Translate.vc / español → turco / Tasty
Tasty traducir turco
49 traducción paralela
They have a tasty habit ; they eat the hands that bleed.
Ağızlarının tadını bilir onlar, kanayan elleri yerler.
Ya no tenían aros de cebollas, así que te tra je Tasty Taters.
Kızarmış soğan yoktu, ben de patates aldım.
¿ Entonces es como un Big N'Tasty?
Big'n Tasty gibi mi?
La diferencia es que el Big N'Tasty viene con mayonesa.
Big'n'Tasty mayonezli geliyor.
Oh, Carla es sabrosa, hombre.
Oh, Carla's tasty, man.
Muchos conocen a Olivia como la pequeña de los comerciales de Tasty Juice.
Çoğunuzun bildiği gibi Olivia "Tasty Juice" reklamlarında oynuyor.
- No, pero puedes tomar Tasty Juice.
Hayır, ama "Tasty Juice" içebilirsin.
Pero la carrera de Olivia quizá termine en sus comienzos con el anuncio de hoy que Tasty Juice la despedirá con la leyenda del rock and roll Chuck Berry.
Ama küçük Olivia'nın kariyeri bugün açıklanan bir habere göre... başladığı gibi biteceğe benziyor. Olivia'nın reklam kampanyasından çıkarıldığı yerine ise rock'n'roll'un efsane ismi Chuck Berry'nin getirildiği açıklandı.
Veamos, Sabrosa.
Bakalım, Tatlıkız ( Ms.Tasty ).
Vine a traerte unas salchichas de Tasty Cream. Recuerdo lo mucho que te gustaban.
Sana Tasty'nin özel sosislisinden getirdim, çünkü bunu çok sevdiğini hatırlıyorum.
Diablos, incluso extraño el Tasty Creams.
Tasty'nin sosislerini bile çok özledim!
Cállate, Tasty.
Kapa çeneni, Abaza.
La dueña... una tal señorita Tasty D. Lite... dice que fue chocada por detrás en el desierto en las afueras de Las Vegas.
Sahibi, Bayan Tasty D. Lite arabaya Vegas'ın dışında, çölde arkadan çarpıldığını söylüyor.
¿ Tasty D. Lite?
Tasty D. Lite?
¿ Qué debo poner sobre Tasty... la desnudista?
Tasty için ne yazmalıyım? Striptizci mi?
Soy el que se acercó a Tasty D. Lite.
Tasty D. Lite'ı halleden benim.
No te acercaste a Tasty D. Lite.
Tasty D. Lite'ı sen halletmedin.
Incluso manejó el Club Tasty en otros tiempos.
Bir ara Club Tasty'i de işletmişti.
Si, buena esa, tasty.
Evet, güzel parça.
Mi camiseta de dulces colores la dejaste fuera de la bolsa tienes lo suficiente por el momento, te puedes aguantar
Üzerinde Tasty Couture yazan tişörtümü çantaya koymayı unutmuş. Şimdilik sana yetecek kadar vardır.
Él es Tasty, y él es Doobie.
Bu Tasty, bu da Doobie.
Algún día entenderás las prioridades, Tasty.
Bu konuda ne öğrendin?
Nos vemos la próxima semana cuando desenmascaremos a Tasty Pastry. Conocida como garras de oso.
Gelecek hafta bizi sakın kaçırmayın ve "ayı pençesi" adlı tatlının sırlarını keşfedin.
Bienvenido a Tiempo Sabroso. ¿ Quiere probar nuestro nuevo helado de chocolate?
Tasty Time'a hoş geldiniz. Yeni çikolatalı tatlımızı denemek ister misiniz?
Tiempo Sabroso. Cambio.
Burası Tasty Time, tamam.
Entonces, según el chico de Tiempo Sabroso de aquí, toda esta cuestión comenzó cuando el convertible pasó por la ventana de comida rápida.
Şuradaki Tasty Time elemanının anlattığına göre, tüm olay spor arabanın teslimat camının yanından süzülmesiyle başlamış.
Me enteré que Uds. encontraron un cerebro en Tiempo Sabroso.
Tasty Time'ın önünde bir beyin bulduğunuzu duydum.
Quizás intercambie los cerebros allí.
- Öyle bir ihtiyacı olduysa zaten gidilecek en iyi yer Tasty Time olurdu. - Belki beyinleri o zaman değiştirmiştir.
Así que alguien tiene que averiguar cuántos Tasty Times
O zaman birinin Vegas'ta toplam kaç tane Tasty Times...
El Tiempo Sabroso en el Bulevar Altos.
Altos Bulvarı'ndaki Tasty Time.
¿ Qué hace intercambiando cerebros en la medianoche. en el estacionamiento de un Tiempo Sabroso?
Niye gecenin bir yarısı Tasty Time'ın otoparkında beyin değiştiriyor?
Lo tenemos en Tiempo Sabroso intercambiando cerebros con Clegg.
Onu Tasty Time'da Clegg'le beyin takası yaparken de yakalamıştık.
Hay una estación de policía a unas... A unas dos cuadras de The Tasty Times.
Tasty Time'dan iki sokak ötede bir polis merkezi bulunuyor.
Porque hubo una llamada por disturbios en el Tasty Time la semana pasada, que los involucró a ti y a tu esposa.
Çünkü geçen hafta Tasty Time'da seninle eşini ilgilendiren bir huzursuzluk ihbarı yapılmış.
Recibos del'Tasty Time'y del'Choozies Chiken'.
"Tasty Time" ve "Choozies Chicken" a ait yemek fişleri.
¿ Cómo esperas que Big Tasty tenga éxito, si su grupo no puede grabar un demo?
Ekibi demo albüm çıkaramazsa Big Tasty adını nasıl duyuracak?
¿ Big Tasty?
Big Tasty mi?
¿ Quién es Big Tasty?
Big Tasty kim?
Mi nombre es Barry, pero me llaman Big Tasty.
Adım olsa da Barry, derler bana Big Tasty
Te comerás mis palabras como un dulce pastel cuando digo "Big", digan "Tasty"
Yiyeceksiniz kelimelerimi parmaklarınızı yer gibi Ben diyorum "Big", sen diyorsun "Tasty"
Barry también tiene actividades, escribe canciones de rap, le dicen "Big Tasty".
Barry'de çok meşgul. Rap şarkıları yazıyor. Birinin adı "Şeker şey."
Y dijo, "¿ recuerdas esa nena que vendía coches usados... "... en Hasty's Tastys?
Bana Hasty Tasty'de ikinci el araba satan bebeği hatırladın mı diye sordum.
Aquí Tasty 1-1.
Burası Tasty 1-1.
Torre Nellis, aquí Tasty 1-1 con emergencia de vuelo.
Nellis Kule, burası Tasty 1-1, acil durum uçuş kontrol arızası yaşıyoruz.
Copiado, Tasty 1-1.
Anlaşıldı, Tasty 1-1.
Dos-1, Tasty 1-1.
2-1, Tasty 1-1.
Tasty 1-1, revise velocidad.
Tasty 1-1, uçuş hızını kontrol et.
Tasty, ¿ no?
Güzel değil mi?