Translate.vc / español → turco / Trees
Trees traducir turco
88 traducción paralela
No solo me tiras tu basura, sino que también me cortas los árboles!
Sadece çöpünü bahçeme atmakla kalmıyorsun, you cut my trees now!
Trees, por Joyce Kilmer, del planeta Tierra.
Dünyalı Joyce Kilmer'in Trees şiiri.
Y las aves y los árboles, y los árboles de cigarrillos...
And the birds and the bees and the cigarette trees "Ve kuşlar ve böcekler ve sigara ağaçları"
Los árboles de los granjeros son todos de frutas y los establos están llenos de heno...
The farmers'trees are full of fruits "Çiftçilerin ağaçları meyve dolu" And the barns are full of hay... "Ve ahırlar da saman"
Pastillas, ácido, hierba... crack, coca.
* Ludes, * trees, * grass, * stars, * crank.
¡ We belong together like monkeys in the trees!
# Birbirimize aidiz, ağaçtaki maymunlar gibi #
- En el bar.
- Trees'te.
The place fairly reeked of high-grade Formica and plastic palm trees.
Mekanda, yüksek kalitede formika ve plastik palmiye ağacı kokusu vardı.
Le pedí que frenara la tala de nuestros árboles.
I asked him to stop cutting down our trees.
Jaa... Jaque?
Season 5, Episode 7 Christmas Trees
Mi cabello Dejaré que flote en la brisa y se quede entre las ramas
My hair l`ll let it fly in the breeze and get caught in the trees
Está el Barón de los árboles, un gran libro.
Harika bir kitap olan Baron in the Trees var. *
Y en Navidad, cuando cuelgan todas las luces en los árboles...
And at Christmas, when they string all the lights through the trees... Evet.
Después de Moon of the Popping Trees.
Patlayan Ağaçlar Ayı'ndan sonra.
Árboles de Joyce Kilmer.
Joyce Kilmer'in Trees şiiri.
Anteriormente en "Men In Trees"...
"Men In Trees"'in önceki bölümlerinden...
# And the trees... # # in the woodland # Sabe algo, Miss Marple? Sospecho que tanto Ud. como yo, compartimos una pasión secreta.
Biliyor musunuz Bayan Marple, sanırım ortak ve gizli bir tutkumuz var.
Digan "trees."
"Ağaç" deyin.
Anteriormente en "Men in Trees"...
"Men In Trees"'in önceki bölümlerinden...
Ghost Trees, ningún sitio en los que deberia haber estado.
Mavericks'de, Ghost Trees veya Todos'da değilmiş.
Desde Chula Vista hasta la maldita... y aborrecible Árboles del Misterio,
Chula Vista *'dan lanet olası allahın belası... Trees of Mystery *'ye kadar.
# Gone and all the trees are dying
# Gittiğinde tüm ağaçlar ölüyor
# Hay demonios en los árboles.
# There's demons in the trees
L.A.s a breeze with the palm trees swayin
- LA'de meltem eser - LA'de meltem eser - salınırken palmiye ağaçları - salınırken palmiye ağaçları
Como Trees, Black Circle, Far Front.
Trees, Black Circle, Far Front gibi.
- Where the trees go ping.
- Ağaçlar oynar ping pong.
Trees go Ping!
Ağaçlar oynar ping pong!
soy la hija de Mien Negro y medio hermana de trees.
Ben Kara Mien'in kızı, Trees'in üvey kardeşiyim.
Y ¿ qué pasa con trees?
- Peki Trees'den naber?
¿ Dónde está trees de todos modos?
Herneyse Trees nerede?
Y a Trees no le importa.
Trees'in umursadığı yok.
estoy aquí por trees.
- Buraya Trees'i almaya geldim.
¿ Dónde está trees?
Trees nerede?
Trees ha tenido un accidente.
Trees bir kaza geçirdi.
Lo que pasó con Trees fue un accidente.
Trees'le ilgili olan şey bir kazaydı.
¿ De qué sirve Trees?
- Trees'ne olacak?
- trees va a estar bien.
- Trees iyileşecek.
No me voy antes de que yo sepa que Trees que está muy bien.
Trees'in iyi olduğunu görmeden şurdan şuraya gitmiyorum.
- trees Biemans.
- Trees Biemans.
he hecho todo lo posible para encontrar a trees.
- Trees'i bulmak için elimden geleni yaptım.
¿ Sabe usted lo que le hicieron a Trees?
Trees'ne yaptıklarını biliyor musun?
eso no va a traer de nuevo Treees.
Bu Trees'i geri getrimez.
Para Trees.
Trees için.
- Usted mató a trees.
- Trees'i öldürdün.
Has matado a Ties y usted está pagando con Trees.
Sen Ties'ı öldürdün bedelini Trees ile ödüyorsun.
trees no fué, pero ud. sí.
Trees değildi, ama sen kesinlikle öylesin.
Pero la cosa con trees...
Ama Trees olayı...
Está bien. ¿ Qué opinas de Neon Trees?
Tamam. Neon Trees hakkında ne düşünüyorsun?
¿ Paraste en el bar anoche?
Dün gece Trees'te miydin?
- Uno, dos, ¡ trees!
- Bir, iki, üç.
L.A.'s a breeze when the palm trees swayin ohh its alright
- Seni yepyeni bir ışıkta görüyorum - LA'de meltem eser - LA'de meltem eser