Translate.vc / español → turco / Tue
Tue traducir turco
47 traducción paralela
Te traeré tue cigarrillos y algunos cigarros para mi.
Sana ve kendime sigara alırım.
En Italia lo llamamos,'" Quasi nelle tue braccia.'"
İtalya'da adı, "Quasi Nelle Tue Braccia" dır.
Toby, solo pone tue brazo a mi alrededor... y piensa lo que quieras.
- Hayır, bu Holly. - Toby, hemen eve gelmen lazım.
¿ crees que tue una buena idea?
- Ama sence bu iyi bir fikir miydi?
Tomando todo en consideración, no tue un mal primer día.
Her şeye rağmen, genelde kötü bir ilk gün değildi.
El maldito Roland tue y vino del infierno con Christine.
"Kahrolası Roland, Christiney'le cehennem'e gidip geri döndü."
La única vez que yo interferí, tue cuando Rita se suicidó.
Sadece Rita öldüğü zaman müdahale ettim.
¿ Qué tue eso?
Neydi o?
¡ El fuego no tue un accidente!
Yangın kaza değildi!
Cuando el paisaje tue igual al de sus sueños... dijo : "Puedo morir".
Aynen hayalindeki gibi göründüğünde "Ölebilirim" demiş.
Dirá que no tue tu culpa.
Senin hatan olmadığını söyler.
¿ Cuándo tue la última vez que salió?
En son ne zaman dışarı çıktın?
Como el tipo de la historia... que fue a pelear la guerra de Troya con un ejército. Y tue el único que volvió vivo.
Tıpkı o hikayedeki gibi ordusuyla birlikte Truva savaşlarına giden... ve hayatta kalmayı başaran tek adam.
Así tue como vivió.
Orası yaşadığı yerdi.
Y cuando me casé, tue con ese actor.
Ben şu şeyle evliyken o "aktör" le.
- ¿ Dónde tue eso?
- Neredeydi o?
Mi primer largometraje tue esta película de presupuesto cero... sobre gente secuestrada en naves extraterrestres... y que reciben exámenes físicos contra su voluntad.
İlk gerçek rolüm. Uzay gemileri tarafından kaçırılıp istekleri dışında ilaçlar verilen... insanlar hakkında bir filmdi.
Eso tue todo.
Hepsi buydu.
El tribunal me la dio cuando... cuando Chantelle no tue apta como madre.
Mahkeme onu bana verdi. Çünkü Chantelle uygun bir anne değildi.
La última vez que te vi antes de que te tueras tue en una de éstas.
Seni, kuzeye gitmeden önce, son kez, böyle bir yerde görmüştüm. Öyle mi?
Tue eres quien estaba con el, no yo.
Yanında olan sendin, ben değil.
¡ Caray! ¿ Qué tue eso?
Tanrı aşkına!
Solo tue por acá.
- Solo bu taraftan gitti.
¿ Qué, querido? No tue culpa de Isabel que me escapé.
Isabel'in hatası değil, ben kaçtım.
Eso tue lo que dije.
Öyle dedim zaten.
No tue mi intención.
- Öyle demek istemedim.
- Esa no tue mi intención.
- İstediğim bu değildi.
- Pero tue lo que hiciste.
- Ama yaptığın bu oldu.
Y la próxima vez que suceda algo y sea algo importante ella recordará esto y recordará lo fácil que tue y el placer que le dio.
Gelecek sefer birşey olduğunda geriye bakıp kendini güçlü hissedecek.
- Cinque anni fa tre giorni prima delle tue nozze
- Beş yıl önce? - Evet. Senin ve nişanlının -
E che erano anche le tue nozze mia cara
- Nikahından üç gün önce hayatım.
Tu mi volti le spalle ti fumi le tue sigarette e giochi con tuo figlio col tuo cane
sigaranı yakıp Uzaklara gidip çocuğun ya da köpeğini alıp oynamak kadar.
Tue eres de los buenos, y yo de los malos.
Sen askersin, ben haydut.
- ¡ No, dimite tue!
- Hayır, sen istifa et.
Si yo soy la flor, ¿ tue eres la mierda, Nuran?
Ben bademsem o bokta sen n'oluyorsun Nuran?
Tue mujer era muy guapa.
Yengem de güzelmiş be Sadık.
Si tu la touches, je te tue!
Bir daha dokun da seni geberteyim!
Tue eres entonces el director Feng.
Müdür Feng'siniz, öyleyse.
Oh, Kat, olvidé decirte, que tue eres carabina en mi cena del Sábado noche.
Kat, neredeyse söylemeyi unutuyordum cumartesi akşamki partimde şaperonumsun.
Todo lo que tue que hacer fue leer la mente del chaf de sushi. Gracias,
Suşi ustasının aklını okumam yetti.
Tue eres el que tiene puesto una ropa interior larga y una capa.
Uzun altlık ve pelerin giymiş olan sensin, kendine bak.
- ¡ Aquí! Domini, creatura tue, qua tuo sanguine redemisti...
- Yardım et. - Al! Domini, creatura tue qua tuo sanguine redemisti...
La directiva tue anulada.
- Direktif geçersiz kılındı.
Estábamos de acuerdo y me eché atrás. ¡ No tue justo!
Hiç adil değildi.
Non conosco parole che possano esprimere quello che sento perciò tieni questa mia lettera nelle tue mani tienila e conservala
Hiç bir dilde bunu ifade edecek bir söz yok.
Túe eres la chica del ordenador.
Bilgisayarlardan anlayan sensin.