Translate.vc / español → turco / Óptima
Óptima traducir turco
182 traducción paralela
Activación óptima.
Çalışıyor.
A PESAR DE QUE LA PELÍCULA HA SIDO RESTAURADA NO SIEMPRE LA CALIDAD DE IMAGEN ES ÓPTIMA
Filmin görüntü kalitesi iyileştirilmiş olsa da film geneline yayılmamıştır.
La defensa es óptima, seguro que ganamos.
Savunma güçlü olsa da, biz kazandık.
- Supe que es una óptima dueña de casa.
İyi bir ev hanımı olduğunu söylediler. Öyleyimdir!
- Óptima y abundante, mi General.
Doyurucu ve leziz, komutanım.
24 horas... y cada hora nos aleja más y más... de nuestra posición orbital óptima.
24 saat... ve her daha fazla, daha fazla bizi yaklaştırıyor... bizim yörünge pozisyonumuzu.
- ¡ Una óptima idea!
- Bence harika bir fikir!
¡ Dom Perignon! De una óptima cosecha.
Dom Perignon, mükemmel bir marka.
Houston confirmó las condiciones óptima para la extinción. Aceptar.
Houston'daki operasyon merkezi hata payının ihmal edilebilir olduğunu söyledi.
Prepárense para abrir fuego cuando alcancemos la distancia óptima.
Uygun menzile ulaştığımızda ateşlemek üzere ana bataryalar hazır olsun.
El planeta es de la clase M. Atmósfera óptima para la vida humana.
Gezegen, M-sınıfı, kaptan. Atmosfer insan hayatına elverişli.
Mi análisis de tu metabolismo indica que 7 : 40 de la mañana es la hora óptima para la ingesta de tu combustible.
Metabolizman üzerinde yaptığım analiz sonucu sabah yakıt alım saatinin 7 : 40 olduğunu saptadım.
Potencia óptima.
Azami güç.
Velocidad óptima a Génesis.
Yaradılış'a azami hız.
Casi una colocación óptima.
Mümkün olan en yakın yerdi.
Metabolismo, sistema inmunológico, toda constante vital óptima.
Metabolizma, bağışıklık sistemi tüm diğer yaşamsal fonksiyonları mükemmel.
Mantén velocidad óptima de planeo.
Maksimum kayma hızında kal.
Respuesta del primate : óptima
Primat yanıtı uygun düzeyde.
Distancia de fuego óptima en 55 segundos.
En iyi atış menziline girmemize 55 saniye.
Profundidad óptima para evasión... es de 249 metros, para evitar a ese submarino.
49 derecede. Saklanmak için en uygun derinlik 270 metre efendim.
La nave de las Sombras se acerca a la distancia óptima de fuego.
Gölge gemisi uygun atış menziline girmek üzere.
Explicaba a Dave en detalle mi filosofía de la salud mental óptima!
akıl sağlığı konusundaki felsefemi ayrıntılarıyla anlattım
- Ampliación óptima.
En uygun büyütme.
Tardé semanas en determinar la temperatura óptima la humedad, incluso los niveles de luz.
En uygun sıcaklığı, nem düzeyini, hatta ışık seviyesini bulmam haftalarımı almıştı.
Pero voy a decir una cosa, despues de haber visto Los Angeles esta es una óptima história para contar,
Ama, şunu söyleyeyim ki, Los Angeles'i gördükten sonra, Ve size anlatacağım hikayenin ardından,
Y fue una óptima história,
Neyse, güzel bir, hikayeydi.
... que el ángulo del eje de la tierra respecto a la órbita del satélite impide colocarlo idóneamente para óptima recepción.
Bana diyordu ki, dünyanın ekseninin... iletişim uydusunun yörüngesiyle yaptığı açı yüzünden... sinyaller ancak belli konumlarda net olarak alınabiliyormuş.
Las naves de guerra Centauri estarán a distancia óptima de tiro en 20 minutos.
Centauri gemileri 20 dakika sonra atış menziline girecekler.
¿ Cuánto falta para que los Centauri lleguen a distancia de tiro óptima?
Centauri gemilerinin menzile girmesine ne kadar kaldı?
A 2000 kilómetros de la línea óptima de tiro.
Ateş menziline iki bin kilometre.
JUGADA ÓPTIMA
EN UYGUN HAMLE
Dándome todo lo que pido de inmediato, de óptima calidad, y luego más.
Bana istediğim her şeyi vermeniz. Üstelik en iyi kalite ve bol miktarda.
Pero si halles una en condición óptima sin dobleces, son $ 65.
Ben baktım. Ama iyi durumda bir tane bulursan, buruşuk değilse altmış beş dolardır.
En óptima condición, sin dobleces.
İyi durumda.
Dispare a la distancia óptima
En uygun mesafede ateş açın.
Si Ud. hace un buen tratamiento... tiene óptima probabilidad de no desarrollar la enfermedad.
Uygun ve uzun süreli bir tedaviyle.. hastalağın önüne geçebilirsiniz
Acceso a esquemas XRC de las instalaciones y diseño la ruta óptima de infiltración.
XRC tesis şemalarına erişim ve optimum filtreleme hattı başlasın.
Su sauna es óptima para un golpe de calor, alcanza los 83 grados.
Saunanız sıcak çarpmasına karşı optimal koşullarda tutuluyordu. 182 derece.
Eso es menos de la temperatura óptima
Şu an burası optimal sıcaklığın da altında
El barrido helicoidal permite una codificación magnética óptima lo cual garantiza la calidad de la imagen.
VKKC'nin sarmal tarama yöntemi doğru manyetik kodlamayı emin kılıyor yani görüntü kalitesi her zaman güvende.
Garzas Blancas a altura óptima.
Akbalıkçıllar uçuş seviyesinde.
Nos estamos aproximando a la posición óptima
Optimal yükseltiye yaklaşıyoruz.
Un Marauder sería detectado mucho antes de la distancia óptima de alcance.
Bir yağmacı uygun hedefleme menziline ulaşamadan tespit edilir.
Ahora, lo que vi en el cuarto no es la posición óptima para concebir un hijo.
O dolabın içinde gördüklerim, bir çocuğa hamile kalmak için en uygun pozisyon değildi.
Como una nave de guerra, No estoy programa de de manera óptima para las distinciones estéticas. Sin embargo, yo tendría que decir esta música no es de mi gusto.
Bir savaş gemisi olarak estetik ayrım için programlanmadım ama bu müziğin bana göre olmadığını söyleyebilirim.
Óptima situación. EL padre de él..... inventó el zumo en polvo.
Biliyor musunuz Peder, Grenadine'i babası bulmuş.
Gracias, eres una óptima "samaritana".
Teşekkür ederim. Sen gerçekten iyi bir Samaritan'sın.
Cerca de la distancia óptima.
Optimum düzeye yaklaşıyorlar.
Es una óptima idea.
Güzel fikir. Bunu düşünmemiştim.
Acercándose ángulo de inserción óptima.
Uygun giriş açısı yaklaşıyor.
Velocidad óptima.
Hız uygun.