Translate.vc / español → turco / Ultra
Ultra traducir turco
1,216 traducción paralela
A medianoche, fuerzas de elite británicas emprenden una misión ultra secreta.
6 Haziran 1944'ün gece yarısında, Seçkin İngiliz kuvvetleri çok gizli bir operasyon düzenledi. Dört tamam!
Apareciendo después el Ultra solemne Barroco, El más frívolo de las expresiones artísticas.
Aşırı dinsel Barok dönemi sonrasında sanatsal tanımlamaların en hafifmeşrep hâliyle ortaya çıkışıdır.
- ¿ Perdón? ¿ Los pacientes toleran su rutina ultra impertinente?
Hastalar gerçekten bu laubali tavrınıza tahammül ediyorlar mı?
A lo mejor también quieres que Alice sea tu pareja en las clases de preparación al parto y, de hecho, me sorprende que no la invitaras a venir con nosotras al ultra-sonido.
Belki de Alice'in de senin diğer partnerin olmasını istiyordun. ve biliyor musun, onu ultrasona çağırmadığına da çok ama çok şaşırdım.
- Ultra, nos vemos
- Ben de Ultra.
Esa es la ultra 4000.
O Ultra 4000.
- Lleve su billete ganador a un expendio de Ultra-Lottery más cercano a usted.
- Bekle, bekle, bekle. - Kazanan biletlerinizi Ultra-Loto ödül kontrol makinesine veya bir Ultra-Loto bayine getirin.
" Buscamos un programador de computación con experiencia en protocolos de red, I.D.S firewalls y aptitud en redes ultra rápidas.
"Ağ protokolü, IDS, güvenlik duvarı konusunda deneyimli yüksek hızlı ağ yeteneğine sahip bilgisayar programcıları arıyoruz."
Estoy recibiendo algo en el rango de las frecuencias ultra bajas.
Çok düşük frekans menzilinden sinyaller alıyorum.
¿ "Kramden Internacional Equipo de Supervivencia Y2K"?
"Kramden Uluslararası Y2K Ultra Delüks Hayatta Kalma Kiti"
PRESIDENTE DE EE.UU. Si no fuera por su ultra-genial, estrategia y "valentosidad"...
ultra nato stratejisiyle değil cesur dostlarımız saysinde...
Mi Ultra gamuza estaba aquí, debajo de la piel azul.
Süetlerim buradaydı, mavi kürkün tam yanında.
Algo intrigante acerca del heavy metal, es como tienes a estos tipos afeminados, por un lado, o ultra-masculinos, con ropa ajustada y protuberancia en sus pantalones, para una audiencia que era en un 90 % masculina.
Metalde garip şey bir tarafta inanılmaz kadınsı tipler, diğer tarafta da üzerine yapışan pantolonlardan gözüken mallarıyla çok erkeksi tiplerin olması. Oysa dinleyicinin % 90'ı erkek.
La adquisición de el arma M.P.B. es algo ultra secreto.
Mikro atımlı bombanın alınması kesinlikle kayıt dışı.
Es una reunión ultra secreta.
Bu çok gizli bir toplantı.
No, estoy en una dieta ultra estricta.
Hayır. Çok sıkı bir diyetteyim.
Su madre siempre creía que estaba siendo ultra protector, pero, uh ella no lo entendía.
Annesi beni aşırı korumacı bulur. Ama anlamıyor.
¿ Quizás algún ultra? .
Bu biraz fazla oldu gibi.
Tiene - - tiene un interior con un acabado perfecto, es silencioso y tiene un dispositivo ultra sónico de aparcamiento trasero.
Bu- - bu ustalıkla tasarlanmış iç dizaynı, barışçıl, güvenli ve sesli park yardımcı sistemi var.
Tengo algo sónico.
Ultra sonik oldum!
Bajo las ondas de luz ultra violeta sólo las verdaderas gemas brillan.
Kısa dalga UV ışığı altında sadece gerçek kıymetli taşlar parıldar.
Usando sus súper poderes Bombón, Burbuja y Bellota tienen- -
... onların ultra süper güçlerini kullanmaları, Ağaç çiceği, Köpükler,
Excelente.
- Mükemmel. Ultra-ince plastik maske...
Es una máscara de plástico ultra fino que puedes quitarte en un segundo hacerlo bolita y tirarlo.
