Translate.vc / español → turco / Templar
Templar traducir turco
144 traducción paralela
- Buenos días, Temple.
- Günaydın Templar.
¿ Estáis dispuestos a dar la sangre necesaria para templar el acero?
Çeliği güçlendirmek için gerekli kanı verecek misiniz?
Tenemos vino de Saba para templar el corazón.
Ve kalpleri ısıtmak için Sabâ Şarabı.
Un trago ayuda a templar los nervios.
Ara sıra biraz içki almak sinirleri yatıştırır.
Para templar los nervios, sí.
Sakinleşmek için, evet.
Se convirtió en una especie de línea de frente a medio camino de casa... para templar nuestros nervios.
Burası, sinirlerimizi güçlendirmek için yapılmış bir rehabilitasyon merkezi gibiydi.
Poseemos la razón con que templar nuestras pasiones nuestros impulsos, nuestros apetitos de los cuales no es más que un retoño lo que llamas amor.
Kabaran duygularımızı, cinsel arzularımızı azgın şehvetimizi aklımız dengeliyor. Aşk dediğin şey tutkularımızın bir sürgünü.
Goten, ¿ qué te parece si nos convertimos en súper Saiyajin y los hacemos templar un poco?
Goten, Super Saiya-jin olalım ve onları biraz korkutalım!
Empiezo a templar de la emoción.
Bu dövüş beni de heyecanlandırdı.
Templar.
Templar adını koymalılar.
"Templar carpa, la tengo tiesa".
Çadır kurmak, ağaçla oynamak.
Y tu cambiante humor Me hace templar mi flexible tonada
Ve duygularınız değiştikçe kıvrak şarkımı halinize uydururum.
Me hace templar mi flexible tonada
Kıvrak şarkımı halinize uydururum.
Tenemos diverso templar.
Bizim, farklı bir yöntemimiz var.
Lo que debe de templar su humor.
Ruh halini dengeliyordur.
Cuando Apophis lance su ejército a la batalla, tú estarás allí para templar su espada.
Ne zaman Apophis ordularını ateşe atarsa sen onun kılıcını ateşe veren adam olarak orada bulunacaksın.
Parece que viene de las Industrias Templar de lente de materia exótica modelo Alpha 9.
Templar Endüstri yapımı Alfa 9 model egzotik-madde lensi kullanıldı.
- Tu necesitas templar.
- Seks yapmalısın.
¿ No me quieres templar?
Beni sikmek istemez misin?
- ¡ Envíe a la policía al Templar Hall!
Tapınak merkezine polis gönderin!
He tomado juramento como Caballero Templar, pero también he jurado volver a casa cuando mi tiempo aquí haya terminado.
Bir şövalye olmaya yemin ettim, ancak zamanım dolduğunda evime döneceğime de yemin ettim.
Sí, me ayuda a templar el carácter.
Evet, insanın karakteri oturuyor.
Perdió el apetito, no pudo dormir más, sus manos comenzaron a templar, la memoria comenzó a fallar, el rostro se le cubrió de úlceras, y después todo su cuerpo.
İştahını kaybetmiş fazla uyuyamaz hale gelmiş, elleri titremeye başlamış hafızası gidip gelmeye önce yüzünde, sonra da bütün vücudunda çıbanlar çıkmaya başlamıştı.
The Last Templar EPISODIO 1
Çeviri : HaDeS88 İyi Seyirler.
En 1118, los Caballeros Templarios fueron a Jerusalén a proteger a los peregrinos. que fueron a Tierra Santa luego de que fuese retomada por los cruzados.
1118 yılında, Templar Şövalyeleri, kutsal topraklar haçlılar tarafından geri alındıktan sonra, ziyaretçileri ve hacıları korumak için Kudüs'e gittiler.
Si lo hubiera, seguramente estaría en código porque los Templarios eran maestros en el encriptado.
Eğer bir harita varsa bile muhtemelen şifrelidir çünkü Templar'lar bir şeyi şifrelemekte çok iyiydiler.
¿ Y si ese decodificador era Templario?
