Translate.vc / francés → turco / 268
268 traducir turco
413 traducción paralela
Et pour son premier combat aux États-Unis... le champion poids lourd sud-américain... vainqueur des 39 combats qu'il a disputés... avec 268 livres, Toro Moreno!
Ve Birleşik Devletlerdeki ilk maçında Güney Amerika ağır sıklet şampiyonu Andların vahşi adamı, 39 dövüş boyunca namağlup 126 kiloda, Toro Moreno.
Toutefois, la première date sûre est 268 avant J.-C... quand le bourg devint une colonie romaine et le début de la Via Emilia.
Bilindiği kadarıyla, M.Ö. 268'de burası bir Roma kolonisi olmuş ve Emilyan Devri başlamış.
L'affaire est en appel, en s'appuyant sur l'affaire Daylight Book contre Summerhill US 268.
Dava lllinois mahkemesinde temyize gitti Daylight Kitap Şirketi'ne karşı Summerville, US268 - hayır, bir dakika.
Coordonnées 9703, marque 268.
- Emredersiniz efendim.
- Marque 268! - D'accord.
Kaptan, aşağıya ışınlanmanız konusunda sizinle aynı fikirde değilim.
0005 degré Kelvin.
Oda 1 eksi 268 derecede.
Il y a 3268121 nids-de-poule à Brooklyn.
Brooklyn'de 3.268.121 adet çukur vardır.
Les détecteurs longue portée signalent un courrier de classe Peregrine, faiblement armé, un homme à bord, position 268, marque 301.
Uzun menzilli sensörler modifiye edilmiş Gökdoğan sınıfı kurye gemisi algılıyor. Hafif silahlı, tek kişilik, rotası 268'e 301.
J'ai remarqué qu'avant, vous étiez connecté au 1268 Chestnut Avenue.
Daha önce adresin 1 268 Chestnut'tı.
{ pos ( 147,268 ) } CONCOURS DE TALENT
Harika bir işti, çocuklar. Jonas Brothers'ın seksi köpüğünü suratınıza attırmasını sevdiniz, değil mi kızlar?
Coordonnées 121 par 268.
Koordinatlar bir yirmi bir den iki altı sekiz.
1 lux, 250 par 268 pixels.
1 lüks, 250 ye 268 piksel.
Fait n ° 268 : il y a dans le monde trois fois plus de poulets que d'humains.
Olgu 268 : Dünyadaki tavuk nüfusu insan nüfusunun üç katıdır.
Je lui ai viré 268 $ à un point de retrait, c'est tout ce que j'avais pour l'appareil de Jake.
Ona Jake'in işitme cihazı için biriktirdiğim 268 doları verdim.
Vous-avez-268-nouveaux-messages.
268 yeni mesajınız var.
Faraday, qu'est-ce que tu fabriques? 355 00 : 33 : 58,490 - - 00 : 34 : 00,268 Dégages de mon toit!
Faraday, yine ne bok yiyorsun sen?
Specimen 268, coin droit de la reconstitution de la pièce
Örnek 268, oda şemasında sağ köşeden.
- 5 415 voilà!
3,268.
Everhart 274 c. Maryland 459. Ou Ceccolini 435 c. U.S. 268.
Everhart, 274 Maryland 459, Ceccolini 435 US, 268.
{ \ pos ( 260,268 ) } Je vois un manque d'alchimie voulu.
Organik bağ eksikliği görüyorum
{ \ pos ( 240,268 ) } Tu vas utiliser ta voiture?
Kendi arabanı mı kullanıyorsun?
{ \ pos ( 240,268 ) } C'est Josh qui l'a.
Josh aldı.
{ \ pos ( 280,268 ) } Ce n'est... pas vraiment à toi de choisir.
Bu pek senin işin değil.
{ \ pos ( 130,268 ) } Espinoza a ajouté toute une section qui étend les droits { \ pos ( 130,268 ) } des procédures en cas d'arrestations des immigrants.
Espinoza, tutuklu göçmenlerle ilgili süreci tamamane zora sokan bir madde eklemiş.
{ \ pos ( 120,268 ) } Bien, faudra trouver d'autres votes alors,
Tamam. Ama sen bu oyları başka biryerden bulacaksın,
{ \ pos ( 192,230 ) } parce que les fonds mexicains pour les patrouilles de contrebande... { \ pos ( 250,268 ) } Et il compense 50 % de leur prix.
