Translate.vc / español → turco / Trás
Trás traducir turco
28,529 traducción paralela
Desde entonces ha habido problema tras problema.
O zamandan beri sürekli sorun çıkıyor.
No, yo soy más de... "una relación disfuncional tras otra".
Hayır, ben daha çok "art arda işe yaramayan ilişkiler" tarzı biriyim.
Sabes, muchos de los llamados amigos de mi papá siempre estaban tras de algo. Su dinero, su fama. Menos tú.
Fakat dün gece yanımda değildi.
Si sabe quién fue tras Alan, debe decírnoslo.
Alan'ın peşinden gelenlerin kim olduğunu biliyorsanız bize söylemeniz gerekli.
Porque el esbirro de LokSat sabe que vamos tras él y podrían asesinarnos...
Ve şu kapıdan her an kiralık katiller içeri girebileceği için mi dersin?
Son declaraciones de colegas de Geneva diciendo que miente porque terminaste con ella tras una larga aventura.
Genava'nın yalan söylediğine seninle ilişkisi olduğuna ve senin ondan ayrıldığına dair iş arkadaşlarının yeminli ifadeleri.
Y contigo en libertad condicional, podrías pasar décadas tras las rejas.
Şartlı tahliye olduğundan, onlarca yıl parmaklıklar ardında kalabilirsin.
Delito tras delito.
Suç matruşkası gibiydi.
Mary Drake, ella he estado tras nosotras.
En başından beri peşimizde olan kişi, Mary Drake.
Porque tendremos que decirles que Mary y Elliott están tras de Alison porque ella mató a Charlotte.
Çünkü, gidersek Mary ve Elliott'ın Charlotte'ı öldürdüğü için Alison'ın peşinde olduklarını söylemek zorundayız.
Debe saber que estamos tras de él.
Onun peşinde olduğumuzu biliyor olmalı.
Si realmente estaba trabajando con Rollins no podemos arriesgarnos que Jenna descubra que estamos tras ella.
Eğer gerçekten Rollins ile çalışıyorsa onu takip ettiğimizi öğrenmesini göze alamayız.
Jenna apareció en mi casa preguntando por Elliot y ahora creo que sabe que estamos tras ella.
Jenna eve gelip Elliot'u sordu ve sanırım artık onun peşinde olduğumuzu biliyor.
¿ Cuándo van a darse cuenta de que Noel Kahn es el que va tras nosotras?
Aradığımız kişinin Noel Kahn olduğunu ne zaman anlayacaklar!
Yo... quiero decir... Tras momento de Bender! Está bien.
Yani Bay Bender'ın konuşması bitine kadar!
¿ Nunca lo volviste a ver tras eso?
Onu bir daha gördün mü?
Y los llevarán tras las líneas enemigas en Francia, para tomar una misión de sabotaje que puede cambiar el curso de la guerra.
Savaşın gidişatını degiştirebilecek bu sabotaj görevi için onları Fransadaki düşman hattının arkasına götüreceksiniz.
No podemos ir tras Church sin saber cuál es objetivo.
Church'ün peşinden onun neyi amaçladığını bilmeden gidemeyiz.
Y pasó meses en esta misma Tierra viendo a Barry Allen derrotar a meta tras meta... Y a Zoom.
Aylarca Barry'nin bir sürü Meta'yı ve Zoom'u alt edişini izledi sonra bir anda pat!
Te has afeitado.
Vay, traş olmuşsun.
Tras lo cual, nos trasladaremos hasta el cementerio de la familia, y mandaremos los cadáveres de Jamal Al Fayeed y Rami Said de vuelta con Dios.
Bundan sonra, aile mezarlığına gideceğiz ve Jamal Al Fayeed ile Rami Said'in naaşlarını Allah'ın huzuruna göndereceğiz.
Una belleza tras otra
Hepsi birbirinden güzel.
Chad Carpenter solía molestarme tras el entrenamiento cada día, pero era un idiota. No un vampiro.
Chad Carpenter her antreman sonrası beni delirtiyor ama sadece bir aptaldı o vampir değil.
- Fue tras Bonaparte.
- Bonaparte'ın peşinden gitti.