Ve ya o şifre çözücü Templar çözücüsüyse?
Esos tipos iban tras nada más ni nada menos que el tesoro de los Caballeros Templarios.
Öyle mi? O adamlar, Templar Şövalyelerinin hazinesinin peşindeler.
Robaron el decodificador para decodificar el mapa del tesoro de los Templarios,
Şifre çözücüyü, Templar hazinesinin haritasının şifresini çözmek için çaldılar.
Necesito a un experto en los Templarios.
Bir Templar uzmanına ihtiyacım var.
Pues no publicita exactamente su reciente amor por los Templarios.
Aslında Templar'ların, onun son aşkı olduğunu ilan etmedi.
No le digas a nadie lo que te conté sobre los Templarios.
Dinle, Templar'lar ile ilgili anlattıklarımı kimseye söyleme.
Los Templarios, los dos últimos. Deme sus nombres. No los tengo.
Templar'lar, diğer ikisinin isimlerini söyle bana.
Los Caballeros Templarios fueron guardianes de la Iglesia.
Templar şövalyeleri kilisenin koruyucularıydılar.
Bueno, quizá, no sé, un derrumbe en el Túnel Holland... u otro templario muerto, o una combinación de los dos.
Yani, bilmiyorum. Hollanda tünelindeki eski bir mağarada ya da başka bir Templar ölmezse ya da belki de ikisi birden.
¿ Podría tener alguna relación con los Caballeros Templarios?
Templar şövalyeleriyle bir ilgisi olabilir mi?
- ¿ Una leyenda?
Efsane, son Templar'ın oraya bir şey sakladığını söylüyordu. Efsane mi? Evet.
¿ Un mapa al Tesoro de los Templarios?
Templar hazinesinin bir haritası mı?
Otoño de 1290, el poder de los Templarios se debilita.
1290'larda, Templar'ların gücü tükeniyor.
La Iglesia Católica ha estado capturando a los Templarios, torturándolos y acusándolos de herejía.
Katolik Klise'si Templar'ları tutukladı. İşkence etti ve günah işlemek ile suçladı.
William de Beaujeu, el Gran Maestro de los Templarios... hace llamar a dos de sus fieles caballeros, Martin y Aimard.
William Beaujeau, Templar'ların, büyük efendileri iki sadık şövalyesine haber gönderdi, Martin and Aimard.
Los Caballeros Templarios se preparan a morir superados por los guerreros musulmanes.
Müslüman savaşçılar tarafından kuşatılan Templar şövalyeleri ölmeye hazırdı.
Fue cuando, William de Beaujeu, el Gran Maestro de los Templarios... les ordena a sus caballeros, Martin y Aimard, escapar y abandonar la batalla final.
Sonra... Templar'ların büyük lideri William Beaujeau şövalyeleri, Martin ve Aimard'a kaçmalarını emretti. Son savaşı terk etmelerini emretti!
El barco llevaba tan bien el llamado Tesoro Templario... riquezas tomadas de Tierra Santa.
Gemi aynı zamanda Templar hazinesini taşıyordu.
Los Templarios lograron escapar con su valioso documento. El lema de los Templarios.
Templar'lar değerli belge ile kaçmayı başarmışlardı.
Escuché que tú sabías algo sobre los Templarios, eso es todo.
Templar'lar hakkında bir şeyler bildiğini duydum. Hepsi bu.
La llave que abre el Tesoro de los Templarios.
Templar'ların sırrını çözecek anahtar.
Los templarios eran extraordinarios artesanos.
Templar'lar gerçekten mükemmel sanatçıydılar.
"¿ Y por qué necesita un descodificador Templario, Profesor Vance?"
"Neden Templar Şifre çözücüsünü neden istiyorsunuz, Professor Vance?"
"Bueno, Su Santidad, " pretendo descifrar un pergamino Templario que le dejará atónito ".
"Şey, Majesteleri, aklınızı başından alacak Templar belgesini çözmek istiyorum da."
¿ Cuál era?
Templar sloganı, neydi o?