Translate.vc / español → turco / Underground
Underground traducir turco
156 traducción paralela
Es "underground", ¿ verdad?
Bu "yeraltı dünyası", değil mi?
Underground, Londres...
Londra. Paris.
- Underground.
- Yeraltı.
Underground, ya sabes, experimental, de 16 mm.
Yeraltı, yeni sanatsal, 16 mm.
Ha habido una Revolución cultural, mayo del 68... los Rolling Stones, el pelo largo, los Black Panthers... los palestinos, el Underground y desde hace dos años, nada.
Kültürel bir devrim oldu, 68 Mayısı Rolling Stones, Black Panthers, Filistinliler, Yeraltı ve birkaç yıl içinde ortada hiçbir şey yok.
El London Underground no es un movimiento político.
London Underground siyasi bir hareket değil.
Conozco a alguien en el movimiento underground.
Yeraltından işler yapan birisini tanıyorum.
Hemos hecho algunas cosas experimentales... underground.
Deneysel bir şeyler yapıyorduk.. Avangard.
Esta chica canta con la banda de Andy, The Velvet Underground.
Bu Andy'nin grubuyla burada şarkı söyleyen piliç, The Velvet Underground.
Y está luego el "Pasto nudo" di Cronenberg.. .. " puro pus underground de alto coste....
Cronenberg'in "Çıplak Şölen" i gibiydi. " Yüksek bütçeli bir yer altı...
Nunca estuve en un club clandestino. LA CAJA DEL ODIO
Ooh, Hiç underground klube gelmemiştim.
El'underground'está bien vivo.
Yeraltı canlı ve gayet iyi.
Hubo un cierto punto donde parecía que los comics underground... podrían llegar a algo grande... y Crumb siempre parecía cauteloso en apoyar eso.
Kesin olan bir şey var ki... [Spain Rodriguez - Karikatürist]... o da yeraltı çizgi romanları daha çok büyüyebilme olaylarına girebilirdi ve Crumb bu tarz bir şeyi zorlamak konusunda gönülsüzdü.
Era el comienzo de todo este comic underground sin sentido.
Yeraltı çizgi romanı saçmalığının başladığı yıllardı.
¿ Dónde más iría un diseñador del submundo sino bajo tierra?
Bir "Underground" tasarımcısı defilesini metrodan başka nerede sergiler?
Bueno, ¿ qué hay de El Rojo Zapatos de Baile por Denise Patrick o la Tia de Faith Ringgold y El Ferrocarril Subterraneo de Harriet En el Cielo?
Ya da Aunt Harriet's Underground Railroad in the Sky?
Contactos en el movimiento underground confirman que la ayudaron a escapar... -... al menos eso encaja.
Yeraltı şebekesindeki bağlantılarım Dünya'dan kaçmasına yardım ettiklerini kabul ediyor.
¿ Fueron los Ramones y los Velvet Underground en Nueva York?
Ramones ve New York'lu Velvet Underground mu?
Y luego, Naomi y Kai nos llevaron a un club underground que era tan estupendo que ni siquiera tenía nombre.
Sonra Naomi ve Kai bizi underground bir kulübe götürdü. Öyle havalıydı ki ismi bile yoktu.
Cállate. "Luz Blanca / Calor Blanco", Velvet Underground.
Kes sesini. "White Light / White Heat" Velvet Underground.
Me voy a convertir en el misterioso poeta underground "E".
Gizemli yeraltı şairi "E" olmalıydım.
Pero soy un poeta underground y debo permanecer anónimo.
Ama bir yeraltı şairi olarak saklı kalmalıydım.
En 1966 estaba surgiendo en Londres una nueva corriente "underground", y Pink Floyd empezó a actuar en pequeños eventos y en clubs.
Dokunma bana, çocuk! 1966 Londrasında, yeni bir yeraltı kültürü doğmaktaydı. Pink Floyd, küçük kulüplerdeki alternatif etkinliklerde konserler vermeye başlamıştı.
The Velvet Underground. Y Nico. Ella es increíble.
Roon nereden gelmiş'?
Es más fácil trabajar bajo tierra, pensando que hay un paisaje.
Makes it easier to work underground, thinking there's a view.
