Translate.vc / español → turco / Voces
Voces traducir turco
3,593 traducción paralela
驴Por qu茅 Andrews est谩 muerto si era un secreto a voces?
Madem bu o kadar bilinen bir sır, Paul Andrews neden öldü o zaman?
Detective Welch ¿ reconoce las voces grabadas?
Dedektif Welch, kasetteki iki sesi tanıyor musunuz?
Oiigo voces.
Ben... sesler duyuyorum.
Oigo voces, Chrissie.
Sesler duyuyorum Chrissie.
- Todas las voces tienen la misma fuerza
Hepimiz eşit erdeme sahibiz.
¿ Escuchas voces?
Sesler duyar mısınız?
Apareció en el cielo en una bola de luz brillante y voces de todas partes.
Büyük bir ışık topunun üzerinde her yerden duyulan sesi ile gökyüzünde belirdi.
Si, pero hay tres voces en la grabación cierto?
Evet, ama kayıtta üç ses vardı, değil mi?
Les conozco las voces.
Sesinizi bilmez miyim?
He escuchado muchas cosas de muchas voces, Eirick Bloodletter.
Bir çok sesten bir çok şey duyarım Eirick Bloodletter.
- Oigo voces. - Escúchame.
- Sesler duyuyorum.
Entonces algún día libre y tomó nota de que hay cuerpos, arrojando la sombra, y las voces que hacen que los ecos.
Bir gün zincirlerinden kurtulur. Gölgelerin ve seslerin insanlara ait olduğunu fark eder.
Escucho voces. Escucho voces.
Sesler duyuyorum
Mientras tú dormías y yo salí a caminar, empecé a oír las voces
d WHEN YOU WERE ASLEEP AND I WAS OUT WALKING. d d THE VOICES STARTED TO SPEAK. d
No estás escuchando voces, no estás viendo cosas.
Sesleri duymuyorsun, şeyleri görmüyorsun.
Generalmente transmiten voces generadas artificialmente leyendo una serie de números, letras, frases o palabras, música en reversa o códigos electrónicos encriptados.
Genelde yapay ses yayını yaparlar sayı, kelime, harf akımları okurlar müziği tersten çalarlar ya da şifreli elektronik kod yayını yaparlar.
Están en una amplia variedad de idiomas o lenguas, y las voces son usualmente femeninas por alguna extraña razón.
Geniş çeşitlilikte dilleri var ve nedense genelde bu hep kadın sesi olur.
Oyó nuestras voces y nombres falsos.
Bazı sesler ve sahte isimler duydu. Hepsi bu.
Para oír voces.
Sesleri duymak için.
Así que estás diciendo que las voces eran reales.
Yani seslerin gerçek olduğunu mu söylemeye çalışıyorsunuz.
- Escuchen # # Las voces de los ángeles #
- Duy Meleklerin sesini
Quizás podríamos manejar esto con voces internas.
Belki bu sorunu alçak bir sesle çözebiliriz.
Recuerdo oír ambulancias yendo y viniendo, voces gritando en la noche.
Geceleyin ambulansların siren çalarak gelip gittiğini anımsıyorum.
Aborígenes y habitantes de la Isla Torres, tengan precaución al ver el filme, pues puede contener imágenes y voces de personas fallecidas.
Avustralya ve Torres Boğazı yerlileri izlerken temkinli olmalıdır. Filmde vefat etmiş kişilerin ses veya görüntüleri yer alabilir.
Imagine todo ese cable, todas esas voces diciendo : "Te amo", haciendo eco a lo largo de él.
Tüm o kabloların, seslerin "Seni seviyorum" diye yankılandığını düşünün.
Oí voces. Pensé que eras tú.
Sizsinizdir diye düşünmüştüm.
Oi voces en el pasillo.
Koridorda sesler duydum.
¿ Escuchaste voces?
Sesler duyuyor muydun?
