Translate.vc / español → turco / Toga
Toga traducir turco
337 traducción paralela
No es más que una toga.
Sadece bir cüppe, değil mi?
La justicia ha llegado a Inglaterra sin peluca ni toga.
İngiltere'ye adalet geliyor! Peruksuz ve cüppesiz!
Si tuviéramos que admitir que la Sra. Girard tiene razón, querido juez,... deberíamos quitarnos, usted su toga y yo mi bata, para seguirla.
Bunun kararını belki de Bay Gerard'a bırakmalıyız, sayın yargıç... Onu anlamak için üzerimizdeki rütbeleri çıkarıp, öyle takip etmeliyiz.
¡ Dame mi toga, pues voy a ir!
Getir pelerinimi, çünkü gidiyorum.
Buenas almas, ¿ lloráis sólo por ver herida la toga de César?
Duygulu yürekler, sizleri ağlatan yaralı pelerinini görmek mi oldu yalnız?
- Pero son ciertas. Deja a ésos que se inclinan ante tu toga y trono persas y acepta el hecho de que has renegado de tu padre y te haces pasar por hijo de Dios.
Giydiğin Pers cübbesinin ve tahtının önünde baş eğenleri bırak babanı inkar ettiğini kabul et tanrının oğlu olduğundan da vazgeç!
¿ Has visto mi toga blanca?
Beyaz giysimi görüyor musun?
Todos los soldados van al cielo y les dan una toga blanca.
Her asker cennete gidip beyaz elbise giyer.
Dame la toga.
Resmi elbisemi ver.
Varinia, mi toga roja con bellotas.
Varinia, meşe palamudu desenli kırmızı togamı getir.
Estabas sentada en la cama, con una toga o bata blanca.
Beyaz bir rop veya gecelikle yatağın üzerinde oturuyordun.
¿ Llevaba Ernst Janning la esvástica en su toga?
Ernst Janning elbisesine gamalı haç takmış mıydı?
Nuestros amigos creen que deberían darle la toga de seda.
Arkadaşlar ipek kumaş almanız gerektiğini düşünüyor.
- A Farr le ponen la toga de seda.
- Farr'ın ipek aldığını duydum.
Por alguna razón, no te imagino con toga y un cuello duro, defendiendo a un puñado de ladrones.
Nedendir bilmem ama, seni frak ve kolalı yakalar içinde bir grup hırsızı müdafaa ederken, düşünemiyorum.
Coro, quitaros la toga.
Koro, çıkarın pelerinlerinizi.
Su abogado ha cambiado su toga por un uniforme de policía.
- Avukatınız cüppesiyle bir polisin üniformasını değiştirdi.
... y el Profeta se quitó la toga.
... ve Peygamber cüppesini çıkardı.
A mi asistente le encantará la cena de Shabat... y el Profeta se quito la toga.
Yardımcım cumartesi yemeğine bayılacak. ... ve Peygamber cüppesini çıkardı.
A eso le llama justicia mientras haya nueve hombres con una sucia cuerda al cuello o un juez con su flamante toga frente a la bandera de los EE.
Buna nasıl baktığın umrumda değil... dokuz adamın platformun dışında o pis ilmiklerle dudup durmadığı ya da yargıcın cüppesiyle Amerikan bayrağı önünde olup olmaması farketmiyor ;
Vamos, chica, toga algo alegre.
Hadi, kızım. Neşeli bir şeyler çal.
EI día de la Toga Viril se puso una estola de mujer.
Virile Toga gününde kadınların kıyafetlerini giydi.
Como aquella vez que me puse la toga desgarrada.
- Eminim öyledir. Sulh mahkemesine çizgili elbiseyle çıktığım zaman gibi.
Déjame vestir ya la toga viril.
Bırak, erkeklik elbisemi giyeyim.
- ¡ Vete! - Llevo puesta la toga viril.
Erkek elbisemi giydim.
Y vistieron al niño con la toga viril.
Oğlana yetişkin erkek elbisesi giydirdiler.
Una fiesta de togas.
Toga partisi.
No podemos permitirnos una fiesta así.
Toga partisi verecek halimiz yok.
- ¿ Os apetece una fiesta de togas?
- Sizler toga partisine var mısınız?
- ¡ Toga!
- Toga!
Es una fiesta de togas.
Yalnızca toga partisi.
Chicas, bienvenidas a la fiesta de las togas de Delta.
Kızlar, Delta'nın toga partisine hoşgeldiniz. İçeri gelin.
Con mi brillante toga de cabello bíblico
Uzun sarı saçlarım Kutsal bedenimi sarsın
A mí me interesa todo lo que hay en Roma... hasta el más mínimo detalle.
Roma'yla ilgili her şey ilgilendiriyor beni, hatta Toga topraklarına kadar her şey.
Pagan 50 mil, y ya pueden vestir la toga.
$ 50000 basar, cüppenin içine girersin!
Padre misericordioso, estoy envuelta en una toga de luz, vestida con tu gloria,
Sağol Allahım, Senin aydınlığında örtünüyorum, Senin yüceliğinde giyiniyorum,
Nos quitan la toga a los viejos.
Bizi yollayacaklar.
Quiere saber cuántos metros hacen falta para hacer una toga.
Bir elbise yapmak için kaç metre kumaş gerektiğini bilmek istiyorsunuz.
Aquí están tu toga y tu birrete.
İşte kendi cüppen. Hepsi de tertemiz.
Es conservadora, pero progresista. Te va a encantar. Cada año tienen un festival griego y la chicas en toga...
Biraz tutucu ama aynı zamanda çok ileri görüşlü.
Sé de uno que se la menea bajo la toga. Nadie le ha examinado.
Cübbesinin altından mastürbasyon yapan bir yargıç biliyorum.
Sí. Tu toga azul luce mucho mejor que el de todas las otras chicas.
Evet, mavi cüppen diğer kızlara göre sana daha çok yakışmış.
Hay una toga romana.
Roma elbiseleri.
Si debajo de la toga está desnuda.
O elbisenin altında çıplak olup olmadığını.
Me alegro de ver a una mujer con toga que no lleve pantuflas y una bolsa de Doritos en el regazo.
İzlinizle söylemek isterim. üzerinde cüppe olup da ayağında tüylü terlikler ve kucağında bir paket mısır cipsi olmayan bir kadın görebilmek büyük bir zevk.
Qué sé yo. Hablamos de juicios. Hablamos de los jueces que esconden pistolas bajo la toga.
Mahkemelerden, hangi yargıcın cübbesinin altında silah taşıdığından... hangisinin bunadığından söz ediyoruz.
Fiesta en toga, bebé!
Toga partisi!
A mi pesar, el deseo arde en mi corazón... y rasgo mi toga budista. "
Karşı koymama rağmen, arzu kalbimde yanar ve Budist cüppemi yırtarım. "
Mi toga floreada, robada.
Çiçekli kaftanım çalındı.
... Aplastarle el cráneo... Tengo una toga blanca como un ángel.
Melekler gibi bembeyaz giyiniyorum.
¡ Toga!
Toga!