Saniyede çıkarıp atabileceğin cinsten... Evet.
Bueno, perdona por ser una super zorra esta noche.
Şey... bu akşam ultra şıllık 2000 gibi olduğum için üzgünüm.
¿ Y qué tal el último del equipo?
Ultra bir takım oyuncusu desek?
Me voy de aquí, mejores amigas ultra posesivas con una extraña energía lésbica.
Ben gidiyorum, sizi tuhaf sevicilik sahibi, aşırı sahiplenici en iyi arkadaşlar.
Superultramarica.
Süper-ultra-ibne.
Se supone que es una planta de investigación ultra secreta.
Çok gizli bir araştırma merkezi olması gerekiyor.
- Muy bien este dispositivo emite una frecuencia ultra sónica que apunta a una porción específica del cerebro de los Priores bloqueando temporalmente la capacidad de usar sus poderes.
Bu cihaz yüksek bir ultrasonik frekans üreterek rahibin beyninin belirli bir kısmına nişan alacak ve geçici olarak güçlerini kullanmasını engelleyecek.
Hace ultra excitante la acción cuando llegamos a casa.
Tekrar eve döndüğümüzde bu bize aşırı seksi hareketler yaptırtıyor.
¡ Es porque usas baterías normales, debes usar'Energizer Ultra'!
Bunun nedeni sıradan piller kullanman. Energizer Ultra kullanmayı unutmuşsun!
Seccion XIII, el Instituto ultra-secreto, Iscariote, esta en movimiento!
Bölüm XIII, çok gizli örgüt, Iscariot, yola çıktı!
Secreta. ¡ Esta es ultrasecreta!
Çok gizli. Ultra gizli.
Dame un "Batido ultra delicioso,"
Bana bir İnek Memesi Lezzetinde Sütlü Çikolata
Me tanto burlé de El señor de los anillos, que logré que un ultra fanático vomitara sobre el mostrador.
"Yüzüklerin Efendisi" yle o kadar alay ettim ki bir ucubenin tezgahın üzerine kusmasına neden oldu.
Un desastre así parece que necesita la resistente acción de Ultra Gleen.
Elbetteki bu, tüm dünya için sıradan bir durum olarak karşılanıyor
Supuesto agente de un grupo de presión sionista de ultra derecha de Brooklyn.
Brooklyn'de aşırı sağcı siyonist bir gruba bağlı olduğundan şüpheleniyorlar.
Estás familiarizado con el Programa MK Ultra, ¿ cierto?
MK Ultra Programı'ndan haberin var, değil mi?
Rogers, ¿ puedes meterme dentro de MK Ultra?
Rogers, MK Ultra'ya sızmamı sağlayabilir misin?
Damas y caballeros, les presento la nueva, ultra segura bici Obree.
Bayanlar ve baylar, karşınızda maksimum güvenliğe sahip yeni Obree bisikleti.
Y gracias por enseñarme tú lugar ultra-secreto.
Çok gizli sığınağını gösterdiğin için de sağ ol.
Nathan Cornwell descubrió la canaisis-silico-volcánica - neumono-ultra-microscópica.
Nathan Cornwell az önce aşırı küçük akciğer hastalığını büyüterek patlatabilmeyi keşfetti.
Jack, esa lista es ultra secreta.
Jack, bu liste zaten çok gizli.
Juegos de Video ultra violentos, incluso con algunos de los... menos virulentos... foros de supremacía.
Hatta bir kaç tane de, daha az tehlikeli kafatasçı web forumları.
Recubrimiento de base gris, con sellador ultra brillante.
Gri astarı, ultra parlak cilası var.
Marshall iba a trabajar para una gran corporación llamada Ultra Sell.
Marshall, Altrucell adındaki büyük bir şirkette çalışacaktı.
Ultra Sell es más conocida por fabricar cositas amarillas y blandas para servir en los campeonatos de Tenis.
Altrucell en çok, tenis toplarının sarı tüylü kısmını üretmesiyle ünlüydü.
Es ultramaratonista.
Ultra maratoncu.
Estas son carpetas ultra secretas.
Bunlar çok gizli dosyalar.
- Ultra es mucho más que mega.
"ultra" megadan kat kat daha büyüktür.