"Fiesta Dance Underground".
"Underground dans partisi"
Estaré tocando en Underground esta noche. ¿ Vienes?
Bu gece Underground'da spinning. Gelmek ister misin?
Bukowski era una figura muy conocida en el underground de Los Angeles en ese tiempo, por la columna que escribía en el L.A. Free Press llamada "Escritos de un viejo indecente".
Bukowski o zamanlarda Los Angeles'ın tanınmış yeni akımcılarındandı. Çünkü L.A. Free Press'de bir sütunluk, "Pis Moruğun Notları" adlı köşesi yayınlanıyordu.
En Mayo de 1967, apareció un nuevo periódico underground en el mundillo de L.A.
Mayıs 1967'de yeni bir yeraltı gazetesi gazete bayilerini süslemeye başladı.
Leila me presentó a Atron quien era el administrador de Digital Underground.
Leila beni Digital Underground'un müdürü Atrorla tanıştırdı.
Él era como, " Te enviaré a Digital Underground.
Bana şöyle dedi : " Digital Underground'a git.
Mi nombre es John Burris, y hoy estoy aquí con mi cliente, Tupac Amaru Shakur, como así también con otros miembros del grupo de raperos de Digital Underground... y algunos miembros del grupo de raperos de Digital Underground,
Ben John Burris. Bugün burada müvekkilim Tupac Amaru Shakur, Digital Underground rap grubunun diğer üyeleri ve çeşitli grupların birleşimi olan Digital Underground rap grubunun bazı üyeleriyle birlikteyim.
La hermandad de los perros de caza serán los reyes del underground
* Öfkeli kardeşler çıkacak bir gün, yer altından kral olacak bir gün. *
Aquí la música underground, el rock progresivo pasó a ser la tendencia dominante.
Underground müzik ve Progresif Rock'ı zirveye tırmandırmıştı. Birçok geleneksel pop değeri taşıyan bir kayıttı.
Aunque sea en plan underground.
Sanırım içinde vardı.
Averigüé que mañana por la noche, estará en un club underground de Berlín.
Yarın akşam Berlin'deki bir kulüpte olacak.
- Ni Velvet Underground.
- Ya da Velvet Underground.
Shefket Ramadani, ¡ el rey del underground!
Şevket Ramadani, yeraltının kralı!
A pesar de una creciente aceptación, el snowboard aún era underground.
Hızla kabul edilmesine rağmen snowboard sporu hâlâ yasak bir spor gibiydi.
Lo que había sido una subcultura estadounidense underground... pronto se extendió a Europa y Japón, y se convirtió en un fenómeno global.
Bir zamanlar yasak bir Amerikan alt kültürü olan bu spor kısa süre içinde Avrupa ve Japonya'ya yayıldı ve küresel bir spor halini aldı.
El underground es sólo una red de amigos.
İşin arka planında birbirini tanıyan bir grup var.
El grupo más controversial del underground del metal.
Metal dünyasının en olaylı grubu bu.
Tienen un centro comercial que está muy bien. Es como "Park Underground".
Onların çok güzel bir mağazası var.
He llegado a Moscú en "Tony Hawk Underground".
"Tony Hawk Underground" da Moskova'ya değin geldim.
Y en Nueva York, se la ha llamado reina del cine underground.
Ve New York'ta kendisine, Bağımsız Sinemanın Kraliçesi unvanı verilmişti.
- The Velvet Underground.
- The Velvet Underground.
Pero había este enorme movimiento'underground'Hardcore, y gran escena Heavy Metal, en la mayoría de los distritos y los suburbios.
Burası diskonun doğduğu yerdir ama daha çok kenar mahallelerde büyük bir yeraltı Heavy Metal izleyici kitlesi vardı.
... regresó recientemente....... en el "underground."
Tarzı underground..
Pero realmente se parecian.
Velvet Underground'u. Nico! İnanılmaz.
en el cine underground.
Jonathan'ı yeraltı sinemasına yöneltir.
La escena Thrash y Slayer pasaron de ser un fenómeno underground a algo que era grande y más comercial
Thrash ortamı Slayer sayesinde yeraltından çıktı ve ana akımın içine girdi.