlo todo.
Tarzan, elimizden geleni yapmalıyız.
Tarzán ir.
Tarzan gitmek.
Date prisa, Tarzán.
Acele et Tarzan.
Tarzán traer botiquín.
Tarzan çantayı getirmek.
- No, me quedo... a esperar a Tarzán.
- Hayır, Tarzan'ı beklemek için... burada kalıyorum.
Me gustaría hablarle de una cosa, Tarzán.
Seninle konuşmak istediğim bir şey var Tarzan.
Tarzán entender.
Tarzan anlamak.
Escuche, Tarzán, si me permite explicársela, la idea es ésta.
Dinle Tarzan. İzin verirsen ne düşündüğümü açıklayayım.
¿ Cómo saber Tarzán?
Tarzan nasıl bilecek?
- Tarzán conocer.
- Tarzan bilmek.
Tarzán hombre juju, bwana.
Tarzan vudu adam, bwana.
Sr. Medford, ¿ dónde está Tarzán?
Bay Medford, Tarzan nerede?
Tarzán entiende perfectamente... que yo sólo puedo estar seguro de que nos deje irnos sin problemas... reteniéndoles hasta que lo hagamos.
Bu ülkeden emin bir şekilde... çıkabilmemiz için tek yolun sizi yanımızda tutmak olduğunu... Tarzan çok iyi anlıyor.
Tarzán nunca aceptaría tal cosa.
Tarzan böyle bir şeyi asla kabul etmez.
Me voy con él.
Tarzan'ın yanına gidiyorum.
¡ Tarzán le arrancará la cabeza y se la echará a las hienas!
Tarzan kafanızı koparıp sırtlanlara yem yapacak.
¿ Qué pasó con Tarzán realmente?
Tarzan'a gerçekten ne oldu?
Me voy a buscar a Tarzán.
Tarzan'ı bulacağım.
¿ Dónde está Tarzán?
Tarzan nerede?
Mal asunto para el Sr. Tarzán.
Tarzan'ın aşağıda olması iyi değil.
¿ Qué ha dicho, Sr. Tarzán?
Ne dediniz Bay Tarzan?
Tarzán atrapar.
Tarzan yakalamak.
Dese prisa, Sr. Tarzán.
Acele etseniz iyi olur Bay Tarzan.
Esos sinvergüenzas tienen a la Sra. Tarzán y al chaval.
Adi herifler Bayan Tarzan'ı ve delikanlıyı tutsak aldı.
Ya voy, Sr. Tarzán.
Geliyorum Bay Tarzan.
Tarzán encontrar amigo.
Tarzan arkadaş bulmak.
Tarzán seguro.
Tarzan emin.