De hecho, cuando hablamos, nuestras voces producen ondas de sonido. La radio toma esas ondas de sonido y las convierte en energía electromagnética que es transmitida a través de la gama- -
Aslına bakarsak, konuştuğumuzda seslerimiz ses dalgaları üretir radyo ise bu ses dalgalarını alır ve elektromanyetik enerjiye çevirir bu enerji ise tayf aracılığıyla aktarılarak...
Mientras seamos voces anónimas en el teléfono, no habrá razón para mentir.
Telefondaki ses olduğumuz sürece. Yalan söylemek için sebep kalmaz.
La gente no parece real, sus voces tampoco.
İnsanlar gerçek gözükmüyorlardı, sesleri gerçek gelmiyordu.
Creí oír voces. ¿ Queréis que vuelva en un rato?
Konuştuğunuzu duydum da. Sonra mı geleyim?
LAS VOCES DEL MILLÓN DE DÓLARES LA VOZ DE DIOS
MİLYON DOLARLIK SESLER TANRI'NIN SESİ
De jóvenes, durante algún tiempo SAM SOTTO Voz legendaria fuimos considerados las voces más influyentes del mundo lo que me parecía divertido porque nunca conocí a nadie con voces como las nuestras.
Gençliğimizde bir süre SAM SOTTO Seslendirme Efsanesi ikimize de seslendirme dünyasının "esas oğlanları" derlerdi, bence bu çok eğlenceliydi, çünkü öyle işlenmiş bir sese sahip bir oğlan tanımadım hiç.
Sorprende de dónde surgen las nuevas voces icónicas.
Güçlü yeni seslerin nereden çıkacağı hiç belli olmuyor.
En las próximas seis semanas Louis grabará sus voces y escucharemos cómo evolucionan sus sonidos.
Bundan sonraki altı haftada Louis seslerinizi kaydedecek ve sesinizin nasıl geliştiğini dinleyeceğiz.
... creen que pueden quitar derechos a los maestros estadounidenses tendrán que oír nuestras voces en todos lados.
Öğretmenlerin haklarını ellerinden alabileceklerini sanıyorsa, gittikleri her yerde sesimizi duyacaklar.
Escucha las voces de tus hijos muéstranos al cazador que has elegido y guíalo a Sarila por el bien de nuestro clan.
Çocuklarının sesine kulak ver bize seçtiğin avcıyı göster ve kabilemizin iyiliği için Sarila yolunda ona rehberlik et.
Oigo voces.
Sesler duyuyorum.
Como voces chillonas.
Tiz sesler vardı.
Hay dos o tres voces distintas.
- İki, üç farklı ses varmış.
He oído voces.
Sesler duydum.
Ella y una amiga hicieron las segundas voces.
O ve bir arkadaşı geri vokalleri birlikte yaptılar.
Se trata de voces individuales que se unen, por un momento y ese momento dura tan solo un instante.
Birbirinden farklı seslerin bir anlığına yan yana gelmesiyle ilgili. Ve o an nefes alıp verinceye kadar kayboluyor.
Otro vecino escuchó hombre saliendo y pensó que eran voces alemanas.
Diğer komşular erkek sesi duymuşlar ve Alman sesi olduğunu düşünüyorlar.
Al final de este día nuestras voces serán escuchadas...
Bugünün sonunda hepimizin sesi duyulacak.
Aunque oyes ruidos extraños en esta casa, o voces de llamándote, ignóralos.
Bu evde garip sesler veya seni çağıran sesler duyarsan duymazdan gel.
La pureza de las voces, la inocencia de la infancia.
Seslerin saflığı, çocukların masumiyeti.
Lo último que oí en mi vida fue las voces de esos niños.
Hayatımda duyduğum en son şey o çocukların sesleriydi.
No me siento yo misma. Estoy escuchando voces.
Sesler duyuyorum.
Luego grabamos las voces y sonaban tan bien que dije :
Daha sonra vokalleri bitirdik.