Translate.vc / español → turco / Tucson
Tucson traducir turco
511 traducción paralela
TUCSON EL CENTRO SOLEADO DE EE.UU.
TUCSON AMERİKA'NIN GÜNEŞ MERKEZİ
Morg me acompañará a Tucson.
Tucson'a Morg da bakabilir.
Tucson o más allá de la frontera.
Tucson, sınırın öte yanı...
- Hacia Tucson.
- Tucson'a doğru.
Trabajaré en la diligencia a Tucson o como minero en Campo de Oro.
Tuscon'a posta arabası şoförü olurum, ya da Gold Field'de iş bulurum.
¿ No están comprando oro en Tucson o en otros sitios?
Tucson'da ya da başka yerlerde altın satın almıyorlar mı?
Desde que me licencié del ejército estaba ocupado buscando oro y me dijeron que el nuevo coronel de Tucson quería verme.
Ordudan ayrıldığımdan beri altın cevheri arıyordum. Bir gün, Tuscon'daki albayın beni görmek istediğini duydum.
Los días pasaron tranquilos y uno de ellos salió una caravana desde Messilla Park a Tucson.
Günler sessiz sedasız geçiyordu. O sessiz günlerden birinde Messilla Park'tan Tucson'a doğru bir konvoy yola çıktı.
¿ Quizá Tucson?
Tucson da mı?
Los buscaré a Tucson.
Tucson'dan alırım..
Ve a Tucson.
Tucson'a git.
Volví a Tucson y estudié al General Howard.
Tucson'a döndüm ve General Howard'ı sorguladım.
Días después salió de Tucson la primera diligencia en cinco años.
İki gün sonra 5 yıldır ilk kez bir yolcu arabası Tucson'dan yola çıktı.
Cuéntalo cuando vayas a Tucson.
Tucson'da bundan bahsetmeyi unutmayın.
Bien protegeremos a los blancos que salgan de Tucson y Fort Bowie.
Güzel. Tucson ve Bowie Kalesinden çıkan tüm beyazları koruyacağız.
- La envió a Tucson a ser reparada.
- Tamir için Tuscon'a yolladı.
Se fue a Tucson, al fuerte Yuma- - inventa algo.
Tuscon'a kaleye gittiğini söyle. Anlat bir hikâye.
- En Tucson.
- Tucson'a gitti.
- ¿ Tucson?
- Tucson mu?
¿ Tucson, Arizona?
Tombstone, Arizona?
Yo nací en el autobús en un pueblo entre Tucson y Los Ángeles.
Tucson ve Los Angeles arasında sefer yapan bir Greyhound marka otobüste doğmuşum.
¿ Por qué no coge mañana la diligencia a Tucson?
Neden yarın Tucson'a giden arabaya binmiyorsunuz?
Cree que deberíamos visitar Tucson.
Tucson'a gitmemiz gerektiğini düşünüyor.
¿ De Tucson?
Tucson?
O vienes conmigo a la oficina de justicia de Tucson o la coges y la usas.
Ya benimle Tucson'a jandarmanın ofisine gelirsin ya da silahı kullanırsın.
Sheriff, soy William Normand, ex-coronel del ejército de la Unión.
Sheriff. Ben Birlik Ordusundan Albay William Normand.Tucson'dan geliyoruz.
- Oye, ¿ y ese tipo en Tucson?
Bu adam Tucson'da ne yapar?
¿ Es el tipo de Tucson?
O Tucson'dan gelen adam mı?
- Ha llevado un preso a Tucson.
- Tucson'a bir mahkum goetuerdue.
Me dijo que no falta mucho para subir a uno de esos trenes y llegar a Tucson sin parar en el camino ni una vez, ¿ lo imaginas?
Trenler çok hızlıymış. İçlerinden birine binince, koca yolda hiç durmadan ta Tucson'a kadar gidebilecekmişin.
Ahora a quién represento, ¿ además de ti? - El mejor trabajo que he conseguido... está en "La Rosa Negra" en Tucson, Arizona. .
Senden başka kimin menajerliğini yaptım peki?
Tu hermana llamó para decirte que se va a Tucson y que estará fuera todo el fin de semana.
Kızkardeşin Tucson'a gideceğini ve tüm haftasonu kalacağını söylemek için aradı...
Yo estaba en Tucson y no he oído nada de ella desde entonces.
Ben Tucson'daydım ve o zamandan beri ondan haber almadım.
Ahora estoy fuera de un comedor cerca de Tucson.
Şu anda Tuscon'da bir restoranın oradayım.
Quiere llevarlo a Tucson.
Eşi onu Tucson'a götürmek istiyor.
El cuerpo de su marido debe ir a Tucson pronto.
Kocanın cesedi hemen Tucson'a gitmeliydi.
Viuda del difunto alcalde Randall va a Tucson, Arizona.
Belediye Başkanı Randall'ın dul eşi Tucson'a gidiyor, Arizona.
Quiero que tú y algunos chicos las Ilevéis a Tucson.
Çocuklarla birlikte onlarι Tucson'a götürmeni istiyorum.
Acaba de venir de Tucson.
Daha yeni Tucson'dan döndü.
¿ Os acordáis de Tucson?
Tucson'u hatırla?
Murió en un burdel de Tucson, entre los brazos de una chica irlandesa.
Tucson'da bir genelevde ölmüş. İrlandalı bir kadının kollarında.
Lo siento, pero en Tucson nadie ha oído hablar nunca de ese tal, ¿ cómo se Ilama?
Çok üzgünüm ama Tuscon'da öyle bir yazarı tanıyan yok. - Adı ne idi? - Byron..
Sí, la bella Irlanda con sus pelirrojas. Llegaron ayer de Tucson.
İrlandalı kızıl saçlılarla beraber dün Tuscon'dan gelmiş.
¿ Después del show de Tucson?
Tuscon gösterisinden hemen sonra.
Si lo mete en ese agujero de Tucson, saldrá hecho una bestia.
Onu lanet olası bir deliğe tıktın. Ona vahşi bir hayvan gibi davrandın.
Es amigo del gobernador. Pero es peor que cualquier hombre que haya enviado a Tucson.
Valinin dostusunuz iki oğlumu hapis'e atmanız size yetmedi mi?
En la prisión de Tucson.
İki oğlu da hapiste yatıyor.
'Ahora para Tucson.'
Şimdi de Tucson'a.
- Nos dirigimos a Tucson. - ¿ Saben dónde están?
Nerede olduğunu biliyormusun?
Vamos a Tucson.
Tuscon'a gidiyorduk.
¿ Y en Tucson?
- Ya Tucson?