English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Ído

Ído traducir turco

20 traducción paralela
Es... Es como un o + ído para la m + ¦ sica.
Bu sanki müzik kulağı olmak gibidir.
Los otros se han ído.
Diğerleri çıktı.
Mira, él ha ído a Lucknow a ver a una chica. Para casarse.
Bak şimdi.O Lucknow'a kız görmeye gitmiş, evlenmek için.
Me han ído bién esos días.
Tutsana.
Has ído y has entregado a su nóvio a esa muchacha.
Yok değil mi?
- Se ha ído, viejo.
- Gitmiş bile, adamım.
Bien, ¿ nunca ha ído hablar de los taxis gitanos? No uses contracciones.
Çingene taksileri duymadıysan kaynaşan sözcükleri kullanmıyorsun demektir.
Bueno, estoy aquí porque el congresista Calloway quería que le haga saber que está abierto a discuciones ahora que al congresista Jenkins se le ha ído el afecto por tí.
Eee, ben buradayım çünkü Parlamento Üyesi Calloway bilmenizi istedi tartışmalara açık şimdi şu Parlamento Üyesi Jenkins size biraz hafif yaptı.
Y debería haberme ído la primera vez que me golpeó.
Bana ilk vurduğunda onu bırakıp gitmeliydim.
En ese momento si hubieras ído a la policía, hubiera sido el fin para mí, Marian, para mis hijos, y no estoy hablando de prisión, ¿ entiendes?
O anda, eğer polise gitseydin her şey bitmiş olacaktı. Benim için, Marian için, çocuklarım için, ve ben hapisten bahsetmiyorum, anlıyor musun?
El fué a hablar con ella, pero se había ído.
Onunla konuşmaya gitti ama bulamadı.
Ya nos habremos ído a las 20h.
8 gibi gideceğiz.
No puedo concebir la idea de que Mark... se haya ído.
Kendimi Mark'ın gitmiş olduğu fikrine bir türlü... alıştıramıyorum.
Podrías haberlo dejado así, podrías haberte ído, pero no, ¡ dejaste que se parara!
Orada bırakabilirdin, çekip gidebilirdin, ama hayır, kalkmasına izin verdin!
El mismo debe haber ído al hospital y robado el historial médico de Robert. ¿ Puto?
Muhtemelen kendi girip Robert'ın hastane raporlarını çalmıştır.
No puedo creer que hayan ído tan lejos.
Bu kadar ileri gittiklerine inanamıyorum.
He ído rumores.
Söylentiler duymuştum.
Se ha ído.
Öldü.
No habrá ído lejos...
Uzağa gitmiş olamaz.
¿ Dónde habría ído?
Nereye giderdim?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]