Translate.vc / español → turco / Util
Util traducir turco
8,028 traducción paralela
Pero de todas formas, creo que la encontrarás extremadamente útil para cualquier misión de SHIELD...
Ama yine de faaliyette olan S.H.I.E.L.D operasyonları için fazlasıyla yararlı olacaktır.
Creo que con una mejora en la obediencia, el Sr. Peterson sería bastante útil para él.
İnanıyorum ki uygun bir geliştirme ile Bay Peterson onun için çok yararlı olacaktır.
Es que todo el asunto ese de tu espíritu era la hostia de útil.
Sadece tüm bu ruh şeyi gerçekten kullanışlıydı.
Si te vas a quedar por acá, sé útil.
Eğer buralarda kalacaksan işe yaramaya bak.
Sí, esto podría resultar útil.
Ah! Evet, bu kullanışlı olabilir.
Creí que le demostré ser bastante útil la última vez.
Son olayda faydalı olduğumu ıspatladığımı düşünüyorum.
¿ Ha encontrado algo útil?
Bir şeyler bulabildin mi?
Saber cómo piensa el hombre... que conquistó a tal encanto de mujer... sería útil para mi decisión.
Eğer bu kadar etkileyici bir kadının kalbini kazanan adamın beynine girebilirsem bu kararımı etkileyebilir.
Porque en el ajedrez, cuanto más poderosa es una pieza, más útil es.
Çünkü satrançta bir taş ne kadar güçlüyse o kadar kullanışlıdır.
Es un ejercicio mental útil.
Yararlı bir zihinsel aktivite.
Quizá un poco preocupada, pero yo solo quería ser útil y de todos modos tenía que ir al pueblo a buscar el nuevo termostato.
Belki biraz sorunlu ama sadece yardım etmeye çalışıyordum. Hem benim de yeni bir termostat almam gerekiyordu.
Trataba de ser útil.
Yardımcı olmaya çalışıyordum.
Y algo me dice que van a ser mucho más útil para mí como parte de mis pícaros que pudriéndose en el mar del norte de China. Me diste tu palabra.
İçimden bir ses, Kuzey Çin denizinde çürümekte olan adamlarımdan çok daha işime yarayacaklarını söylüyor.
No eres nada útil, tú.
Gerçi senin biraz yağa ihtiyacın var güzelim.
Iré a... ser útil.
Gidip yardım edeyim.
Soy útil para conseguir dinero.
Ödül parasını almanda işe yarayabilirim.
Yo puedo serte útil como guía.
Bir navigasyon cihazı olarak işe yarayabilirim.
Oh, ella es una amiga. Ella será útil para nosotros.
İşimize yarayacak bir dost sadece.
¿ Entonces como podría serle útil?
Nasıl yardımcı olabilirim?
Tte. Provenza, creo que tenemos algo útil para usted.
Komiser Provenza, sanırım işinize yarayacak bir şey bulmuş olabiliriz.
Necesito información útil que conduzca a un procesamiento... y entonces podré trabajar con una propuesta de protección de testigos.
İddianame hazırlanmasına yardımı olacak ciddi bilgi lazım. Ancak o zaman tanık koruma programı teklifi hazırlayabilirim.
Básicamente, la función del interrogatorio y la tortura... para conseguir información... algo útil.
Kısaca, bilgi edinmede sorgulama ve işkencenin yeri. Yararlı bir şey.
Te dije que la pistola podría ser útil.
Silah işe yarar demiştim.
No hay nada útil en su teléfono, Harold.
Telefonunda işe yarar bir şey yok Harold.
Suena útil, ¿ verdad?
Kulağa kullanışlı gibi geliyor, değil mi?
Podría ser útil tenerlo cerca, pero el 15 por ciento es demasiado alto.
Senin etrafta olman faydalı olabilir ama % 15 çok fazla.
Eso tiene que ser bastante útil en unas vacaciones en Europa.
Avrupa turunda baya işe yarar bir durum bu.
- Es algo útil.
- Faydalı bir yetenekmiş.
Podrías usar tus destrezas para algo más útil.
Bu yeteneklerini işe yarayacak bir yerde kullanabilirsin.
Pero podría ser útil.
Ama işine yarayabilir cidden.
Pero un estúpido útil.
- Ama işe yarar bir aptallık.
Llévese mi sangre, mi orina y mi bazo si cree que será útil.
İdrarımı al. Faydası dokunacaksa dalağımı bile al.
Bien, no se necesitan poderes para ser útil.
- İlla gücün olacak diye bir şey yok.
De acuerdo, entremos en alguno de estos almacenes cerrados... encontremos algo útil.
- Helal Matt. Şu depoların içine girip işe yarar bir şeyler bulalım.
Cuando una herramienta deja de ser útil... es descartada.
Oyuncak işe yaramadığı vakit bir kenara atılır.
Y podría ser útil.
Bize yardım bile edebilir.
- Si no puedes decir nada útil, Robert, por favor calla.
Yardım edecek bir şey söylemeyeceksen lütfen konuşma Robert.
- ¿ Útil para quién?
- Kime yardımcı olacak?
¿ Estamos aquí para hablar de chicos, o ves algo útil?
Erkekler hakkında konuşmak için mi işe yarar bir şeyler bulman için mi geldik?
Sr. Gummer, creo que esto le parecerá útil.
Bay Gummer. Bu işinize yarayabilir.
Parece como si nos pudiera ser útil.
Bize faydası olabilir gibi.
Entonces no nos es útil.
O halde işimize yaramaz.
Podría ser más útil de lo que creía.
Düşündüğümden fazla yardımcı oldun.
¿ Por qué debería perder mi tiempo en intentar curarlos... cuando puedo invertir mi tiempo en algo más útil?
Daha iyi bir şeye kafa yormak varken, neden vaktimi ölümle bedenleri iyileştirmeye harcayayım ki?
Bizarro no sentirse útil para Liga de la Justicia.
Bizarro Adalet Birliği'ne yardımda bulunuyormuş gibi hissetmiyor.
Bizarro no ser útil para nadie.
Bizarro hiç kimseye yardımda bulunamıyor.
Me mantienen vivo sólo porque me encuentran útil.
Beni yalnızca işlerine yaradığım için öldürmediler.
Usted es útil.
- Yararlısın yalnızca.
Creía que sería más útil por aquí.
- Burada kendimi daha işe yarar hissettim.
Mandar algo e intentar llevarse el mérito pero dejarnos a nosotras el trabajo, no es útil para nada, como con todo en su vida.
Sonra da bütün işi bize yükler, hiç de yardım olmaz tıpkı bütün hayatı boyunca yaptığı gibi.
Esto es tan útil.
Çok yardımcı oldun.