Translate.vc / español → turco / Willis
Willis traducir turco
1,059 traducción paralela
Willis duró más tiempo mientras que Tobler y la niña Ritter continúan sin síntomas. ¿ Por qué?
Willis, Tobler ve Ritter'lerin bebeğinden daha çok dayandı. ve bu sürede aynı belirtileri göstermedi.
Pero eso no explica, porqué el diabético Willis duró horas con Andrómeda y un alcohólico y una niña con cólicos continúan sin daño alguno.
- Ama bu şeker hastası Willis'in nasıl dört saat yaşayabildiğini açıklamıyor. Şiddete yönelik hareketleri tetikliyor. alkolik bir adam ve koliti olan bir bebeğin de zarar görmeden nasıl yaşadığını.
Hasta que supe que el Sheriff Willis era diabético y sufría a menudo de acidosis.
Bana hiç anlamlı gelmiyordu, ta ki Şerifin şekeri olduğunu öğrenene kadar.
Reverendo Willis Oakes Rutherford, de la Iglesia de la Persuasión Divina.
Ben Kutsal İnanç Kilisesi'nden Rahip Willis Oakes Rutherford.
Reverendo Willis Oakes Rutherford de la alta y baja orden de la Iglesia de la Persuasión Divina.
Kutsal İnanç Kilisesi'nin hizmetinde olan Rahip Willis Oakes Rutherford.
Soy el Rev. Willis Oakes Rutherford, de la Iglesia de la Persuasión Divina.
Ben Kutsal İnanç Kilisesi'nden Willis Oakes Rutherford.
- ¿ deposita o extrae? - Ellie hizo una venta.
- Yatırıyor musun, çekiyor musun Willis?
Solía decir : "willis tal vez algún día logremos disfrutar de una vida placentera tú y yo juntos".
Derdi ki : "Willis, günün birinde huzurlu bir hayatımız olacak birlikte."
Lo siento, Willis, pero no es así.
Üzgünüm Willis, ama senin istediğin gibi olmayacak.
¡ Que nadie le dé la espalda al Gran Willis!
Sakın kimse Koca Willis'e sırtını dönmeye kalkmasın!
Sólo Willis puede conseguir un trabajo tan sencillo.
Kendisine hafif bir iş seçmesi için bunu Willis'e bırak.
¡ Willis!
Merhaba Willis!
Willis, somos nosotros, Elaine y Louis.
Willis, biziz. Elaine ve Louis.
¡ Willis!
Hey Willis!
Willis...
Hey, Willis.
Willis tendría que haber llegado hace una hora.
Willis'in bir saat önce buraya gelmesi gerekiyordu.
A juzgar por lo que oí que sucedió entre él y Justin esta mañana, a esta fiesta no vendrá nadie llamado Willis.
Bu sabah Justin ve onun arasında olanları göz önünde bulundurduğumda bu partiye Willis adında biri gelmeyecek.
¿ Qué pasó entre tú y Willis?
Sen ve Willis'le aranızdaki şey nedir?
No tengo nada contra Willis.
Willis'e karşı hiçbir şeyim yok.
La única "inquina", si quieres llamarlo así, es la que Willis siente por mí.
Tek kin, ki bunu bu şekilde söylemek ne kadar doğru, Willis'in bana olan kinidir.
Willis, si tu trasero negro está aquí, no quiero verlo, o lo partiré en dos.
Willis, eğer siyah kıçın buradaysa görmemem senin için daha iyi olacak. Çünkü onu ikiye ayıracağım!
Willis no se esconde, nena.
Willis saklanmıyor bebeğim.
Willis lo va a solucionar.
Willis bunu çözmek için bir şey yapacak, tamam mı?
El Gran Willis tendrá que hacer algo para relajar todo tu cuerpo.
Koca Willis tüm vücudunu rahatlatmak için bir şey yapacak.
Te extrañé, Willis.
Seni özledim Willis.
Me estás lastimando.
Willis, canımı yakıyorsun.
Basta, Willis.
Willis, kes artık.
Ya basta, Willis.
Kes şunu Willis.
Como yo lo veo, si esa basura deja en paz al Gran Willis... Willis lo dejará en paz.
Bu işe nasıl baktığımı biliyorsun, eğer şu geveze Koca Willis'i yalnız bırakırsa Willis de onu yalnız bırakacak.
Ya no soportaré esto, Willis.
Şimdi bak, bu saçmalığı daha fazla kaldıramayacağım Willis.
¿ Ya hablaste con Willis?
Willis'le konuştun mu?
Que alguien vaya a la casa de Anderson y traiga a Willis Daniels.
Birini Andersonların evine yolla ve Willis Daniels'ı getirin.
Gracias, Sr. Willis.
Sağolun Bay Williams.
Intento reconstruir lo que estaba haciendo el Dr. Willis momentos antes de morir.
Ölmeden hemen önce Dr. Willis'in ne yapıyor olduğunu anlamağa çalışıyorum.
¿ El Dr. Williams está arriba?
Dr. Willis yukarıda mı?
Cerraré todo e iré a ver al Dr. Willis.
Kapatıp, Dr. Willis'e bakacağım.
Por favor vea al doctor Willis antes de retirarse.
Yatmağa gitmeden önce lütfen Dr. Willis'e bakın.
¡ Dr. Willis!
Dr. Willis!
El fallecido es Henry Willis.
Ölen kişi Henry Willis.
Willis.
Willis.
Es del Dr. Lansberg para el Dr. Willis.
Dr. Lansberg adında birinden Dr. Willis'e gönderilmiş.
Soy Raymond, el mayordomo de los Willis.
Ben Raymond, Willis'lerin kahyası.
No, no había nadie más en la casa excepto la Sra. Willis y ella estaba en la sala de proyección viendo una película.
Hayır, evde Bayan Willis dışında kimse yoktu ve o da projeksiyon odasında film izliyordu.
En el momento en que el Dr. Willis se disparó se produjo un espasmo en sus dedos.
Dr. Willis'in kendisini vurduğu anda parmaklarında kasılma oldu.
¿ Dónde solía guardar su arma el Dr. Willis?
Dr. Willis tabancayı genellikle nerede tutardı?
¿ El Dr. Willis dejaba su arma en la casa por las noches?
Dr. Willis tabancayı her gece eve getirir miydi?
¿ Estaba la Sra. Willis en la sala de proyección en el momento en que encontró la puerta cerrada?
Kapıyı sürgülü bulduğunuz sırada Bayan Willis projeksiyon odasında mıydı?
Cuando me escuchó llamar al Dr. Willis vino desde su habitación y se quedó conmigo.
Dr. Willis diye çağırdığımı duyduğunda, odasından geldi ve orada bana katıldı.
¿ Dónde está la habitación de la Sra. Willis?
Bayan Willis'in yatak odası nerede?
¿ Es la habitación de la señora Willis?
Burası Bayan Willis'in yatak odası mı?
¿ El Dr. Willis estaba deprimido?
Dr. Willis sıkıntılı mıydı?