- çünkü Amerika-Mexika petrol ortaklığı - - maliyetin yarısını karşılıyor.
{ \ pos ( 100,268 ) } Le travail à temps partiel?
Geçici misafir işçi programı mesela? Genen af sayılır.
{ \ pos ( 240,268 ) } Ça m'a manqué. Moi aussi.
- Bunu özlemişim.
{ \ pos ( 280,268 ) } Et pour ton frère?
Peki ya kardeşinle igili?
{ \ pos ( 280,268 ) } Comment on va gérer ça?
Bunun nasıl içinden çıkacağız?
{ \ pos ( 115,268 ) } Qu'est-ce qu'il y a à gérer?
İçinden çıkılacak nesi varki?
{ \ pos ( 260,268 ) } C'est tout.
İşte hikayenin sonu.
{ \ pos ( 260,268 ) } Oui, il sera toujours son oncle, mais, Tommy... { \ pos ( 110,268 ) } je n'arrête pas de penser au jour de ces six ans, et nous sommes dans la piscine chez ta mère, et elle remarque qu'elle a la même cicatrice que Kevin, ou Dieu l'en empêche, quelqu'un lâche la vérité.
Evet, herzaman amcası olarak kalacak, ama Tommy... 6 yaşına geldiğinde bir gün annenin havuzunda, yara izinin Kevininki ile nekadar benzediğini farkederse, yada ya biri gevezelik ederse?
{ \ pos ( 110,268 ) } Je sais.
Biliyorum. Bak.
{ \ pos ( 100,268 ) } Ta mère va penser que je te fais mal.
Annen canını acıttğımı düşünecek.
{ \ pos ( 280,268 ) } J'ai arraché le fil de cet interphone depuis une heure.
Telsizin fişini çektim, bir saat önce kadar.
{ \ pos ( 120,268 ) } Parce que ta mère a proposé et tu as accepté.
Çünkü annen teklif etti, sende kabul ettin.
{ \ pos ( 250,268 ) } - J'ai accepté? - Oui.
- Öyle mi?
{ \ pos ( 110,268 ) } Scotty, je ne savais pas que tu allais changer le bandage.
Scotty, bandajı değiştirdiğini bilmiyordum.
{ \ pos ( 260,268 ) } Le sparadrap ne va jamais tenir.
Bant yapışmayacak.
{ \ pos ( 120,268 ) } Cela me parait plutôt pas mal.
Bana iyi gibi göründü. Ta-tamm.
{ \ pos ( 260,268 ) } Tu sais quoi? C'est pas grave puisque { \ pos ( 192,190 ) } nous allons devoir le refaire de toute façon après la douche.
Aslında sorun değil, çünkü zaten duştan sonra tekrar yapmak zorunda kalacağız.
{ \ pos ( 120,268 ) } Le docteur veut que tu prennes une douche.
- Doktor duş almanı istemişti.
{ \ pos ( 120,268 ) } Je me fous de ce qu'a dit le docteur.
- Doktor ne dedi umrumda değil.
Tu sais, tous les deux, vous avez vraiment une façon spéciale { \ pos ( 260,268 ) } d'exprimer votre amour pour vos proches.
Biliyor musunuz, siz ikinizin, sizi önemseyen insanlara karşı sevginizi göstermenizin özel bir şekli var.
{ \ pos ( 260,268 ) } Ecoute, c'est pas bien grave, OK?
Bak, bu önemli birşey değil.
{ \ pos ( 260,268 ) } Tu me sembles pourtant bien contrarié.
Bana çok üzülmüş gibi göründün.
{ \ pos ( 260,268 ) } Et alors?
Ne yani?
M. Warren, 268,99 $. N ° 19 :
19 numara.
Compte courant. : $ 3.268. 49 Epargne. : $ 21.962.38
ÇEKLER $ 3,268.49 BİRİKİM $ 21,962.38
{ \ pos ( 120,268 ) } Tu te sentiras propre et frais.
- Sana kendini daha iyi hissettirecek. Evet, duş nedemek biliyorum.Sadece duş almak istemiyorum.