Translate.vc / español → turco / Túg
Túg traducir turco
181 traducción paralela
¿ Túg y yog en Habana?
Havana? "sen, ben" Havana?
Nog, Toto. Túg en La Habana.
Hayır Toto. "Sen" Havana.
Llame a Tug Barnes a la oficina de los Alguaciles Federales y dígale que quiero que recoja al detective Ciello de inmediato y envíe seis agentes armados a Great Neck para proteger a su esposa e hijos.
Bana hemen Tug Barnes'ı bulun ve ona... Dedektif Ciello'nun derhal koruma altına alınmasını istediğimi söyleyin. Ve Great Neck'e, karısını ve çocuklarını koruması için 6 silahlı ajan gönderin.
¿ Tug?
Tug?
Aquí está Tug.
Bu da, Tug.
Tug y Ned, este es mi primo Nick.
Tug ve Ned. Bu da kuzenim Nick.
- Estos son Tug Barnes y Chippy.
- Bu, Tug Barnes. Ve Chippy.
¡ Tug, cuidado!
Tug, dikkat et!
Tutora Nover, Me gustaría ver a Jason, Metron, Rabbit, Terra and Tug en los cuadrantes inmediatamente.
Öğretici Nover Jason, Metron, Tavşan, Terra ve Tug'ı derhal köpek ininde görmek istiyorum.
Gracias, Tug.
Sağ ol Tug.
¡ Tug!
Tug!
- Tug!
- Tug!
Tug, vamos, aquí hay mas.
Tug, buraya gel, dahası var.
Tug.
Tug.
El General de Brigada Murray William Bourchler, condecorado como Caballero de la Orden de San Miguel y San Jorge y del servicio distinguido falleció en 1937, tras una magnífica carrera politica.
Tuğ-general Sör Murray William Bourchier, Aziz Michael ve Aziz George Madalyası ve Üstün Hizmet Madalyası sahibi başarılı bir siyasi yaşamından sonra 1937'de öldü.
No sé, Tug.
Bilmiyorum, Tug.
- ¡ Sal de ahí!
Tug. Oradan çık.
Es lo mismo que si Tug se hubiese escondido detrás de un rosal.
Tug bir çalının ardına saklanmış gibiydi yani.
Escucha, ya lo arreglé con Tug.
Ben bunu Tug'la konuşmuştum.
El es responsable de todo, incluyendo el asesinato de Tug.
Tug'dan beri tüm olanların sorumlusu o.
¡ Por Tug, vamos a nadar!
Bu Tug için. Soğuk bir dalış yapalım.
EI inmortal, pero vulnerable Cap Rooney a sólo 6 semanas de su microdisceptomía abrirâ eljuego contra los más duros de la liga.
Bu arada Tug, ölümsüz ama kırılgan Cap Rooney mikrodikestomi'den 6 hafta sonra ligin en iyi pres yapan takımına karşı oynayacak.
Aquí está el partido, Tug, si Miami los aguanta ahí...
Sonucu belirleyecek oyun.
EI alma de esta defensa, Tug.
Şu ana kadar savunmanın beyni ve kalbiydi.
¿ Te acuerdas del contraalmirante Norris?
Tuğ Amiral Norris'i hatırlar mısın?
Carlton Daniels alias "Tug" Daniels.
Carlton Daniels, namı diğer "Tug" Daniels,
Tug, matarás a Pancamo.
Tug, sen Pancamo'yu hallet.
¿ Me oíste, Tug?
Beni duydun mu Tug?
Miren, apenas conocía a Tug Daniels.
Bak, Tug Daniels'i az tanırım.
Tug, dame la silla.
Tug, dur da sandalyeyi alayım.
Debo admitir, Tug, que me sorprendió cuando me tocaste el hombro, al ser yo quien mató a tu hermano y todo.
İtiraf etmeliyim Tug, Benim omzumu senin tutmana şaşırdım, ne de olsa senin ağabeyini öldüren bendim.
No se necesita ser genio para darse cuenta de que Tug Daniels es un traidor.
Tug Daniels'ın bir hain olduğunu anlamak için dahi olmaya gerek yok.
- Tug Daniels... se te acusa de DDl :
- Tug Daniels... 3 S'den dolayı suçlanacaksın :
Tug Daniels está muerto.
Tug Daniels öldü.
Si tú y yo no tenemos cuidado, acabaremos como Tug Daniels.
Sen ve ben dikkatli olmazsak, sonumuz Tug Daniels gibi olacak.
Tug Daniels también lo intentó.
Tug Daniels, o da denedi.
- ¡ Tug!
- Tug.
El General de Brigada Basque Gran...
Tuğ General Basque Gran...
General de Brigada está en mi lista.
Tuğ? - Listemdeydi zaten.
Creo que Tug... ¡ Ay, no!
Sanırım Tug... Hayır!
- ¿ Tug?
- Tug?
- Tug.
- Tug.
Tug, puede ser un trago.
Tug, bir içecek olabilir.
¡ Tug, detente!
Tug, kes artık!
Adonde estabas, con todos nosotros y con Tug tan cerca.
Tug'ın sana yumruk attığı yerde.
Danos cinco minutos, Tug.
Bize biraz müsaade et, Tug.
Laura trabaja conmigo ahora, y pronto The Pin y Tug estarán de mi lado.
Laura şimdi benimle çalışıyor ve yakında Pin ve Tug'ı da kendi safıma çekeceğim.
No le pedí a Tug que te golpeara por lo de Brad Bramish.
Brad Bramish meselesinden dolayı Tug'a, sana vurmasını söylemedim.
Tú trabajas para mí, no para Tug.
Sen benim için çalışıyorsun, Tug için değil.
Tug, recibí una llamada, alguien que dice saber algo sobre Emily.
Tug, Emily hakkında bir şeyler bildiğini söyleyen birinden bana telefon gelecek.
Emily era la novia de Tug.
Emily, Tug'ın kız arkadaşıydı.