Translate.vc / español → turco / Upton
Upton traducir turco
171 traducción paralela
GRAN BARBACOA PARQUE DE ATRACCIONES
MAMMOUTH BARBEKÜ UPTON LUNAPARKI
En un lugar llamado Upton.
Upton denen bir yerde.
- Nos casamos en Upton.
- Upton'da evlendik.
Upton, ¿ tienes un baile libre para la señorita Madriaga?
Upton, Bayan Madriaga'yla dans etsene.
Si quiere una satisfacción, señor Upton, estoy a sus órdenes.
Bir derdiniz varsa, hallederim.
Pedirá disculpas al señor Upton y a todos los demás.
Bay Upton'dan özür dileyeceksin.
Si le molestan las miradas interrogativas caminaré y la acompañaré hasta Upton.
O halde ne olur ne olmaz bir ırz düşmanı size saldırmasın diye Upton'a kadar size eşlik edeceğim.
Así que Tom y la señora Waters, pues así se llamaba la dama emprendieron el camino hacia Upton.
Tom ve Bayan Waters - adı buymuş - Upton'a doğru yola koyuldular.
Encontré tu libreta en Upton. He venido a devolvértela.
Upton'da cüzdanını buldum ve onu sana vermek için geldim.
Ni yo el suyo, pero lo recuerdo de la posada de Upton.
Ben de sizinkini ama yüzünüzü Upton'daki pansiyondan hatırlıyorum.
- ¿ Upton?
- Upton...
Conocí al hombre que hirió al Sr. Fitzpatrick, en Upton.
Ama ben o adamı Upton'dan tanıyorum zaten.
Johnny Upton, luciendo este modelo.
Johnny Upton sunuyor.
Con la ayuda del escritor Norteamericano Upton Sinclair, decidieron rodar una película sobre Méjico.
Amerikalı yazar, Upton Sinclair önerisiyle Meksika hakkında kısa bir film yapmaya karar verdik.
Y a Christina Trudell, y Eleanor Hughes Linda Lomaz, Lisa Masters, y Lorraine McCarthy y a Betty Case e Irene Martin, y Amelia Nugent Elizabeth Phelps y Lucille Upton, y Esther Vaughan.
Eleanor Hughes, ve Wilma Lomax, ve Lisa Masters. ve Lorraine McCarthy, ve Betty Case, ve Irene Martin, ve Amelie Nugent ve Elizabeth Phelps, ve Lucille Upton ve Esther Voght'u da boğdum.
Sra. Cook, "Cama y desayuno" en Upton.
Upton'da bir yatak ve kahvaltı, Bayan Cook.
Upton Bell, cállate ignorante.
Upton Bell, kapat o cahil ağzını!
Sonny, Upton no tienen nada que hacer aquí.
Sonny... Upton... Burada yapabileceğiniz bir şey yok.
Bien, Upton, ya basta.
Tamam, Upton, yeter!
Sí, señor.
- Upton Bell? - Evet, efendim.
Upton Bell, cállate ignorante.
Upton Bell, kapa şu çeneni.
Sonny, Upton no tienen nada que hacer aquí.
Sonny, Upton yapabileceğiniz bir şey yok.
Bien, Upton, ya basta.
Tamam Upton, yeter.
Cuando acabes el turno sube a Patología y practica procedimientos con la doctora Upton.
Nöbetin bitince, Sayrıkbilim'e gidip... ... Dr. Upton'dan işlemleri öğrenmeni istiyorum.
Recuerdan esa vez en Upton...
Upton'ı hatırlıyor musun...
Esa vez en Upton Park, ¡ la hizo estallar en el tubo!
Upton Park'ta o bir tüpün içine olmuştu.
Hace más de cien años, Upton Sinclair escribió "Es difícil hacer que un hombre entienda algo si su salario depende de no entenderlo".
Upton Sinclair yüzyılı aşkın bir süre önce şöyle yazmış : "Kişi bir konuyu anlamamak için maaş alıyorsa onun, o konuyu anlamasını sağlamak zordur."
Bien, escuchen, tengo que volver a casa...
Bakın gerçekten Upton'a dönmem gerekiyor.
Emily Upton.
Emily Upton.
Paul Chambers, Chris Braxton, Walter Upton...
Paul Chambers, Chris Braxton, Walter Uptown.
Hace 100 años cuando Upton Sinclair escribió "La jungla" había un consorcio de la carne que tenía un poder enorme.
100 yıl önce, Upton Sinclair, "The Junge" ı yazdığında, çok güçlü bir kırmızı et birliği vardı.
Tengo vacante laboral disponible en "Hager, Danes y Upton" cuando termine la carrera de leyes.
Hukuk diplomamı aldığımda Hager, Danes ve Upton'da beni bekleyen bir iş bile var.
Pope era conocida como la academia de fútbol, pero en Britania por el West Land.
Upton Park futbol akademisi olarak tanınırdı. Britanya da ateşli West Ham taraftar ruhuyla tanınırdı.
También conocido como Upton Park.
Upton Park olarak da bilinir.
Walter, tú y yo iremos al Hotel Upton.
Hayatı yaşamıyoruz.
Bienvenido al Upton.
Merhaba herkese.
En el Hotel Upton.
Seni tehdit ettiğini mi söylüyorsun? Evet.
- Lo estoy. Charlotte y Paul Grant entraron en el Upton.
Onu öldürmek isteyen her kimse belki buradan iz bulabiliriz.
Walter, tu y yo vamos al hotel del centro.
Walter, seninle Upton Otel'e gideceğiz.
El centro, no solo es para la gente de negocios.
Upton sadece şirket toplantılarıyla ünlü değildir.
- Necesito regresar al centro.
- Upton'a dönmem gerek.
Bienvenidos al Uptown.
Upton'a hoş geldiniz.
En el hotel Upton
Upton Oteli'nde.
Charlotte y Paul fueron al Upton
Charlotte ve Paul, Upton'a gitmişler.
- Evans.
- Upton.
- Upton. - Garland.
Garland.
Hola, habla Katherine Upton.
Ben Katherine Upton.
Este es el señor Upton de Hammersmith, Fitzroy y Upton Abogados.
Ben Fitzroy ve Upton Hukuk Bürosu'ndan Bay Upton. Hammersmith'ten arıyorum.
Herry Upton, agentes.
Henry Upton, memurlar.
No. En realidad, Sr. Upton, Michael está actualmente en el hospital recuperándose de dos heridas de bala.
Hayır, aslında Micheal şu an hastanede iki kurşun yarasından dolayı iyileşmeye çalışıyor.
El Upton no es solo popular entre la gente que viaja por trabajo.
Naber?