English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / 242

242 traducir turco

114 traducción paralela
242 Charlotte Street, au bout de Tottenham Court Road.
Charlotte Sokağı 242 numara, Tottenham Court Road'un üstü.
Dès qu'il arrive, amenez-le au 242 Charlotte Street, au bout de Tottenham Court Road.
Geldiğinde onu, Tottenham Court Road'un yukarısında Charlotte Sokağı 242 numaraya getir.
J'ai 242 $ ici.
- Haciz mi götüreceksiniz?
D'accord, Tom, très bien.
242 dolarla kimse iflas etmez.
Tom, combien veux-tu? 242 $.
Banka yeniden açılıncaya kadar bizi idare eder.
Je prendrai 242 $.
- 242 dolar. Hayır, banka yeniden açılıncaya kadar.
Ton compte reste ouvert.
- 242, al bakalım.
Seulement 385 000 Km.
Sadece 386.242 kilometre!
242 jours plus tard, le siège de Tobrouk était levé.
Ve böylece 242 gün süren Tobruk kuşatması sona erdi.
Donnez-moi Saint-Cloud. Ici le 242.
St. Cloud'u bağlar mısınız.
Je peux vous donner la 242.
Size 242 numaralı odayı veriyorum.
Le lit de la 242 est très grand.
Eminim bir oda size yetecektir. Çift kişilik yataklarımız çok geniştir.
Votre pouls est de 242.
Nabzın 242.
- 242 - 4598.
- 242-4598.
242-4598.
242-4598.
L'accident du secteur L a encore détruit 63 membres de leur personnel, portant à 242 leurs pertes, contre 195 chez nous.
Kırmızı Bölümdeki kaza 63 personeli yok etti bizim 195'imize karşılık onlarda 242 kayıp var.
Je suis à Albuquerque au 242-5325.
Albuquerque'de 242-5325'deyim.
Le ballon, haut de 15 étages, abrite 16 cellules géantes... contenant plus de trois millions de mètres cubes d'hydrogène... qui portent les 242 tonnes de luxe jusqu'aux nuages.
15 katlı bina yüksekliğinde olan bu zeplin içindeki 16 dev hücrede bulunan 200 bin metreküp hidrojen gazıyla 242 tonluk bu lüksü bulutlara kaldırıyor.
Dallas fait 2 fois la taille d'El Paso, mais cette année-là, il y a eu 242 meurtres à Dallas.
Dallas, El Paso'nun iki katından bile büyük ama o sene Dallas'ta 242 cinayet işlenmiş.
- 242...
- 242...
Pour y aller, je passais dans un coin sur la 242ème rue tous les jours
Okula devam ettim, Bu alanda yürümek zorundaydım 242. sokakta her gün.
Selon les enquêteurs... l'incendie proviendrait d'un court-circuit... au 242 Viego St... dans un petit deux-pièces... où vivent huit personnes.
Yangın görevlileri yangına Diego Caddesi'nde ikinci kat dairedeki hatalı ısıtıcının neden olduğunu söylediler. Tek ailelik birim sekiz kişi tarafından paylaşılıyordu.
Seconde alerte torpille, azimut 242!
Suda ikinci torpido. 242 derecede.
On mettra ça sur votre note.
- O zaman oda hesabınıza yazarız, cherie. - 242.
c'est toi que j'aime, j'aime les enfants, 416 01 : 02 : 09,242 - - 01 : 02 : 14,913 mais je n'aime plus être flic.
Seni, çocukları seviyorum. Sahip olduklarımızı seviyorum.
Ils ont fait 242 000 km, c'est une question de 3 ou 4 degrés.
150.000 mil gitmişlerdir. 3. ya da 4. derece içindedirler.
080 242 5013.
0802325013.
224 West 78th...
Adres lütfen. 242 Batı 70..
Ici PanGeneve 242, prêt pour le décollage.
Burası PanGeneve 242, kalkışa geçiyoruz.
"Oui" à la loi 242!
Evet dediğimiz 242.
Ils disent : Oui Non à la loi 242
242'ye EVET HAYIR, yazıyor.
Pour la loi 242 le vainqueur est... Oui!
Önerilerden,'242''evet'i kaptı.
C'est cette personne qui vous a commandé tout ce xanthium 242.
Aynı kişi sana Zuanthium 242 siparişini verdi.
Forces de combat : 242 hommes.
Savaş gücü : 242.
Mes deux meilleures amies sont venues avec moi, et je les adore pour ça,
En iyi iki arkadaşım beni arabayla buraya kadar getirdiler. Ve onlara bunun için müteşekkirim. 96 00 : 05 : 43,242 - - 00 : 05 : 46,437
Par ordre du secrétaire de la Défense et du département de l'armée à George Anson Blane, sergent dans le 347è régiment de combat. Dans la nuit du 10 au 11 octobre 1952 au risque de sa vie et sous le feu nourri de l'ennemi, il a affronté et détruit un tank ennemi sur la colline 242 de Po Chin en Corée
Alay'a bağlı saldırı timinde görevli Çavuş George Anson Blane Ekim 10-11, 1952 gecesi hayatını riske atarak ağır düşman ateşi altında Kore'deki 242. numaralı Po Chin tepesinde düşmanın üzerine korkusuzca ilerlemiş ve bir düşman tankını imha etmiştir.
- 242.07 dollars.
- Bir şeyler var mı?
That's all my past self has to his name.
- 242 Dolar 7 sent.
- Qu'il a 242 ans.
242 yaşında ve bir mucit olduğunu da.
Et qu'il est inventeur. - Non, pas 242.
Ben 242 yaşında falan değilim.
Votre adresse est 1 242 Amherst boulevard.
Gideceğiniz adres 1242 Amherst Bulvarı. 12...
Vous perdez votre temps avec moi. "
"'.. ve gülümsemesinin tadını çıkar.'" 1036 01 : 08 : 34,242 - - 01 : 08 : 36,301 Biliyorsunuz, gelecek hafta Aşk ve Gurur'u ele alacaktık.
J'aurais aimé le faire les 242 nuits que j'ai passées dans le couloir de la mort.
Keşke hapisanede idamımı beklerken geçirdiğim 242 geceden birinde de bu şansı bulabilseydim.
Si je considérais un non comme une réponse, la province de Kangwon compterait encore 242 âmes égarées.
Bree, hayır cevabını kabul etseydim, Kangwon eyaletinde hala 242 kurtarılmamış ruh vardı.
Golf Sierra 242, içi le support aérien, répondez.
Gulf sierra 242, burası hava destek, cevap ver.
Et 242 $ ne vont pas ruiner quiconque.
- Burada 242 dolarım var.
242 $, les voilà.
242 dolar istiyorum.
Vous êtes accusé d'avoir tué M. Lionel Holland au no 242 de Connaught Square, à Bayswater le 17 octobre. J'ai un mandat d'arrêt contre vous.
Ve elimde sizi cinayetten tutuklamak için belge var.
- 242.
- 242.
Elle requiert d'autres éléments, dont le xanthium 242.
Mesela Zanthium 242.
- Et comment!
- 1-Tango-17, 242 meydana geldi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]