English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / 270

270 traducir turco

809 traducción paralela
Je me suis trompé... c'est 270 yens...
İstemiyor musun? Başka birine satarım.
Donnez-moi Val Joyeux 270.
Santral, bana Mutluluklar Vadisi 2-7-0'ı bağlayın.
Prenez 3 barriques. Je vous fais un prix :
3 fıçı için 270 yerine 260 frank.
Ils envisagèrent Saturne, un monde attrayant, avec ses lunes et ses anneaux de poussière cosmique, mais sa température est proche de moins 170 degrés, et sa surface est couverte de glace, sur 22000 kilomètres d'épaisseur.
Etrafında cezbedici uydular ve halkalar olan Satürn'ü düşündüler... ancak orada da sıcaklık sıfırın altında 270 dereceye yakındı, ve yüzeyindeki buz tabakası 15,000 mil derinliğindeydi.
Avec vitamines, à 270 yens.
Vitaminli, 270 yen.
Vous m'avez donné 30 jours cette fois-ci, et 270 la fois d'avant.
Bu sefer bana 30 gün verdin, 270 de ondan önce vardı.
Production du mois de mai, 270.000 caisses.
Mayıs ayı üretim rakamları : 270 bin kasa.
90 par 3, ça fait 270 billets de mille!
- 90 mı? 90x3, 270 girer benim eve!
C'est 270 francs.
Adettendir. 270 frank lütfen.
L'étape suivante, c'était la musique. THE ADDAMS family Musique et Paroles de vlc MlZZY Filmways, la boîte de production qui allait nous financer, voulait de la musique en conserve.
Ayrıca atalarınızdan birinin M.S 270 yılında Alexandria, Mısır'daki bir kütüphaneyi meşale ile ateşe verdiğini saptadım.
270000.
270,000 $.
270.
- 270 liret.
270 km.
257 km.
Ces fenêtres sont les plus intéressantes de l'immeuble. Il y a 270 fenêtres.
Bunlar binanın bu cephesindeki en ilginç pencereler. 270 pencere var.
Une fois, avec papa, on a sorti un espadon de 300 kg., à Hawaï!
Havaii'de 270 kiloluk kılıçbalığını çekerken babama yardım etmiştim.
L'espadon de papa... Je voulais pas dire que vous étiez aussi grosse que lui.
Babamın 270 kiloluk kılıçbalığını söylerken, senin de o kadar ağır olduğunu kastetmemiştim.
Ils ont dit que les recrues pouvaient être dispensées de service en payant une somme de 270 yens. Et c'est ainsi qu'ils ont escroqué des milliers de yens aux villageois.
Askere çağrılanlara, istedikleri parayı verirlerse onları askerlikten kurtarabileceklerini söyleyip bu şekilde onlardan yüz binlerce yen dolandırdılar.
Téléphone : 270-5095 ".
Telefon : 270-5095. "
270... quoi?
2700... ne?
J'ai dû atteindre les 270 pendant le plongeon, et c'était un petit plongeon.
Dalışta 170'e vurmuş olmalıyım ve bu sadece kısa bir dalıştı.
Appareil en approche d'Apalachicola, tournez immédiatement au cap 270.
Apalachicola'ya yaklaşan hava aracı, derhal rotanızı 270'e çevirin.
De 270 à 400 m. Quel connard!
900'den 1300'e çıktı. Budala.
270, capitaine.
270, Kaptan.
Bruit d'hélice à 270. Se rapproche.
Pervaneden ses geliyor.
Contact à 270.
Bağlantı 270.
- 270 mètres!
- 270 metre!
Tonnerre de feu, vent à 270 degrés à 12h.
Mavi Şimşek, rüzgar 2 7 0 derece 12'de.
Les super-conducteurs doivent être à - 270 pour fonctionner.
Süperiletkenlerin çalışması için 270 derece soğutulmaları gerek.
Vent 270, à 16 km / h.
270'de rüzgar hızı 15 km.
Il y avait 421 pennies et 270 demi pennies dans les poches du pardessus.
Dörtyüz kırk bir sent, İkiyüz yetmiş yarım-sent ceketin her cebine sıkıştırılmıştı.
Oui. Passez-moi le 21 27-247-270.
Evet, santral. 21 27-247-270.
cap 270 à 16 kilomètres. Rapprochement : 900 noeuds.
Menzile girdi, 10 milde 270 yönünde seyrediyor.
Portefeuille, montre, mouchoir en soie... sans parler des 270 000 $.
Bir cüzdan. bir saat. Bir mendil, tamamen ipek. 270,000 dolardan bahsetmiyorum bile.
Je plaisante : 270 $.
Şaka yapıyorum. 270 dolar.
- Deux amendes de circulation... et 270 dollars d'amendes de stationnement.
İki kere trafik kuralı ihlali ve 270 dolarlık ödenmemiş park cezası.
- 27 0, papa!
270, baba.
- Position 270, point 14.
Yönü, 270, mark 14.
La pression exercée sur la coque a augmenté de 21 7 %.
Kaptan, alan basıncı yüzde 270 arttı.
Profondeur, 270 mètres.
Derinlik, 270 metre.
Les D'Arcy : 270.
Darcy'ler 270 Dolar.
Garde le cap à 270.
Bizi 270 derecede tut.
La fragmentation s'étend sur la trajectoire 270, point 15.
Parçalanma etkisi 270'e 5 yönüne doğru ilerliyor.
A partir de 1998, la centrale devrait produire assez d'électricité pour alimenter 270000 foyers.
1998'den itibaren enerji istasyonu 270.000'den fazla eve yetecek kadar elektrik üretiyor olacak.
Le vaisseau romulien sonde toujours la grille 270.
Romulalı savaş gemisi halen ızgara 270'i araştırıyor.
Profondeur idéale pour éviter le contact : 280 m.
Saklanmak için en uygun derinlik 270 metre efendim.
Par la gauche au 270.
270 derece için sola kır.
Immersion 280 m, au plus vite.
Hızla 270 metreye in!
Immersion 280 m!
Hemen 270 metreye iniyoruz.
260 au lieu de 270.
Anlaştık mı?
- Environ 270 kilos, je pense.
- En fazla 300 kilo, sanırım.
Je pense que tu agis. . 658 00 : 43 : 27,405 - - 00 : 43 : 29,270 Exactement de la manière qu'il voudrait.
Tam da onun isteyeceği... şekilde davrandığını düşünüyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]