Translate.vc / español → turco / Vasco
Vasco traducir turco
265 traducción paralela
Gernika... es una pequeña ciudad de la provincia de Vizcaya, la capital tradicional del País Vasco
Guernica... Bis Caye bölgesinde... küçük bir kasabadır.
CRÓNICA FAMILIAR de Vasco Pratolini. 1945
Vasco Pratolini'nin AİLE GÜNLÜĞÜ - 1945
El clero vasco, salido del pueblo, sostiene la lucha de Euskadi.
Bask bölgesindeki din adamları, savaşa katılmak için köyleri terk etti.
Había en el país vasco una ciudad santa llamada Guernica.
Bask bölgesinde, Guernica adında kutsal bir şehir vardı.
El ejército vasco, abatido por la superioridad mecánica, libra 1 contra 3, un combate de retaguardia.
Bask ordusu bu güce karşı dayanamadı. Bir kişiye karşı üç kişi vardı. Son çırpınışlardı bunlar.
Bilbao cae, pero la masacre del pueblo vasco, culpable del crimen de no rebelión, provoca un escándalo en el mundo católico.
Bilbao düştü, Bask halkı katliama uyandı. İnsanlık suçları işlendi. Masum halk katledildi.
Mientras se lucha en el País Vasco, en Brunete y Belchite, mientras se combate en Madrid, el gobierno de la República tiene su sede en Valencia.
Bask bölgesinde Brunete ve Belchite'de savaş devam ederken Madrid'de de çatışmalar sürüyorken cumhuriyet, Valencia'dan yönetiliyordu.
Era un acróbata vasco que perdió un ojo realizando unas peligrosas acrobacias.
O Bask'lı bir akrobattır. Gözünü tehlikeli bir akrobasi gösterisi sırasında kaybetti.
" Varias fuerzas de oposición en el País Vasco... han decidido conjuntamente llamar a la huelga general a partir del 30 de Abril a las 8 : 00.
" Basque bölgesinde bulunan çeşitli karşıt görüşlü güçler 30 Nisan günü saat 08 : 00'de ortaklaşa bir şekilde genel greve gitme kararı aldılar.
Gina Hernández, medio - vasco, medio - italiana.
Gina Hernandez, yarı Basklı, yarı İtalyan.
- No quiero que ninguna vasco - italiana.
- Ben İtalyan falan istemiyorum.
En verdad, cuando comenzó esta historia, la caverna que tenía el Vasco puesta en el cerebro era todavía más profunda.
İlk tanıştığımızda Vasco'nun kafasındaki boşluk daha da büyüktü.
Me dicen el Vasco. Porque,... porque siempre llevo esto en la cabeza... y como los míos eran vascos...
Bana Vasco derler, çünkü hep bu şapkayı takarım.
Muy bien,... Vasco.
Çok güzel, Vasco.
¡ Vasco!
Vasco'ya!
¡ Viva el Vasco!
Çok yaşa Vasco!
El Vasco todavía no podía saberlo. Pero cuando era una empresa peligrosa Mongo nombraba siempre un nuevo Teniente.
Vasco bunu daha bilmiyordu ama ama Mongo tehlikeli bir işe hep yeni bir Teğmen atardı.
¡ Viva el Vasco!
İyi işti, Vasco!
¡ Estamos perdiendo el tiempo, Vasco!
Zaman kaybediyoruz Vasco.
Vamos, Vasco.
Yapma Vasco.
Yo diría que están igual de locos, Vasco.
Haydi Vasco.
Ve, Vasco.
Haydi Vasco.
Vamos, Vasco.
Haydi Vasco.
Vasco, vamos, no te hagas el tonto.
Vasco, haydi! Aptal gibi davranma.
Vamos, Vasco.
Haydi Vasco!
Es sólo ese loco Vasco teniendo uno de sus ataques de risa.
Çılgın Vasco bir gülme krizine girdi.
Cuando el Vasco deje de gritar, suéltelo. ¿ Entendido?
- Vasco çığlık atmayı kesince gitmesine izin verin.
Si continuamos viajando juntos, aprenderás muchas cosas, Vasco.
Yolculuğa birlikte devam edersek birçok şey öğreneceksin Vasco.
¡ Vamos, Vasco, date prisa!
Haydi Vasco, bin!
¡ Lo hicimos, Vasco!
Başardık Vasco!
Cálmate, Vasco.
Sakin ol Vasco.
Dime, Vasco.
Söylesene Vasco!
Vasco, yo... yo no te entiendo.
Vasco, seni anlamıyorum.
¡ Vasco!
Vasco!
Vasco, guarde esas armas.
Vasco, indir o silahları.
El Vasco y el Sueco se volvieron traidores.
Vasco ve İsveçli bize ihanet etmiş.
Tú, Vasco...
Sen, Vasco...
Llamado Vasco.
Vasco adıyla anılır.
Llamado Vasco, ¿ me tomas por esposa para vivir conmigo toda tu vida?
... Vasco adıyla anılan, beni karın olarak kabul edip hayatını benimle geçirir misin?
Pero el Problema Vasco es algo más complejo y antiguo.
Ne var ki Bask sorunu çok daha eski ve karmaşıktır.
No podéis hablar en vasco, porque todos sois españoles.
Burada Baskça konuşamazsınız, çünkü hepiniz İspanyol'sunuz.
... "Euzkadi", el país vasco.
"Euzkadi", Basklar'ın ülkesi.
En un enfrentamiento a tiros con la Guardia Civil,... ha resultado muerto el terrorista vasco José Maria Aguirre,... conocido por el sobrenombre de Joseba.
Sivil korumalarla girdiği silahlı çatışmada meşhur Basklı terörist Jose Maria Aguirre öldürüldü. Bilbao. Joseba olarak bilinen şahıs, Bask terörist hareketi ETA'nın bir üyesi olmaktan yıllardır aranıyordu.
Ella es la hija de Su Majestad, el conde Vasco de Argon.
Beylerinden, Argon'lu Kont Vasco'nun kızı.
Mi madre era una de las grandes experimentadoras de cocina. Sopa japonesa, pasta italiana y un genial guizado vasco.
Annemin mutfak deneyleri bir harikadır, Japon çorbası, İtalyan makarnası, harika Bask yahnisi.
Y para un vasco eso es casi un pecado.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Ama babamın gözünde, yeterince çalışmamıştım.
¿ A quién tenemos acá?
- İyi işti Vasco! - Bu kız kim?
¡ Las bananas, Vasco!
Buraya gel.
¿ Por qué conseguiste ese dólar?
Hey Vasco!
¿ Ya no piensas en eso, Vasco?
Artık bunu düşünmüyor musun Vasco?
No me mates, Vasco, no.
Vasco, hayır.