Uh, Hope Springs, Idaho. Un tío llamado Wes Cooper... se ha suicidado tras matar a un compañero de trabajo.
Hope Springs, Idaho'da Wes Cooper çalışma arkadaşını öldürdükten sonra intihar etti.
Y, obviamente, no tenía ni idea de que él era el siguiente tras Kevin.
Kevin'den sonra kimin geleceğini bilmiyordu.
Y mira, tras eso... compra un apartamento en Cancún.
Ondan sonra Cancun'da bir barakaya taşın.
También voy tras tus casos.
Senin davalarınında peşine düştüm.
Si miran el archivo C-11, hay fotografías sacadas tras uno de los ataques del señor Crowley que prueban el maltrato.
C-11 dosyasına bakarsanız, Bay Crowley'nin atakları sonrası fotoğraflar mevcut. Şiddete kanıt olarak o fotoğraflar alınabilir.
El joven abogado ha llegado a casa tras ganar su primer caso.
- İlk davasını kazanan genç avukat evinde.
Doy golpe tras golpe con ganchos legales, contra interrogatorios... y no tienes que preocuparte por nada.
hemen şova başlarım, kanunlardan falan bahsedip olaya hakim olurum, özetle endişe etmene gerek yok.
Necesitaba saber que ella no iba a ir tras de mí.
Peşimden gelmeyeceğinden emin olmam gerekirdi.
Cuando pueda desbloquear los fondos, tras la segunda vuelta.
İkinci turdan sonra, fonlar serbest bırakılınca.
Renunciaré tras las elecciones municipales.
Duyamadım. Yerel seçimlerden sonra ayrılırım.
Nos vemos tras las elecciones.
Seçimden sonra görüşürüz.
Hablaremos de eso tras las elecciones.
Seçimlerden sonra konuşuruz.
Tras las amenazas de esta tarde de Cray Fielder, el departamento del Comando de Respuesta Crítica ha sido movilizado.
Cray Fielder'ın tehditlerinin ardından bugün öğleden sonra emniyet müdürlüğünün hayati müdahale gücü harekete geçmiş.
Has estado trabajando con un socio, pero la policía está tras él, así que no podrá poner más bombas.
Bir ortakla çalışıyorsun ama polis onu yakalamak üzere. Bir daha bomba koyamayacak.
Ustedes van tras Krieger.
Krieger'ın peşindesiniz.
La chica animal y yo vamos tras Krieger.
- Hayvan Kız'la ben Krieger'ı takip ediyoruz.
No, tengo que ir tras él.
Hayır, peşinden gitmeliyim.
¿ Por qué no simplemente se van tras las faldas de su gran y malvado jefe y le dan las noticias?
Gidip kötü patronunuza haber verin.
Voy tras Capone.
Ben Capone'un peşinden gidiyorum.
Y pasó meses en esta Tierra viendo a Barry Allen derrotar meta-humano, tras meta-humano, tras meta-humano... y a Zoom. ¡ Y de golpe...!
Aylarca Barry'nin bir sürü Meta'yı ve Zoom'u alt edişini izledi sonra bir anda pat!
¿ Así que Scudder va tras los miembros de la vieja pandilla de Snart para rastrearlo?
Yani Scudder, Snart'ı bulmak için eski ekibindeki herkesin peşine mi düşüyor?
Voy tras este. Él...
Durun, ben bulacağım.
Bueno, Scudder está muy empeñado en encontrar a Snart e irá tras de quien sea que haya trabajado con él en el pasado.
Scudder, Snart'ı bulmayı kafaya takmış. Eskiden onunla çalışan herkesin peşine düşüyor.
Estoy cansado de trabajar día tras día, noche tras noche, solo para que todo mi trabajo sea en beneficio de tu madre.
Her gün, her gece annenin yararına çalışmaktan bıktım artık.
De acuerdo. Debemos ir tras él.
- Tamam, yanına gitmeliyiz.
No podemos ir tras Church sin saber cuál es objetivo.
Planının ne olduğunu bilmeden Church'ün peşinden gidemeyiz.
Nadie puede avanzar en su vida cuando se oculta tras una máscara.
Bir maskenin ardına saklanan kimse hayatını yaşayamaz.