Translate.vc / español → turco / Trap
Trap traducir turco
87 traducción paralela
¡ Tiro al plato! - ¿ Qué?
Trap atışları!
Adivinaba que me atraía a una trampa y que hubiera hecho mejor en no seguirle.
Beni bir tuzağa götüreceğini ve onu into a trap... izlememem gerektiğini hissediyordum.
¿ Quieres que cierre la boca?
Tuzakları ( trap ) kapatmamı mı istiyosunuz?
¿ Has visto "Juego de gemelas"?
Hey, hiç The Parent Trap'ı izledin mi?
- Esta puerta trampa.
- This trap door.
¡ Debe de haber un modo más fácil de tender una trampa!
There must be an easier way to set a trap!
COMO UN SILVIDO EN EL VIENTO ( The Trap ) Traducida y Subtitulada por Mario Guillermo Macri
THE TRAP-TUZAK AltyazıÇeviri :
Trap, hay una partida que viene aquí.
Tarp, birileri geliyor.
¡ Despierta, Trap!
Uyan Tarp.
¿ Puedes decirme cuál es Trap?
Hangisinin Tarp olduğunu görebiliyor musun?
Trap, soy yo, el viejo Bill.
Tarp, benim, yaşlı Bill Hoop.
No me importa, siempre y cuando busquemos a Trap en un burdel.
Tarp'ı genelevde aradığımız sürece umurumda değil.
Voy a darles a Trap.
Tarp'ı onlara vereceğim.
Es él. Ése es Trap.
Bu o, Tarp.
Sus amigos lo llamaron la "Trampa del Lobo".
Arkadaşları bu makineye "Kurt Kapanı" ( Wolf Trap ) ismini vermişlerdi.
"¿ Trap, porqué no pintas?"
"Trap, neden ayakta değilsin?"
- "Trap, ¿ qué haces?" - "Quiero hacer mi propia pieza"
"Trap, Napıyorsun? Kendi taslağımı yapıyorum."
Una trampa muy fácil en donde caer.
Very easy trap to fall into. Kolay bir düşülecek bir tuzak.
: E V I L D E A D T R A P : : ( LA TRAMPA DE LOS MUERTOS ) :
EVIL DEAD TRAP ( Shiryo No Wana )
Trap.
- Trap.
El merengue en el Tender Trap,'72.
Genç Tuzak'72 den El merengue.
Eso ha sido mi sueño desde que era un niño y vi The Parent Trap.
Çocukken "Temel Tuzağı" seyrettiğimden beri, bu şeyin hayaliyle yaşıyorum. Al işte!
Repartámosnoslos. Como en Tú a Londres y yo a California.
Diyorum ki, ikiye ayıralım, Parent Trap'de olduğu gibi.
¿ Quieres sufrir?
Isıtrap mı istiyorsun?
Yo fui a un monasterio trapista hace un par de años.
Birkaç yıl önce Trap keşişlerinin manastırına gitmiştim.
- ¿ Trapista? - Sí, son católicos.
Trap keşişleri mi?
"Trap-Jaw" ahora es senador estatal de Dakota del Sur.
Adalet-avlayıcı şimdi güney Dakota'da devlet senatörü.
Nuestra trampa para nuestros padres no hizo más que empeorar las cosas.
Parent Trap tersi numaramız her şeyi mahvetti.
Está "Juego de gemelas". Está "Holiday in the Sun", está "Los gemelos golpean dos veces" con DeVito y Schwarzenegger.
The Parent Trap, Holiday in the Sun, DeVito ve Schwarzenegger'ın oynadığı Twins filmleri var.
Salí del trabajo a las 8.11 y me fui al Fox-Trap.
Sekizi on bir geçe işten çıktım ve Fox-trap'a gittim.
¿ Fox-Trap?
Foxtrap?
Lo haremos. Greyhound 40 a Trap 1.
Tazı 40'tan Tuzak 1'e.
Trap 1, recibido.
Tamam. Burası Tuzak 1, anlaşıldı.
Esta es la parte de fontanería.
P-trap denilen şey.
Estos, estos símbolos no eran para sifones, son... micrófonos...
Bunlar P-trap simgeleri değil. Bunlar... Mikrofon.
Y volvió nuestro amigo Trap.
Dostumuz Trap dönmüş.
¿ Cómo se llamaba? Trap.
- Adı neydi?
- ¿ Éste es Trap? - Sí, ése es el maldito.
Trap bu mu?
Lo último que necesitan ver es una versión de "Juego de Gemelos".
Son görmek isteyecekleri "The Parent Trap" ın başka bir versiyonu.
- The Eternity Trap ( Part 1 )
Çeviri :
Trap, ¿ sabes qué le pasó a esos soldados?
Trap, şu askerlere ne olduğunu biliyor musun?
MASTER TRAP EXTERMINADORES
MASTER TRAP Böcek ilaçlama
Señor, la compañia llamada Master Trap Exterminadores, tenemos una dirección.
Efendim, Böcek ilaçlama şirketinin adresini bulduk.
Él es Trap Jaw, él es Optimus Prime, Destro y éste es un osito cariñoso.
Bu Trapjaw. Bu Optimus Prime. Bu Destro.
Trap Jaw trata de ganar el permiso de construir una estructura prohibida próxima a la propiedad de Optimus Prime.
Trapjaw, bi değişiklik olsun diye binasını Optimus Prime'ın arsasının 3 metre içine izinsiz olarak genişletmeye çalışıyor.
En primer lugar, ¿ por qué Tanaka just lead him into the trap?
Öncelikle, Tanaka onu neden hemen tuzağa sürmedi? Depoya girmesine gerek yoktu.
¡ Trap! ¡ Trap!
Trap!
Ponme una mano encima otra vez y te la corto.
Hey, hey, Trap! Bana bir daha dokunursan, ellerini kaybedersin.
¡ Así se hace, Trap!
Yürü be, Trap!
- Sabía que los había dejado ver muchas veces The Parent Trap.
-... izletmemeliydim.
Trap era mi amigo.
Trap dostumdu.